Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sözleşmesi ile aynı döneme rastlayan ecrimisil ödelemeleri saptanarak, ödenen ecrimisil bedeli, ödenen kiradan düşükse ecrimisil miktarında, ödenen ecrimisil bedeli ödenen kiradan fazla ise ödenen kira miktarında istirdat isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve itirazın iptali davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı ve davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde her iki taraf vekilleri de gelmediler. İncelemeye evrak üzerinden devam edilmiş olup, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Asıl dava, kira akdinin feshinin haklı olduğunun tespiti, menfi tespit ve istirdat, birleşen dava itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece,asıl davada kira akdinin feshinin haklı olduğunun tespiti,menfi tespit ve istirdat istemlerinin reddine,birleşen davada itirazın kısmen iptaline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      İİK'nın 72. maddesinin 5. fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir (Çavdar, S.: İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara 2007, s. 803). Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 18.12.2018 tarihli ve 2017/3- 1526 E., 2018/1948 K., sayılı kararında da benimsenmiştir....

      Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre 30.06.2003 tarihinden sonra kira parasına, kira sözleşmesinin başından itibaren sözleşmedeki artış oranı baz alınarak bir artış yapılmadığı, 01/01/2004- 01/01/2005 döneminde davacı tarafın % 5’lik artış ile ödemesi gereken 8.104.32 USD’nin altında çıplak kira ödediği, 2004 yılı kira parasının 7.000 USD olarak ödendiği, bununla ilgili bir protokol düzenlenmediğinden bu kira bedeli üzerinden sözleşmeye geri dönülerek % 5 artış ile KDV’li 01.01.2005 tarihinden itibaren aylık kiranın 8.673 USD olarak ödenmesi gerektiği düşünülebilir ise de, davacının davalı kiralayana 2 parti halinde herhangi bir ihtirazi kayıt koymaksızın toplam 13.970 YTL Ocak 2005 kirası adı altında kira parası havale ettiği, 10.01.2005 tarihindeki kura göre gönderilen paranın 10.043.13 USD tuttuğu, bu miktarın kira sözleşmesinin başından itibaren % 5 artış ile hesaplanan 01.01.2005 tarihinde başlayan kira döneminin KDV’li kira bedeline eşit olduğu, kiracı davacının bu...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

          Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233)....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Cezai Şart Uyuşmazlık, tacirler arasındaki acente ve buna bağlı araç kiralama sözleşmelerinin feshi nedeniyle cezai şart, müset ve menfi zararların tespiti ve tahsili istemine ilişkindir. Kira ilişkisi taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin ferisi niteliğinde olup, temel uyuşmazlığın acentelik sözleşmesinin feshine ilişkin olmasına göre temyiz incelemesi Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına ait olduğundan temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın ilgili Daire Başkanlığına gönderilmesine, 17.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi -menfi tespit -alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davacı ile davalı ...Ş arasında düzenlenen finansal kiralama sözleşmesi ve finansal kiralama tadil sözleşmesi gereğince davalı satıcı tarafından finansal kiralama sözleşmesine konu baskı makinasının teslim edilmediği iddiasına dayalı finansal kiralama sözleşmesinin feshi, sözleşmeye konu sigorta poliçesinin iptali, davacı tarafından ödenen kira bedelinin tahsili ve finansal kiralama sözleşmesi gereğince bakiye kira bedelleri nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur....

              "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'ya göre alacak ve menfi tespit davalarında görev, dava değerine göre belirlenir. Bu ana kuraldan farklı olarak, HUMK’nın 8. maddesinin 2. bendine göre, “Dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve buna karşılık olarak açılan davalar” sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Buna göre, HUMK’nın 8. maddesinin 2. bendi gereğince tahliye, akdin feshi davaları ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davaları sulh hukuk mahkemesinde görülür. Diğer istemlerde, dava konusu alacağın miktarına göre görevli mahkeme belirlenir....

                  UYAP Entegrasyonu