"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, yanlar arasındaki eser sözleşmesi uyarınca verilen çekin bedelsizliği iddiasına dayanan menfi tespit istemine ilişkin olup, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 15.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 19.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, davacının, üyelik yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve birlik aleyhine faaliyette bulunması nedeniyle üyelikten çıkarıldığını, çıkarılma kararının haklı nedenlere dayandığını, anasözleşme ve yönetmelik hükümlerinin verdiği görev ve yetki çerçevesinde karar verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının ihracına gerekçe yapılan "birlik aleyhinde faaliyette bulunma" eylemin sabit olmadığı, ihraç nedeninin bulunmadığı, Birlik Başkanı ve Yöneticileri hakkında zimmet ve görevi kötüye kullanma suçlarından dolayı açılan davanın derdest olduğu, davacıyla birlikte ihraç edilen 27 üyenin de, olağanüstü genel kurulun yapılması için imza toplayan kişiler olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının, davalı birlik üyeliğinden çıkarılmasına ilişkin 08.06.2011 tarih ve 222 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir....
Kurum, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır." aynı maddenin yirminci fıkrasında, "Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur." hükümlerinin yer aldığını, sulama birliklerinin 6172 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki (8/3/2011 öncesi) borçları için birlik başkanı, tahakkuk ve tahsilatın yapılmasından sorumlu birlik saymanı ve birlik başkanının harcama yetkisini devrettiği birlik müdürü ve genel sekreteri, birlik tüzel kişiliği ile beraber müştereken ve müteselsilen, söz konusu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonraki borçlarından...
Anayasanın bu kuralına dayanan 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanununun 19. maddesinde, sulama birliklerinin hukuki niteliği düzenlenmişken, 22/03/2011 tarih ve 27822 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu'nun 21. maddesi ile 5355 sayılı Kanun'un 19. maddesi yürürlükten kaldırılarak, sulama birliklerinin 5355 sayılı Kanun ile olan bağlantısı sona erdirilmiştir. 5355 sayılı Kanun'da aralarında sulama birliklerinin de yer aldığı birlikler yerel yönetim niteliği taşımakta ve bu şekilde örgütlenmekte iken, sulama birliklerini ayrıca ve özel olarak düzenleyen 6172 sayılı Kanun ile sulama birliklerinin 5355 sayılı Kanun'da öngörülen şekli ile yerel yönetim olarak nitelendirilmediği anlaşılmaktadır....
Bugüne kadar davalı tarafından birlik üyeliğinden ihracına ilişkin dava açılmadığı gibi Genel Kurula da itiraz edilmediğini, Davalı kooperatifin Birlik üyeliğinden çıkarılması üzerine kendisine tahsis edilen ve borcu eksiksiz ödenmeyen 120 ada 5 parsel sayılı taşınmazın Birlik mülküne geri dönmesi amacıyla işbu davanın açılması zaruri hale geldiğini, Birlik Yönetimi, Kooperatifler Kanunu ve Ana Sözleşme uyarınca “Birliğin amaçlarına ve ortakların menfaatlerine uygun olarak, Birlik işlerini yürütmek ve gerekli kararları almak” ile sorumlu olduklarından işbu davanın açıldığını, Davanın kabulü ile Bursa ili, Nilüfer İlçesi, İrfaniye Mh. 120 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tapu iptali ile davacı müvekkil adına tescili," talep ve dava edilmiştir. Davalı taraf cevap dilekçesinde : Davalı tarafın cevap dilekçesinde; "1-Müvekkil dava dilekçesinde sözü edilen ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin yönetim kurulu kararına karşı süresi içinde Bursa 2....
Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/573 Esas sayılı dosya ile faize ilişkin alacağın zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle faiz borcu yönünden borçlu olmadıklarının tespiti talebiyle menfi davası açtığını, bu davada müvekkil kooperatifin, davalı üst birliğe olan faiz borcunun zamanaşımına uğrayıp uğramadığı tespit edileceğini belirterek usul ve yasaya uygun olarak açılan davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı tarafa tebligat çıkarılmadan dosya üzerinden karar verilmiştir. GEREKÇE: Davacı vekili; ana para borcunun ödenmesine ve faize ilişkin menfi tespit davası açılmasına rağmen borcun ödenmediği gerekçe gösterilerek ihracı kararı verildiğini bunun haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/573 Esas sayılı dosyasında davacı tarafça faiz borcunun olmadığının tespiti için dava açılmış olduğu ve halen derdest bulunduğu görülmüştür....
Anayasanın bu kuralına dayanan 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu'nun 19. maddesinde, sulama birliklerinin hukuki niteliği düzenlenmişken, 22/03/2011 tarih ve 27822 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanununun 21. maddesi ile 5355 sayılı Kanun'un 19. maddesi yürürlükten kaldırılarak, sulama birliklerinin 5355 sayılı Kanun ile olan bağlantısı sona erdirilmiştir. 5355 sayılı Kanun'da aralarında sulama birliklerinin de yer aldığı birlikler yerel yönetim niteliği taşımakta ve bu şekilde örgütlenmekte iken, sulama birliklerini ayrıca ve özel olarak düzenleyen 6172 sayılı Kanun ile sulama birliklerinin 5355 sayılı Kanun'da öngörülen şekli ile yerel yönetim olarak nitelendirilmediği anlaşılmaktadır....
Şu durumda; sulama birliklerinin üyeliğe ilk defa girenlerden katılım payı ve sulama hizmetinden faydalanmasalar dahi, birliğin sulama amacıyla yapacağı harcamalar ile tesislerin bakım, onarımı gibi hallerde kullanılmak üzere üyelerinden hizmet bedeli isteme hakları vardır. Bu tutarlar birlik meclislerince belirlenmekte olup davacı tarafından ilgili meclis kararları dosyaya kazandırılmıştır. Mahkemece anılan yasal düzenlemeler gözetilerek tarafların delilleri toplanmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında Bakırköy 1. Asliye Hukuk ve Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
Esas DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : KARARIN YAZILDIĞI TARİH : KARARIN MAHİYETİ : RET Mahkememizin ... Esas, ... Karar ve 18/02/2019 tarihli kararının, Konya BAM . HD'nin ... Esas, ... Karar sayılı ilamı uyarınca kaldırılmasına karar verildiğinden Mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydedilmek suretiyle görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; davalının ... Sulama Kooperatifinin üyesi olduğunu, davalının 2012 yılında kooperatiften su alamadığını, bu sebeple zarara uğrayacağı iddiasıyla Altınekin Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 20/06/2012 tarihli ... D. İş Esas ... D.İş Karar sayılı dosyasında 25.306,94 TL'lik zararı doğacak şeklinde tespit yaptırdığını, yaptırdığı tespit sonucu Konya . İcra Dairesi'nin ......