Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle, bakiye ömrü TRH 2010 tablosu yerine, PMF tablosuna göre belirleyen, bilinmeyen dönemdeki kazancının %5 artırım ve iskonto oranı yerine, %10 artırım ve iskonto oranını hesaplayan 07.03.2014 tarihli hesap raporunun hükme dayanak yapılması isabetsiz ise de; yapılan isabetsizliklerin ilk peşin sermaye değerli gelirin, Kurum yararına tazmini mümkün kısmının, gerçek zarar miktarının altında olmasına, bu davada sonuca etkisinin bulunmamasına göre görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 09.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih :15.6.2007 No :22-125 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin Ziraat Bankası tarafından verilen grup kredisi kapsamında kefaletinden doğan borcundan dolayı sorumlu tutulması gerektiğini belirterek menfi tespit davası açmıştır. Mahkemece, 5661 sayılı Kanun uyarınca, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Davacılar vekili kararı temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 15/06/2007 No : 2007/44-2007/127 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin Ziraat Bankası tarafından verilen grup kredisi kapsamında kefaletinden doğan borcundan dolayı sorumlu tutulmaması gerektiğini belirterek menfi tespit davası açmıştır. Mahkemece 5661 sayılı Kanun uyarınca, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili kararı temyiz etmiştir....
Davalı vekili, davacının İcra Hukuk Mahkemesinde açtığı davanın reddedildiğini, davacının ödemeyle borcundan kurtulduğunu kanıtlaması gerektiğini, ödeme yapıldığı iddia edilen ...Pazarcı'nın müvekkili şirkette ödeme almaya yetkili olmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, dava konusu çekin borcuna karşılık davacı tarafından davalıya verildiği ve davacının davalıya borcunun bulunduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, icra takibine konu çekten dolayı menfi tespit istemine ilişkindir. Dosya içindeki 20.03.2009 tarihli tediye makbuzunda "30.06.2009 vadeli 8003828 nolu 3000TL tutarlı çeke istinaden 3.000 TL + cari hesaba 2.000 TL = 5.000TL" yazılarak 5.000 TL.lik çekin verildiği ve alan imzasının "özemek Plastik Ltd.Şti...." olduğu anlaşılmaktadr....
HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I DOSYA NO : 2022/594 KARAR NO : 2022/830 İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 28/12/2021 ESAS NO : 2021/933 KARAR NO : 2021/845 MAHKEMESİ : SÖKE 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/09/2021 ESAS NO : 2018/379 KARAR NO : 2021/319 DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 10/02/2022 GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 10/02/2022 Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi ile Söke 2. Asliye Hukuk Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının yargı yeri belirlenmesi yoluyla giderilmesi Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi ile Söke 2....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/547 Esas KARAR NO : 2021/44 Karar DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/09/2014 KARAR TARİHİ : 14/01/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili ---- üyesi olduğunu ve kendisine ----- tahsis edildiğini, ancak davalının ---------------------- aldığı aylık ödemesi gereken aidat bedellerini ve sermaye artırım bedellerini ödemediğini, yine ---- ödenmeyen aylara ait uygulanacak faiz oranlarının ve genel kurulda kararlaştırılan fakat davalı tarafından ödenmeyen 30/04/2013 tarihine kadar olan aidatların yılları ve ayları gecikme süresi, genel kurul kararına göre uygulanan aylık faiz oranlarının belirlendiğini, davalının belirtilen aylık aidatları ve bunlara genel kurul kararına göre işletilen faizi ödemediğinden iş bu davanın açıldığı...
Yani bu durum sermaye artırım kararının geçerliliğini artık etkilemez....
DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/12/2022 KARAR TARİHİ : 08/06/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 04/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatife üyelikten kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müvekkiline isabet eden kesin maliyet bedeline ödediğini, davalı tarafından kendisine tahsis edilen taşınmazın tapusunu aldığını, yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa eklenen geçici 11....
Her ne kadar davacı adi ortaklığın kurulamadığından bahisle menfi tespit istemli eldeki davayı açmış ise de, Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere adi ortaklığın kurulduğu anlaşıldığından taraflar arasında bu amaçla verildiği konusunda uyuşmazlık bulunmayan çeke ilişkin menfi tespit isteminin reddine karar vermek gerektiği değerlendirilmiştir. Bu hali ile tasfiye memurunun terditli düzenlediği raporunda, çekin ödenmesi halinde kar ile sermayenin birlikte belirlendiği miktar üzerinden yapılan ikinci görüşe göre yapılan hesaplamaya itibar etmek gerekmiştir. Yargıtay'ın müstakar kararlarında belirttiği ve davacının da talep ettiği gibi karar tarihine en yakın güncel değer üzerinden kar ve sermaye bedeli belirlenmiş, ancak taleple bağlı kalınarak 60.000,00 TL dava değeri üzerinden davacının alacağının bulunduğuna ve bu şekli ile adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmiş ve açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Her ne kadar davacı adi ortaklığın kurulamadığından bahisle menfi tespit istemli eldeki davayı açmış ise de, Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere adi ortaklığın kurulduğu anlaşıldığından taraflar arasında bu amaçla verildiği konusunda uyuşmazlık bulunmayan çeke ilişkin menfi tespit isteminin reddine karar vermek gerektiği değerlendirilmiştir. Bu hali ile tasfiye memurunun terditli düzenlediği raporunda, çekin ödenmesi halinde kar ile sermayenin birlikte belirlendiği miktar üzerinden yapılan ikinci görüşe göre yapılan hesaplamaya itibar etmek gerekmiştir. Yargıtay'ın müstakar kararlarında belirttiği ve davacının da talep ettiği gibi karar tarihine en yakın güncel değer üzerinden kar ve sermaye bedeli belirlenmiş, ancak taleple bağlı kalınarak 60.000,00 TL dava değeri üzerinden davacının alacağının bulunduğuna ve bu şekli ile adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmiş ve açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....