Mahkemece, davacının ibraz ettiği üç adet ödeme belgesinin davalı tarafından kabul ve ikrar edildiği, takip kesinleştikten sonra yapılan ödemeler nedeniyle açılan menfi tespit davasına bakma görevinin İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın icra mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 22.01.2013 tarih, 2012/15114 Esas, 2013/1042 Karar sayılı ilamıyla; "mahkeme tarafından dava İİK.nun 71.maddesine dayalı menfi tespit davası olarak nitelendirilmiş ise de, dava dilekçesinden anlaşıldığı üzere davanın teminat amacıyla verilen çekin ödendiği iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkin bulunduğu, öte yandan İİK.nun 71.maddesinin menfi tespit davası ile ilgili olmayıp madde başlığından da anlaşılacağı üzere “İcra Mahkemesi Kararıyla Takibin Talik veya İptali”ni hükme bağladığı, menfi tespit davasıyla icra takibinin talik veya iptali...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili hakkında senede dayalı icra takibi yaptığını, müvekkilinin ödeme taahhüdünde bulunduğunu, şifahi anlaşma gereği borcun müvekkilinin kredi kartından muhtelif tarihlerde ödenmesine rağmen davalının ödeme taahhüdünü ihlalden icra mahkemesine şikayette bulunduğunu belirterek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalıya ait taşınmazın dava dışı .... tarafından 01/06/2005 başlangıç tarihli sözleşme ile kiralandığını, kira bedeline karşılık müvekkillerinin kefil sıfatıyla imzaladığı 10 adet senedi davalıya teslim ettiklerini, dava dışı kiracı şirketin taşınmazı 29/03/2009 tarihinde tahliye ettiğini, müvekkillerinin bu dönemde kiracı şirketteki hisselerini devrederek kiracı şirket ile olan ilişkilerine son verdiklerini, davalı tarafından 01/03/2010 vade tarihli senet nedeniyle müvekkilleri aleyhine takip başlatıldığını, müvekkillerinin senet nedeniyle borçlu olmadıklarını, kira sözleşmesinin tarafları arasındaki kira ilişkisi sona erdiğinden müvekkillerinin kefil sıfatıyla sorumlulukları kalmadığını belirterek takip nedeniyle müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
İcra Müd ... E. sayılı icra dosyasının ve senedin iptaline; davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının haksız ve kötü niyetle takip başlatması nedeniyle takibe konu edilen alacak miktarının %20'si üzerinden kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 5 Asliye Hukuk Mahkemesi, TARİHİ : 03.12.2013 NUMARASI : 2011/212, 2013/489 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili tarafından keşide edilen çeklerin davalı tarafından mal teslimi sonrasında, müvekkilinin dava dışı kişilerden alacağı hizmet bedeli ile ödeneceği konusunda anlaştıklarını, davalının mal teslimi yapmadığı halde çeklere dayanarak icra takibi yaptığını belirterek icra takibi nedeni ile borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 170/b maddesinin aynı Kanun’un 72. maddesine yaptığı yollama gereğince kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte de menfi tespit davası açılabileceği açıkça anlaşılmaktadır. İİK’nin 72/1 maddesi, “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir” hükmünü haizdir. Buna göre borçlu, henüz aleyhine başlatılmış bir icra takibi yokken alacaklıya karşı borçlu bulunmadığının tespiti için menfi tespit davası açabileceği gibi aleyhine icra takibine başlanmasından sonra da menfi tespit davası açması mümkündür. Borçlu, kambiyo senedi nedeniyle alacaklıya karşı, genel olarak, ya kambiyo taahhüdünün hükümsüz olduğunu ya da temel borç ilişkisinden dolayı herhangi bir nedenle sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek menfi tespit talebinde bulunabilir....
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: BEYANLAR: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 08/11/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı, teminat olarak davalı tarafa boş olarak teslim edilen 27.12.2022 düzenleme tarihli, 15.03.2023 vade tarihli, 100.000,00 TL bedelli senedin bedelsiz olduğuna ilişkin menfi tespit davası açtığını, davanın, kambiyo senedine ilişkin olduğunu ve mutlak ticari dava niteliği taşıdığını, bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı ile davalı arasında kira ilişkisi olduğu ve bu ilişkiye dayalı olarak davacının davalı tarafa teminat amacıyla boş senet verdiğini, senedin daha sonra davalı tarafından doldurularak üçüncü bir kişiye ciro edildiği ve bu kişi tarafından icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin davalı tarafa...
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili tarafından davacı borçlu aleyhine ---- dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, davacı taraf huzurda görülmekte olan senedin bedelsizliğine ilişkin menfi tespit istemli davada müvekkili tarafından davacı borçlu aleyhine ----- Sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, davacı taraf huzurda görülmekte olan senedin bedelsizliğine ilişkin menfi tespit istemli davada şimdilik 20.000,00 TL borçlu olmadıklarının tespitini talep edilmesinin takip miktarı belirli olduğundan ve senedin tamamının bedelsiz kaldığını iddia ettiğinden kısmi dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, HMK maddde 4/(1)-a) uyarınca kira ilişkisinden doğan alacaklar için açılacak olumsuz tespit davalarında görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacı taraf senedin kira ilişkisinin teminatı amacıyla verildiğini iddia ettiğine göre davaya bakmakla görevli mahkeme-----Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunu...
Davacı, icra takip dosyasına konu olan kira borcu nedeniyle 5000 TL ödeme yapıldığını belirterek, menfi tespit isteminde bulunmuş olup, 18/09/2014 tarihinde davacı aleyhine icra takibi başlatıldığı, takipten sonra davacı tarafından 23/09/2014 tarihinde davalının banka hesabına havale yapıldığı, mahkemece ödeme tarihi olan 23/09/2014 tarihi itibari ile davacının davalıya 5.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş ise de, davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmakla birlikte, aleyhinde başlatılmış bulunan icra takibinden sonra harici ödeme yapması nedeniyle ve hakkaniyet gereği yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesi gerekirken, davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK 438 / 7. maddesi gereğidir....
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz, İİK'nun 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HMK'nun 209. maddesi uygulanamaz. İmza itirazı, İİK'nun 170/1. maddesi uyarınca satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. Ancak icra mahkemesi itirazla ilgili kararına kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir (İİK. M. 170/2). Borçlunun sahtelik nedenine dayalı olarak açtığı menfi tespit davası, İİK'nun 72. maddesi kapsamında bir dava olup, anılan maddedeki usule göre mahkemeden alınacak ihtiyati tedbir kararı ile icra takibi durdurulabilir. Sahtelik nedeniyle açılan menfi tespit davası, Cumhuriyet Savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan davada kendiliğinden icra takibini durdurmaz ve bekletici mesele yapılamaz....