Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ihtiyati tedbir talebinin bu aşama da reddine" karar verilmiştir....

    Zincirlikuyu Şubesi ... sayılı, 20/01/2021 tarihli 4.437.000,00 TL bedelli kesin ve süresiz teminat mektubunun nakde çevrilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; İddianın ileri sürülüş biçimine göre istemin, icra takibi başlatıldıktan sonra ihtiyati tedbir yoluyla dosyadaki teminat mektubunun nakde çevrilmesinin tedbiren durdurulması istemine ilişkin olduğu, uygulanması gereken İİK'nın 72/2 ve 3.maddesinde; İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

      Bu sebeple icra takibinden sonra açılan işbu menfi tespit davasında tedbir istemi İİK 72/3. maddesi çerçevesinde değerlendirilmelidir. 2004 Sayılı İİK'nın 72/3. uyarınca, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında özel düzenleme gereğince, ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, Mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir, ihtiyati tedbirin şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında talebin kabulüne veya reddine karar vermede taktir Hakimindir....

      Bu sebeple icra takibinden sonra açılan işbu menfi tespit davasında tedbir istemi İİK 72/3. maddesi çerçevesinde değerlendirilmelidir. 2004 Sayılı İİK'nın 72/3. uyarınca, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında özel düzenleme gereğince, ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, Mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir, ihtiyati tedbirin şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında talebin kabulüne veya reddine karar vermede taktir Hakimindir....

        Buna göre, dava konusu yerin işyeri olması, davaya konu fatura borcunun ise işyerine ait bulunması nedeniyle, isteme konu faturalar nedeniyle elektriğin kesilmesi halinde telafisi güç zararın oluşabileceği hususunda "yaklaşık ispat"ın gerçekleştiği, tedbir kararı verilmesi için "tam ispat" koşulunun aranmayacağı, HMK 389. maddesinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi yönünden gerekli şartların somut olayda mevcut olduğu, davanın İİK 72 md ne dayalı menfi tespit davası olmasının HMK 389 md gereğince tedbir kararı verilmesine engel teşkil etmediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, mahkemece verilen ihtiyati tedbir ve tedbire itirazın reddi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı tespit edilmekle , HMK 353/1- b-1 md gereğince davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....

        Buna göre, dava konusu yerin işyeri olması, davaya konu fatura borcunun ise işyerine ait bulunması nedeniyle, isteme konu faturalar nedeniyle elektriğin kesilmesi halinde telafisi güç zararın oluşabileceği hususunda "yaklaşık ispat"ın gerçekleştiği, tedbir kararı verilmesi için "tam ispat" koşulunun aranmayacağı, HMK 389. maddesinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi yönünden gerekli şartların somut olayda mevcut olduğu, davanın İİK 72 md ne dayalı menfi tespit davası olmasının HMK 389 md gereğince tedbir kararı verilmesine engel teşkil etmediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, mahkemece verilen ihtiyati tedbir ve tedbire itirazın reddi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı tespit edilmekle , HMK 353/1-b-1 md gereğince davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....

          Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu madde uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası icra takibini kendiliğinden durdurmayacağı gibi mahkemece ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilemez. Ancak davacı/borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’nden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi (yani icra takibinin beşinci safhası olan paranın alacaklıya ödenmesi safhasını durdurmak) için ihtiyati tedbir karar verilebilir (Kuru, Baki, İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası)....

            GEREKÇE:Dava İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. İİK nun 72 maddesi " borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ise ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir" şeklinde düzenlenmiştir....

              Dava sonunda elde edilmesi gerekeni peşinen hükme bağlayıcı, asıl uyuşmazlığı esastan çözümler nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, davacının talep ettiği, davalının müdahalenin meni ve taşınmazdan tahliyesine ilişkin ihtiyati tedbir istemi uyuşmazlığı esastan çözecek ve dava sonunda elde edilmesi gerekeni peşinen hükme bağlayıcı nitelikte olduğu anlaşılmakla, HMK'nun 389. maddesindeki şartlar oluşmamakla ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekir. Yerel mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararı ve gerekçesi usul ve yasaya uygun olup doğru görülmüştür. Davacı vekilinin istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde görülmediğinden reddi gerekir....

              Celse beyanında ise; "Her ne kadar dava dilekçesinin konu kısmında menfi tespit talebi ile beraber muarazanın meni talebinde bulunmuş isek de muarazanın meni talebine ilişkin Batman 3.ASHM 2020/317 Esas sayılı dosyasında davamızı açtık. Bu nedenle menfi tespit talepli olarak dava dilekçemizin dikkate alınmasını istiyoruz. Davanın kabulüne karar verilsin" şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür. Davalının, davacının kullanımında olan işyerine elektrik bağlanmasına yönelik talebin reddi işleminin, hukuksal nitelikçe, mevcut bir sözleşme ilişkisi kurulması sırasında yaratılmış bir muaraza (çekişme) olduğu; davacının başlangıçtaki isteminin de bu muarazanın önlenmesine yönelik iken sonraki isteminin salt tespit isteminden ibaret bulunduğu açıktır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda yargılamanın açıklığı ilkesi kabul edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu