Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki ihtilafın; davacı tarafından davalıya 10.000,00 TL tutarlı bir senet verilip verilmediği, verilmiş ise teminat senedi olup olmadığı, teminat senedi ise bedelsiz kalıp kalmadığı ve böylelikle davacının davalıya işbu senetten dolayı borçlu olup olmadığı noktasında toplandığı tespit edilmiştir. Öncelikle, menfi tespit davası ve bu davada hukuki yarar kavramı ile ilgili genel bir açıklama yapılmasında ve ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası, 2004 sayılı ... Kanunu (...)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir....

    İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibi nedeniyle menfi tespit isteminde bulunulmamış olmakla birlikte, İİK.nun 150. maddesine göre icra takibinden sonra ipoteğin iptali (fekki) davası açılması halinde İİK.nun 72. maddesi hükümleri kıyasen uygulanır.( Y 19 H.D'nin 21/05/2019 tarih E: 2017/5509 -K: 2019/3347) ipoteğin fekki istemi de temelde menfi tespit yani ipoteğe konu taşınmaz nedeniyle borçlu olunmadığı iddiasını içermektedir. Kaldı ki somut olayda ihtiyati tedbir talebi salt ipotekli taşınmaza ilişkin değil, ipotekli icra takibine ilişkindir. Davacı tarafça ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibine konu , ipoteğin fekki istemi özünde menfi tespit istemine ilişkin olup, ipoteğe konu taşınmaz nedeniyle borçlu olunmadığı iddiasını kapsadığından, eldeki istinafa konu davada İİK'nın 72.madde hükümlerinin kıyasen uygulanması gerekir....

      Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili, davalı ...’nın davacı hakkında babası...'nın işleteni olduğu 20 YA 824 plakalı aracın meydana getirdiği kaza nedeniyle mağdurlara ödenen tazminatların rücuen geri alınması için, ...’nın vefatı nedeniyle mirasçısı sıfatı ile ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2015/8525 sayılı icra takip dosyası ile icra takibi başlattığını, oysa ki davacının babasından kalan mirası kayıtsız şartsız reddettiğinin Çal Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/338 Esas 2015/430 Karar sayılı 02/10/2015 tarihli kararı ile tespit edildiğini, icra takibinden haberdar olan davacının ... 3....

        E. sayılı icra dosyasının sahtecilik iddiaları sebebi ile öncelikle teminatsız olarak, mahkeme aksi kanaatte ise makul oranda bir teminatla dava kesinleşinceye kadar takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ederek istinaf isteminde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ("İİK") m. 72 hükmü uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı tarafından varlığı inkâr edilen bir hukukî ilişkinin mevcut olmadığının tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı, İstanbul 2013, s. 346). Menfi tespit davası 2004 sayılı İİK'nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir....

          Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir....

            Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde; öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....

              Dava, takibe konu bono nedeniyle borçlu olunmadığı iddiasına dayanan menfi tespit istemine ilişkindir. İstinafa konu uyuşmazlık; ilk derece Mahkemesinin 01.12.2022 tarihli %15 teminat karşılığında icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir talebinin kabulü kararına karşı, davalının itirazlarının 20.12.2022 tarihli ara karar ile reddi kararının isabetli olup olmadığına dairdir. 2004 Sayılı İİK'nın menfi tespit ve istirdat davaları başlıklı 72.maddesinde; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

              Dava, takibe konu bono nedeniyle borçlu olunmadığı iddiasına dayanan menfi tespit istemine ilişkindir. İstinafa konu uyuşmazlık; ilk derece Mahkemesinin 01.12.2022 tarihli %15 teminat karşılığında icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir talebinin kabulü kararına karşı, davalının itirazlarının 20.12.2022 tarihli ara karar ile reddi kararının isabetli olup olmadığına dairdir. 2004 Sayılı İİK'nın menfi tespit ve istirdat davaları başlıklı 72.maddesinde; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

                (Kuru-El Kitabı, s.370 ilâ 372) Menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce (alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunması şartı ile) ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonrada ileri sürülebilir. Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz....

                  İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davası icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde açılabileceğine (İİK md. 72) göre icra takibinin yapıldığı Adana Mahkemeleri yetkilidir. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek deliller değerlendirilip varılacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu