Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine karar verilmiştir....

    nun istirdatına karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2)Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK'nun 72/6. maddesi gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında, dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur....

      talep etmiş, 30/05/2012 tarihli dilekçe ile davalı tarafından teminat mektubunun bankaya ibraz edilmesi üzerine 42.800 Euro karşılığının ödendiğinden bahisle menfi tespit talepli davanın istirdat davası olarak devamına karar verilmesi istemiş, 17/09/2012 tarihli dilekçe ile de 5000 Euro nakit para hakkındaki talebini atiye bıraktığını bildirmiştir....

        talep etmiş, 30/05/2012 tarihli dilekçe ile davalı tarafından teminat mektubunun bankaya ibraz edilmesi üzerine 42.800 Euro karşılığının ödendiğinden bahisle menfi tespit talepli davanın istirdat davası olarak devamına karar verilmesi istemiş, 17/09/2012 tarihli dilekçe ile de 5000 Euro nakit para hakkındaki talebini atiye bıraktığını bildirmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit, istirdat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve istirdat davasına dair karar Dairemizin 17.04.2014 gün ve 2013/13705-2014/5208 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmesi üzerine bu defa davacılar tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemenin kararında ve Yargıtay ilamında yazılı sebeplere, davacıların dava dilekçesinde tahliye tarihine kadar kira borçlarını belirterek borçlu olmadığı miktarın tespitini talep ettiğinin anlaşılmasına göre 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 440.maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE ve aynı yasanın 442.maddesi gereğince takdiren 226....

            Davacı, taraflar arasında düzenlenen 12.3.2004 tarihli kira sözleşmesinin ifasının mümkün olmaması, nedeniyle geçerli olmadığını, taraflar için hüküm ifade etmediğini ileri sürerek sözleşmenin feshini ve davalıya borçlu olmadığının tesbitini isteyerek eldeki davayı açmıştır. Davalının görev yönünden karşı çıkması üzerine de mahkemece, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan sözedilerek görevsizliğe karar verilmiştir. HUMK'nun 8.maddesinde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu dava ve işler açıkca belirtilmiş bulunmaktadır. Anılan yasanın 8/II,1 maddesi uyarınca kira sözleşmesine dayanan her türlü "akdin feshi" davaları (BK md 248 vd) yönünden Sulh Hukuk Mahkemesi görevli kılınmıştır. Bu durumda Sulh Hukuk Mahkemesinin görevinden sözedebilmek için taraflar arasında başlangıçta geçerli bir kira sözleşmesinin yapılması sonradan sözleşmenin feshinin istenilmesi gerekir....

              Mahkemece, zirai ürün kira sözleşmesinin feshi istemi ile açılan davanın reddine karar verilmiş, bu hükmü davacı temyiz etmiş karar Dairemizin 12.10.2009 tarihli ilamıyla ve ilamda belirtilen nedenlerle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmuş 30.03.2006 başlangıç tarihli zirai ürün kira sözleşmesinin feshi bozmadan sonra açılan ve birleştirilen kar yoksunluğu zararına yönelik davanın kısmen kabulü ile 23.574.17. TL’nin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir....

                Maddesine göre; ''Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.'' Bu madde hükmünden de anlaşılacağı üzere; Menfi tespit davası açıldıktan sonra, borçlu icra tehdidi altında borcu ödemek zorunda kalırsa, menfi tespit davasına, aynı dosya üzerinden ve kendiliğinden istirdat davası olarak devam edilecektir. Kısacası menfi tespit davası bir nevi alacak davasına dönüşecektir. Alacak davasının da dava şartı arabuluculuk kapsamında olduğu aşikardır. H.M.K.'nın 115. Maddesine göre mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını her aşamada kendiliğinden araştırır. Bu durumda eldeki dava menfi tespit davası olarak devam ederken yargılamaya devam edip, istirdat davasına dönüşünce bu dava alacak davasıdır ve dava şartı kapsamındadır demek kanaatimizce hukuk güvenliğini ortadan kaldıracaktır. Bu nedenle de menfi tespit davalarını dava şartı arabuluculuk kapsamında olduğunun kabulü gerekmektedir. Konya BAM ......

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.02.2009 gününde verilen dilekçe ile rödevans sözleşmesinin feshi, istirdat ve borçlu olmadığının tespiti istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine, davacının icra inkar tazminatı ödemesine dair verilen 01.10.2010 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 14.06.2011 günü mürafaa icrasından sonra dosyada görülen eksiklik nedeniyle evrak mahalline iade edilmiştir....

                    Dava, kira sözleşmesi kapsamında menfi tespit istemine ilişkindir. 2004 sayılı İİK'nın 72. Maddesinde Menfi Tespit ve İstirdat Davası '' Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir. (Değişik: 9/11/1988- 3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar....

                    UYAP Entegrasyonu