Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukukî ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukukî bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun U 2017- (19)11- 1644 Esas, 2021/1017 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukukî ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

    Maddesi ile değişik 341/1- b maddesi gereğince, ilk derece mahkemelerinden verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Sakarya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'nün 24/04/2018 tarih 42 sayılı denetmen raporuna istinaden ,davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı tespit edilerek yetim aylığı kesilmiş ve kendisine ödenen aylıklar nedeniyle borç çıkarılmıştır. Davacı tarafından 10/05/2019 tarihinde dava açıldığı, davalı Kurum tarafından davacı aleyhine Sakarya 3. İcra Müdürlüğü'nün 2019/6647 Esas sayılı dosyasıyla 12/06/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı sabittir. Yargılaması devam eden dosya davacının borçlu olmadığına ilişkin açtığı menfi tespit davasıdır....

    SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/06/2023 Ara karar NUMARASI : 2023/942 ESAS DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kiraya verenin Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2022/46795 E. Sayılı dosyasında; "haciz ve tahliye" talepli haksız takip başlatıldığını, itirazları neticesinde takibin durmuş, davalının akabinde Ankara Batı 1....

    İhtiyati tedbir talep eden taraf, tedbire esas olan hakkını, ihtiyati tedbir sebep veya sebeplerini keza davanın esası yönünden de haklılığını ispat etmelidir. Ancak burada tam ispat aranmayıp yaklaşık ispatla yetinilecektir. (HMK m.390/3) Yani ispatı gereken hususların tam olarak değil kuvvetle muhtemel gösterilmesi yeterlidir. Öte yandan 6100 sayılı HMK'nun 391. maddesinin madde gerekçesinde de açıklandığı üzere mahkemece asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemez. Aksi halde geçici hukuki koruma olan ihtiyati tedbir davanın yerine ikame edilmiş olur. Yüksek Mahkeme içtihatlarına göre “dava sonunda elde edilecek faydayı sağlayacak şekilde”, başka bir deyişle “davanın ve uyuşmazlığın esasını halleder şekilde” ihtiyati tedbir kararı verilmesi doğru değildir....

      Davacının feshin iptali işleminin durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin daha önce ihtiyati tedbir yoluyla durdurulduğu, bu sefer davacının söz konusu cezai işlemde tespit edilen cezai şart ve kamu zararına ilişkin kurumca 2016 yılı protokolü çerçevesinde tespit edilen yeni miktarların uygulanmasının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını talep etmiş, mahkemece 06/04/2023 tarihli ara kararla davacının ihtiyati tedbir talebi teminatsız olarak kabul edilmiş karara davalı kurum tarafından itiraz edilmesi üzerine, itiraz duruşma olarak değerlendirilip 15/05/2023 tarihli ara kararla itirazın reddine karar verildiği görülmüştür....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Samsun 4.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/28 Esas sayılı derdest olan dava dosyasında verilen ihale sonucu yapılan sözleşmeden kaynaklı muarazanın giderilmesi ile davalı tarafça yapılan işlemin iptali talepli davada verilen ihtiyati tedbir kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması için davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, yapılan inceleme sonucunda; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; ihale sonucu yapılan sözleşmeden kaynaklı muarazanın giderilmesi ile davalı tarafça yapılan işlemin iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili tarafından süresi içinde yapılan istinaf başvuru incelemesine konu istem ise; Samsun 4.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/28 Esas sayılı derdest dosyasındaki 17/02/2022 tarihli ara kararın kaldırılarak, taleplerinin kabulüne, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesine ilişkindir....

      Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/540 E. sayılı dosyası ile menfi tespit ve icra takibinin iptali davası, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı 2020/66530 Soruşturma Numarası ile soruşturma bulunduğuna ilişkin dosyaya davacı tarafça bilgi sunulduğu, her ne kadar söz konusu soruşturma dosyalarının davalı ile bağlantısı konusu yargılama gerektiriyor ise de, tedbir yönünden değerlendirmeye alınması gerektiği, İİK 72/2 maddesi uyarınca icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında talep üzerine teminat karşılığında icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği ve dosya kapsamına göre ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde sakıncalı bir halin veyahut telafisi imkansız ciddi bir zararın doğma ihtimalinin bulunduğu , İİK.'...

        İlk Derece Mahkemesince; "Dava dilekçesi, ekleri ve icra dosya içeriğinin değerlendirilmesi neticesinde, ihtiyati tedbir talep eden tarafından, aleyhine başlatılan takipten sonra takibin durdurulması talep edilmiş ise de; İİK'nın 72/3 maddesi gereğince "icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla dahi icra takibinin durdurulması yönünde tedbir kararı verilemez" şeklindeki düzenlemenin mevcut olduğu, İİK.nın 72/3 maddesinin "icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile icra takibinin durdurulması yönünde tedbir kararı verilemez" hükmü göz önüne alınarak talebin reddine" karar verilmiştir....

        Buna göre şartların mevcut olması durumunda ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir. Yine 6100 Sayılı HMK'nun 390/3 maddesine göre, tedbir talep eden, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Buradaki ispatın ölçüsü, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir.İİK'nun 72/2 fıkrası uyarınca; icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkemece, talep halinde ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere verilecek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulmasına karar verilebilir. Menfi tespit davalarında icra takibine yönelik verilebilecek ihtiyati tedbir talepleri İİK'nun 72 maddesinde özel olarak düzenlenmiştir. Burada düzenlenen ihtiyati tedbir türleri dışında ileri sürülen ihtiyati tedbir talepleri ise HMK'nun 389 ve 390/3 fıkraları çerçevesinde değerlendirilecektir....

          UYAP Entegrasyonu