Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; ...nın 23.01.2006 tarihli, 287 sayılı genelgesinde sulama gelirinden % 2 oranında denetim ve eğitim giderlerine iştirak payının kesilmesinin ve 1163 sayılı Yasa'nın 38. maddesi ile de kooperatif ve üst birliklerin kendi anasözleşmelerinde yer alan hükümler doğrultusunda yıllık bilançolarındaki müspet gelir-gider farklarından ayrılan % 7'lik üst birlik ve merkez birliği yardım fonunu bağlı oldukları ilgili birlik ve merkez birliği hesaplarına aktarmalarının yasal zorunluluk olduğu, öte yandan, davacı vekilinin de dayandığı anasözleşmenin "ortaklık görevleri" başlıklı 11. maddesinin (f) bendinde ortaklık görevlerinden birinin de "sulama bedellerinin %2'si kadar miktarı üst birlik hesabına yatırmak" olduğunun belirtildiği, Kooperatifler Yasası'nın 75/2. maddesinde ise "kooperatifin, bağlı bulunduğu üst birlikler tarafından eğitilebileceği ve denetlenebileceği, kooperatifin, üst birliklerince kendilerine yönelik...
CEVAP: Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının Handeresi Sulama Birliğinde çalıştığını, bu birliğin ve davacının müvekkili ile hiçbir bağlantısının bulunmadığını, Handeresi Sulama Birliği'nin, DSİ. Tarafından T3 devredildiği iddia edilse de böyle bir devir sözleşmesinin bulunmadığını, Handeresi Sulama Birliği Meclisi'nin, birliğin tasfiyesine karar vermesinden sonra işletme ve bakımını üstlendiği ve mülkiyeti DSİ'ye ait olan sulama tesislerinin atıl kalmaması ve bölge çiftçilerinin mağdur olmaması için DSİ Birlik ile devir sözleşmesi yaparak sadece tesislerin işletme ve bakımını müvekkili birliğe devrettiğini, Handeresi Sulama Birliği'nin herhangi bir aktifinin veya pasifinin müvekkili birliğe devredilmediğini, davacının müvekkili Birlik ile herhangi bir bağlantısı olmadığını belirterek, davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Anılan Kanunun değişik 22. maddesinin son fıkrasında da, "Köylere hizmet götürme birliklerinin birlik meclisleri hariç olmak üzere, birlik meclisi ile birlik encümeninin başkan ve üyelerine meclis ve encümen toplantılarına katıldıkları hergün için, birlik başkanına (5000), encümen üyelerine (2000), meclis üyelerine (1500) gösterge rakamının Devlet memurları için belirlenen aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçmemek üzere, birlik meclisi tarafından belirlenecek miktarda huzur hakkı ödenebilir. Ancak huzur hakkı ödenecek gün sayısı bir yıl içinde yirmi dört günü geçemez. " hükmüne yer verilmiştir. Olayda; dava konusu karar ile birlik başkanlık maaşının belirlenmesi üzerine temyizen bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır....
Anılan Kanunun değişik 22. maddesinin son fıkrasında da, "Köylere hizmet götürme birliklerinin birlik meclisleri hariç olmak üzere, birlik meclisi ile birlik encümeninin başkan ve üyelerine meclis ve encümen toplantılarına katıldıkları hergün için, birlik başkanına (5000), encümen üyelerine (2000), meclis üyelerine (1500) gösterge rakamının Devlet memurları için belirlenen aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçmemek üzere, birlik meclisi tarafından belirlenecek miktarda huzur hakkı ödenebilir. Ancak huzur hakkı ödenecek gün sayısı bir yıl içinde yirmi dört günü geçemez. " hükmüne yer verilmiştir. Olayda; dava konusu karar ile birlik başkanlık maaşının belirlenmesi üzerine temyizen bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır....
Maddesi Birlik alacaklarının tahsili için gerekil işlemleri zamanında ve tam olarak yapmayan başkan ve yönetim kurulu üyelerinin kendi dönemlerinde oluşan zararlardan şahsen sorumlu tutulacağını öngördüğü, Söz konusu birlik hakkında T1 Mahalli İdareler Kontrolörlüğü tarafından hazırlanan 02/07/2009 Tarih ve 42/8 Sayılı Denetim Raporu'nun 22 ve 48. maddelerinde birliğin su ücretlerine ilişkin tahakkuk , tahsila: ve alacuk devirlerine ilişkin liste hazırlandığı, Birliğin sulama suyu alacağı bulunduğu tespit edildiği, Malazgirt-Bulanık Sulama Bitliği'nin birlik başkanlığı görevini davalı T3 yapmış olup başkanlığı döneminde tahsil edilmeyen sulama birliği alacaklarından yukarıda bahsi geçen hükümler gereği şahsen sorumlu olduğunu, bu nedenlerle Malazgirt İsra Müdürüğü 2016/143 E sayılı icra takibine mesnetsiz gerekçelerle ve kötü niyetle itiraz eden davalının itirazının 47.783,43- ₺ yönünden iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
O nedenle öncelikle davalı Birliğin kuruluş tüzüğü ve davacının üyelik belgeleri ve davanın dayanağını oluşturan icra takip dosyası bu dosya içine alınarak, üyelerden sulama bedeli alma usul ve esasları incelenmeden davanın eksik inceleme ile sonuçlandırılması doğru görülmemiştir. Ayrıca, dosyada mevcut, Birlik Meclisi kararına göre, kuyusu olan üyelerden sulama bedeli % 25 indirimli tahsil edilecek olup, hiç bedel alınmayacağına dair bir karar ve dayanak bulunmadığına ve davacı da birlik kararlarından itirazı olanları yargıya taşımadığına göre bu husus tartışılmadan davanın kabulü usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Kabule göre ise; borç davacının sulama yaptığı 7 parça taşınmaza ait iken, davacı 4 parça taşınmazdan dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ettiği halde sulama bedelinin tamamı için davanın kabulü de doğru değildir....
Sahil Sulama Birliği tarafından Koyuncular Köyü muhtarı olarak görev yapan sanık ...'in 2008 yılı için geçerli olmak üzere sulama suyu bedellerini tahsil etmesi ve tahsilatların % 20' sini adı geçen birliğin hesabına aktarması hususunda yetkilendirilmesine karşın sanığın 2008 yılında yaptığı tahsilatların % 20'sini söz konusu birlik hesabına aktarmayıp, köy ihtiyaçlarında kullandığı ayrıca birlik tarafından yetki verilmemesine rağmen 2009 yılına ait sulama suyu bedellerini de tahsil edip köy bütçesine aktardığı, bu suretle adı geçen Sulama Birliğinin mağduriyetine sebep olduğu anlaşılan olayda yüklenen suçun tüm unsurları ile oluştuğu gözetilmeden dosya kapsamı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde beraet kararı verilmesi, Kanuna aykırı, Üst C.Savcısı ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/12/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava kaçak elektrik tahakkukuna yönelik menfi tespit talebine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı tarafça istinafa başvurulmuştur. HMK'nın 355/1 maddesinde belirtildiği üzere; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar yönünden yapılan incelemede; Davalı kurum tarafından davacı hakkında ''tarımsal sulama tesisinin abonesiz olduğu ve O.G hattının Güzelyurt Sulama Birliği Hattına bağlı olması gerekirken köy fiderine bağlı olduğu'' denilmek suretiyle üç tane kaçak elektrik tutanağı tanzim edilmiştir. Davacı da dava dilekçesinde, çiftçilik yaptığı arazinin Güzelyurt Sulama Birliği Başkanlığı'nın sulama sahasında olduğunu, birliğe sulama ücretini ödediğini belirtmiş lakin Güzelyurt Sulama Birliği Başkanlığı'na yazılan 08/02/2018 tarihli müzekkere cevabında davacının kayıtlarında olmadığı cevabı verilmiştir....
Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mala zarar verme, hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1- Müşteki ... ... ile sanık arasında yaşanan tartışma sonucu müştekiye ait telsizin kırılmasına karşın, suça konu telsizin sanık tarafından kırılıp kırılmadığı tespit edilemediğinden, şüphenin sanık lehine yorumu ile sanık hakkında beraat karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanununda düzenlenen çerçeve ana satatüsünün 61. maddesi gereği, birlik üyesi olduğu halde planlanan zaman dışında sulama yapan şahıslar hakkında idari para cezası öngörüldüğü anlaşılmakla, atılı hırsızlık suçunun unsurları itibarı ile oluşmadığı gözetilmeyerek, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında, kooperatif üstbirlik üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkin davada verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili kooperatifin davalı üst birlik üyeliğinden parasal yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle yönetim kurulu kararı ile ihraç edildiğini ileri sürerek, ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece verilen, ihraç kararından sonra yönetim kurulunca alınan karar ile davacının yeniden üyeliğe kabul edildiği için davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar, Yargıtay 11. HD'nce bozulmuştur....