Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu'na dayalı olarak kurulmuş olan birlik tarafından sulama ücretinin tahsili için başlatılan icra takibinin iptali istemine ilişkin olup, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'ndan kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmamasına göre hükmün temyiz incelemesi Yüksek 4. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 25.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı tanıkları, davacının davalı sulama birliğinde şoför olarak daimi çalıştığını, ancak sigorta bildirimlerinin eksik yapıldığını, giriş-çıkış yapılarak çalışma süresinin 6 aydan az gösterildiğini beyan etmişlerdir. Sigorta kayıtlarında da davacının kısa süreli giriş çıkışlar yaptığı görülmektedir. Davacının işe giriş ve işten ayrılış tarihlerinin, DSİ tarafından bildirilen sulama sezonları ile uyumlu olmadığı, davacının sulama sezonları dışında da davalı işyerinde çalıştırıldığı tespit edilmiştir. Davacı tanığı Cemal Felhan, 2018 yılında sulama birliğine kayyım atandıktan sonra davacının iş akdinin askıya alındığını, ondan önce davacının şoför olarak sürekli bir şekilde 12 ay çalıştığını, çalışmasına hiç ara vermediğini; davacı tanığı Halit Felhan ise davacının 2009 yılından sonra birlik şoförü olarak yılın tamamında sürekli çalıştığını, iş akdinin askıya alındığını hiç hatırlamadığını beyan etmişlerdir....
Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan delil tespiti için dava konusu taşınmazlarda yapılan keşif sonucu düzenlenen 13.04.2011 tarihli raporda; "...bu suyun, yağmur sularının etkisiyle değil, davacı dilekçesinde bahsettiği sulama amacıyla kanalın battı çıktısında yer alan delikten geldiği, suyun sadece elma bahçesinde ve davacının arpa ektiği arazi üzerinde bulunduğu..." bildirilmiştir. Bu dava açıldıktan sonra mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen 02.07.2012 havale tarihli raporda ise; "...ancak zarar olduğu bildirilen tarihte sulama kanallarında su olmadığı ... Sulama Birliği Başkanlığı yazısında mevcuttur. Bu durumda sulama kanalının tahliyesinden zarar mümkün olmadığı..." belirtilerek zararın davalı eyleminden kaynaklanmadığı ifade edilmiştir. Görülüyor ki, bilirkişi raporları birbiriyle çelişkilidir. Mahkemece bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden ve gerekçesi açıklanmadan son bilirkişi raporuna değer verilerek davanın reddi doğru görülmemiştir....
Dosya kapsamından; davalının duruşmadaki beyanında davacıdan sulama hizmeti almadığını, sulamayı kendi imkanları ile yaptığını belirttiği anlaşılmaktadır. Ancak söz konusu taşınmazın davacının faaliyetlerinden yararlanıp yararlanmadığı araştırılmamıştır. Mahkemece bu olgu araştırılmalı ve taşınmazın davacının hizmetlerinden faydalandığının tespiti halinde 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu'nun 19. maddesi gereği davalının birlik üyesi olmasa da sulama ücretinden sorumlu olduğu gözetilerek alacağın kapsamı belirlenip hüküm altına alınmalıdır. Eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bu yön bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih : 31.03.2009 Nosu : 788-348 - K A R A R - Uyuşmazlık, davalı ... ile birlik üyesi arasındaki sözleşme gereği sulama bedelinin tahsiline ilişkin olup, kararın Sulh Hukuk Mahkemesince verilmiş olmasına göre temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 03.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın ... yönünden husumetten reddine, ... Köyü Sınırlı Sorumlu Zirai Sulama Koop. Yönünden kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare ve davalılardan ... Köyü Sınırlı Sorumlu Zirai Sulama Koop. Vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Düşme Çayboğazı Sulama Birliğinin 12/05/2009 tarihinde yapılan ... Beldesi temsilcilerinin belirlendiği seçimde; sanıklar ..., ... ve ...'nin sırasıyla birlik üyesi olarak bahse konu seçime katılıp bizzat oy kullanma hakkına sahip olan ...'nin yerine oy kullandıkları , ...Sulama Birliği üye listesindeki isimlerin karşısına kendi imzalarını attıkları; ...'nın da yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan sanıkların onayı ve imzası ile seçime katılıp babası ...'nın yerine oy kullanarak onun yerine listeye imza attığı, sandık kurulu üyeleri olan ..., ..., ..., ..., ...'...
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 14.09.1998 tarihli dilekçesinde davalı ile evli olduğunu belirtip, yurt dışında çalıştığı sırada gönderdiği para ile ... üyeliğinden kaynaklanan alacağını talep etmektedir. Asliye Hukuk Mahkemesince 4787 Sayılı Yasanın 4/1. maddesi ve geçici 1. maddesi uyarınca konunun Aile Mahkemesini ilgilendirdiğinden bahisle dosya Aile Mahkemesine gönderilmiştir. Aile Mahkemesi ise, bu tür davaların Türk Medeni Kanununun 2. kitabından kaynaklanmadığı, dolayısıyla 4787 Sayılı Yasa ile Aile Mahkemesinin görevine giren işlerden olmadığı gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda, tarafların evli olup, davanın 1998 yılında T.M.Y.'nın yürürlük tarihinden önce açıldığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, senet bedelinin ödendiği iddiasına dayanan menfi tespit davasıdır. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ödenen senetlerin icra takibine konu edildiği iddiasına dayanan menfi tespit davasıdır. Davalı vekili, davaya konu bonolarla ilgili ibraname ve ödeme belgesinin verilmediğini, satış bölümünde çalışan Ersel Batur’un düzenlediği “Krediye istinaden verilen ve protesto olan senetlerden dolayı hiçbir borcun kalmadığına” ilişkin belgenin sehven verildiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....