Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz, İİK'nun 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HMK'nun 209. maddesi uygulanamaz. İmza itirazı, İİK'nun 170/1. maddesi uyarınca satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. Ancak icra mahkemesi itirazla ilgili kararına kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir (İİK. M. 170/2). Borçlunun sahtelik nedenine dayalı olarak açtığı menfi tespit davası, İİK'nun 72. maddesi kapsamında bir dava olup, anılan maddedeki usule göre mahkemeden alınacak ihtiyati tedbir kararı ile icra takibi durdurulabilir. Sahtelik nedeniyle açılan menfi tespit davası, Cumhuriyet Savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan davada kendiliğinden icra takibini durdurmaz ve bekletici mesele yapılamaz....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davalı Apartman Yönetiminin davacı aleyhine ... 5. İcra Müdürlüğü'nün 2014/ 7971 esas sayılı dosyasıyla kira kontratına dayalı icra takibine giriştiğini, takibe davacının itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğunu ancak ... 11....

      "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili,davalı tarafından müvekkili aleyhine bonoya dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, davalıya borçlarının bulunmadığını, bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek, icra takibine konu edilen bonodan dolayı davalıya borçlu olmadıklarının tespitini, haksız ve kötü niyetli takip yapılması nedeniyle %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, açılan icra takibinin borçlu ve kefil açısından kesinleştiğini, takip konusu senedin borçlu ve kefil tarafından müvekkilinin yanında imzalandığını savunarak davanın reddini istemiştir....

        DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Antalya 4....

        İcra Müdürlüğü'nün... Esas sayılı takip dosyasında bulunan ödeme emri kapsamına göre davacının takip borçlusu olmadığı, menfi tespit davası bakımından aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracı tarafından açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde, kira borcundan dolayı hakkında icra takibi yapıldığını, icra takibine itiraz etmesi üzerine açılan itirazın iptali davasında, ... 1....

            İcra Müdürlüğünün 2006/6792 esas sayılı dosyası ile yaptığı icra takibinin kesinleştiğini, davalının ilk yıldan sonraki dönem kirasının artış olmadığı halde %25 artırımlı istediğini, icra takibinden sonra ödemeler yaptığını, ödenmeyen kiralar üzerinden sözleşmeye göre aylık %10 faiz istenmesinin doğru olmadığının, kefilin kefaletinin ilk yıl için geçerli olup, uzayan ikinci yıl için geçerli olmadığı gibi, ilk yıl kira süresinin bitiminden çok sonra icra takibi yapıldığından kefilin sorumluluğunun bittiğini bildirerek, icra takibi nedeniyle 8.500 YTL borçlu olmadıklarının tespitine, cezai şartın tenkisine, %40 tazminata hükmedilmesini, davacı 17.9.2007 tarihli islah dilekçesi ile 3.692 YTL'nin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, sözleşmenin ve kefaletin geçerli olduğunu bildirip davanın reddini ve davacıların %40 tazminatla sorumlu tutulmasını savunmuştur....

              Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 01/02/2022 KARAR TARİHİ : 16/01/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 23/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı tarafından müvekkili aleyhine Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2021/... takip sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, takibe konu çek üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilini borçlu göstermek için kötü niyetli ve sahte olarak tanzim edilip icraya konulduğunu, müvekkilinin ne takip alacaklısı ile ne de diğer, keşideci, lehdar ve cirantalar ile ticari bir ilişkisi olmadığını, bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilerek davacının Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2021/......

                Dosya kapsamından; işbu davaya konu icra takibinin dayanağı olan 3 adet senedin dayanağının 20/07/2017 başlangıç tarihli kira sözleşmesine ilişkin olduğu, davanın niteliği itibariyle davanın dayanağı senetlerin şekli yönden ve imza itibariyle bir itirazın ileri sürülmediği, senetlerin teminat senedi olduğu iddiasıyla içeriğine yönelik olarak menfi tespit isteğinde bulunulduğu, bu haliyle temel ilişkiye dayalı olarak açılan davada temel ilişkinin kira akdinden kaynaklanması nedeniyle HMK m. 4/a uyarınca görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu, görev hususu dava şartlarından olup, davanın her aşamasında mahkememizce resen nazara alınacağından mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

                  Borçlunun, temel borç ilişkisinden dolayı herhangi bir nedenle sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek açtığı menfi tespit davası, öğreti ve uygulamada bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası olarak adlandırılmaktadır. Bedelsizlik ise, bir kambiyo senedinin ihdasına neden olan temel alacağın herhangi bir nedenle mevcut olmamasıdır (İnan, Nurkut: Türk Hukukunda Hatır Senetleri ve Özellikle Hatır Bonoları, Ankara, 1969, s.16). Başka bir deyişle bir kambiyo taahhüdünün temel alacağı geçersizse ya da sona ermişse, o kambiyo taahhüdü bedelsiz demektir. Bu anlamda senedin bedelsiz sayılmasında esas alınan husus, temel borç ilişkisinin kendisi değil, bu temel borç ilişkisinden doğan temel alacaktır. Bu itibarla bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası ile maddi hukuk bakımından borcun mevcut olup olmadığının tespiti amaçlanmakta; borçlu olmadığını iddia eden borçluya, genel hükümlere göre bu durumu tespit imkânı verilmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu