Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen kök ve ek bilirkişi raporlarına göre; davacı bayinin sözleşmenin ayakta olduğu dönemde başka rakip bir firma ile ticari ilişkide bulunması üzerine sözleşmenin 7.4 maddesinin ihlali sebebiyle sözleşmenin 7.5 maddesi hükmü uyarınca davalı tarafça sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği, davalı tarafça düzenlenen üç adet fatura, davalının dava dışı bayilerine yaptığı masraflara ilişkin olup sözleşmenin 7.5.maddesinde de davalının menfi-müsbet zarar ziyan ve kaybının davacı tarafından ödeneceğine yer verildiği, bu durumda teminat mektubunun nakte dönüştürülmesi sözleşmenin davalı tarafça haklı nedenle feshi ve talep edebileceği menfi zarar kapsamında yerinde olup, istirdat koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

    Ancak açılan menfi tespit davası sırasında borcun ödenmesi sonucu istirdat davasına dönüşmüş olan davanın reddi halinde alacaklı(davalı) yararına alacağının alınan bir tedbirle geciktirilmesi söz konusu olmadığından davacı aleyhine tazminata hükmedilmemesi gerekir. ( ... İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, 2007/..., s. 796 vd.) Tüm bu bilgiler ışığında, somut olayın incelenmesinde; davalının, davacı(borçlu) aleyhine bir icra takibi başlattığı, davacının süresinde itiraz etmediği için takibin durmadığı, davacının menfi tespit davası açarak iş bu takip nedeni ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği, ne var ki yargılama sırasında borç ödendiği için davanın istirdat davasına dönüştüğü anlaşılmaktadır....

      Dava; kira sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) İcra İflas Kanunu'nun " Menfi Tespit ve İstirdat Davaları" başlığı altında düzenlenen 72. maddesinin 5. fıkrası uyarınca; " Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa , talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı kiracılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı kiracılar vekili dava dilekçesinde davacıların davalıya ait taşınmazı 15/08/2005 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli sözleşme ile kiraladıklarını davalı kiralayan tarafından davacılar hakkında ödenmeyen kira alacakları nedeniyle icra takipleri yapıldığını, kira sözleşmesinin 3.maddesinde geciken her kira parası için aylık %12 oranında gecikme faizi ödeneceğinin yazılı olduğunu, davalının bu maddeyle ilgili davacıları aydınlatmadığını, bu miktardaki faizin BK.'...

          Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'ya göre alacak ve menfi tespit davalarında görev dava değerine göre belirlenir. Bu ana kuraldan farklı olarak HUMK’nın 8. maddesi II. bendine göre, “Dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve buna karşılık olarak açılan davalar” dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Buna göre, HUMK’nın 8. maddesi II. bendi gereğince tahliye, akdin feshi davaları ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davaları sulh hukuk mahkemesinde görülür. Diğer istemlerde dava konusu alacağın miktarına göre görevli mahkeme belirlenir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki menfi tespit- istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde katılma yoluyla davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile aralarında dükkan kira sözleşmesi bulunduğunu, 2012 yılı kira bedelinin ödenmemesi üzerine davalı tarafından Marmaris 1....

              Mahkemece, davacının kira sözleşmesinin başlangıç tarihini tespit edemediğini, bu durumda kira sözleşmesinin başlangıcının belli olmadığı, ihtarnamenin geçerli sayılamayacağı, davanın süresinde açılıp açılmadığının tesbitinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Borçlar Kanununa tabi süresiz sözleşmelerde feshi ihbar süresi bu kanunun 262.maddesi hükmüne göre belirlenir. Anılan madde hükmü gereğince süresiz sözleşmelerde 6 (altı) aylık dönem için 3 (üç) ay önceden kiracıya feshi ihbar tebliğ ettirilmesi ve o dönem sonunda tahliye davası açılması gerekir. Altı aylık dönemin birinde tebliğ ettirilen feshi ihbar ancak bu dönem sonunda dava açma hakkı verir. Bu feshi ihbar sonraki dönem için kullanılamaz. Borçlar Kanununun kapsamına giren yerlerin tahliyesi için feshi ihbar yeterli olup, başka bir sebep aramaya gerek yoktur. Olayımıza gelince; taraflar arasında sözlü kira sözleşmesi olduğuna ilişkin uyuşmazlık yoktur....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasında .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile .... Sulh Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince uyuşmazlığın taraflar arasındaki kira sözleşmesi ve kat mülkiyetinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Sulh hukuk mahkemesi tarafından ise, dava değerine göre asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'ya göre alacak ve menfi tespit davalarında görev dava değerine göre belirlenir....

                  DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : Alanya 2....

                  Taraflar arasındaki 25/12/2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin 2886 sayılı yasa gereği ihale ile yapıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmenin 10. maddesinde "Kiracı kira süresinin bitiminde derhal, sözleşmenin feshi halinde tebligatı müteakip 15 gün içinde taşınmazı tahliye etmek zorundadır. Kiracı taşınmazı tahliye etmezse, 2886 sayılı Kanunun 75. maddesine göre kiracının tahliyesi sağlanacaktır" ve 14. maddesinde '' Kira süresinin sona ermesi veya sözleşmenin feshi halinde taşınmazın idareye teslim edilmeksizin geçen her gün için, cari yıl kira bedelinin %1'i oranında ceza, itirazsız olarak ödenir '' hükmü bulunmaktadır. 2886 Sayılı Devlet İhale Kanununun “Ecrimisil ve Tahliye” başlıklı 75.maddesinin 3 ve 4.fıkrasında; “Kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm var ise ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır....

                    UYAP Entegrasyonu