Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde; öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....

Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir....

Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....

    İcra Müdürlüğü'nün 2012/7759 Esas sayılı takip dosyası ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, tüketici kredisinden kaynaklanan alacağın tahsili istemi ile davalı banka tarafından dava dışı asıl borçlu ile birlikte davacı kefil hakkında başlatılan icra takibinden dolayı menfi tespit istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Adana 2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/7759 E. Sayılı dosyasında 27.07.2012 tarihinde toplam 2.898,29.-TL asıl alacak ve fer'ileri ile birlikte toplam 3.117,07.-TL'lik alacak için davacı ve dava dışı şahıslar aleyhine davalı tarafından icra takibi başlatıldığı dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK'nın 8. Kısmında kanun yolları düzenlenmiş, bu kısmın 1. Bölümünde ise istinaf kanun yolu ayrıntılı olarak açıklanmıştır. HMK'nın 341/2. maddesinde miktar veya değeri 3.000,00....

    Davacı vekili dava dilekçesi ile menfi tesbit talepli davayı açmış ise de; dava dilekçesinden ve ekli belgelerden davacı vekili tarafından dava açılmadan önce arabulucuya başvuru yapılmadığı, arabulucuya başvuru yapıldığına yönelik herhangi bir bilgi-belge sunulmadığı, zorunlu arabuluculuk başvuru yoluna gidilmeksizin davanın ikame edildiği ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin içtihadını sunarak menfi tesbit davası yönünden arabuluculuğa başvuru aranmaması gerektiğini belirterek ara karardan dönülmesi talep edilmiştir. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72.maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Dolayısıyla davanın konusu yine bir alacağın varlığı/yokluğu noktasında toplanmaktadır....

      İcra Müdürlüğünün ... Esas Sayılı dosyası üzerinden başlatılan takipte 16.500,00-TL lik bonon ödendiği iddiası ile iş bu menfi tespit davasını açmış olup bu kapsamda Bakırköy .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında takip alacaklısı davalının davacı şirket aleyhine faturaya dayalı icra takibi başlattığı, takip talebinde bu senetten bahsedilmediği anlaşılmıştır....

        Sayılı dosya ile başlatılan icra takibi, davacı yönünden icra dairesinin yetkisizliğine karar verilmiş olsa da davacı tarafından açılan menfi tespit istemli davanın icra takibinden sonra açıldığı gerçeğini değiştirmediğini, bu nedenle İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı dosyasının davacı şirket yönünden iptaline karar verilmiş olmasının ve hali hazırda davacı yönünden derdest bir icra takibi bulunmamasının işbu davanın icra takibinden önce açılan menfi tespit davası olarak kabul edilmesinin hukuken mümkün olmadığını davacının istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava; İİK'nın 72. maddesinden kaynaklanan, takibe konu senedin sahteliği ve borç bulunmadığı iddiasına dayanan menfi tespit istemine ilişkindir....

          Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/124 Esas KARAR NO :2023/86 DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) DAVA TARİHİ:18/02/2021 KARAR TARİHİ:08/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, davalı alacaklı tarafından davacı borçluya karşı .... İcra Dairesinin ... Esas sayılı icra takip dosyası ile başlatılan icra takibinden dolayı kısmi menfi tespit istemine ilişkindir. Taraflarınca takip edilmediğinden dosyanın 11/10/2022 tarihli celsede 6100 sayılı HMK'nun 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 150/5. maddesinde işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç ay içinde yenilenmeyen davaların açılmamış sayılmasına karar verileceği düzenlenmiştir....

              Eş söyleyişle, kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.; İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). HMK'nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Menfi tespit davası sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulması gerekir....

                UYAP Entegrasyonu