Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 03.12.2004 No : 791-461 Taraflar arasındaki menfi tespit – istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalıya ait dairenin 30.11.1998 tarihinde müvekkilinin yeğeni ...’a kiraya verildiğini, kira sözleşmesine ve 800.000.000.-TL.lik teminat bonosuna müvekkilinin kefil sıfatı ile imza attığını, davalı ile kiracının 2000 yılında kira sözleşmesini yenilediklerini ve müvekkilinin kefilliğinin sona erdiğini, davalının müvekkilinin kefil sıfatıyla imzaladığı teminat bonosunu icra takibine koyması nedeniyle, haciz tehdidi altında alacağı tüm ferileriyle birlikte dosyaya yatırdığını ileri sürerek, senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile ödenilen 2.060.000.000....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinden ... ile diğer müvekkillerinin murisi ...'ın davalı ile kira sözleşmesi akdettiğini aylık kira bedelinin teminatını oluşturmak üzere herbiri 2500 TL tutarlı olmak üzere toplam 20.000 TL bedelli sekiz adet bononun keşide edilerek davalıya teslim edildiğini, sonrasında aylık tutarlarının davalıya ait banka hesabına yatırıldığı halde davalının bonoları iade etmeyerek müvekkilleri aleyhine takibe konu yaptığını belirtmek suretiyle bonolar nedeniyle müvekkillerinin davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Taraflar arasındaki ilişki kira sözleşmesine dayanmaktadır. Kira sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar tüketici mahkemesinin görevi kapsamında kalmaz. Davaya bakmak genel mahkemelerin görevi içerisindedir. Görev kamu düzenine ilişkin olup davanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekir. Değinilen bu yön gözetilerek dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 75.70 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 3.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/593 Esas KARAR NO : 2023/122 DAVA : Menfi Tespit (Kira) DAVA TARİHİ : 27/06/2022 KARAR TARİHİ : 20/02/2023 KARARIN YAZILMA TARİHİ : 21/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kira) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalının müvekilleri aleyhine kiracı olarak bulunduğu yerin kiraladığını ödemediğinden bahisle icra takibi başlattığını, müvekillerinin itiraz süresinde itiraz edememesi nedeni ile takibin kesinleştiğini, icra dosyasına sunulan kira sözleşmesinin gerçek oılmadığını, gerçek kira sözleşmesi kapsamında davacıya borçları olmadığını belirterek müvekillerinin borcu bulunmadığının tespitini talep etmiştir....

          Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; eldeki dava, davacının kefil olarak imzaladığı kira sözleşmesi ve aval veren olarak imzalamış olduğu bononun teminat senedi olduğu ileri sürülerek açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki 12/04/2014 başlangıç tarihli 6 yıl 7 aylık kira sözleşmesi incelendiğinde; kiracı olarak dava dışı Busa İnşaat Turizm Ticaret Ltd. Şti'nin kiralayan olarak ise davalıların isimlerinin yer aldığı, kira sözleşmesinde davacının müteselsil borçlu/kefil olarak imzasının bulunduğu, kira sözleşmesinin "kira bedeli ve ödeme planı" başlıklı 5. Maddesinde kira bedelleri için ödeme planının belirlendiği ve kira bedellerinin her bir taksidi için, her bir kiralayana, paylarına düşecek kira alacağı miktarlarına göre teminat senetlerinin düzenlenip verildiğinin yazıldığı anlaşılmıştır....

          Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; eldeki dava, davacının kefil olarak imzaladığı kira sözleşmesi ve aval veren olarak imzalamış olduğu bononun teminat senedi olduğu ileri sürülerek açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki 12/04/2014 başlangıç tarihli 6 yıl 7 aylık kira sözleşmesi incelendiğinde; kiracı olarak dava dışı Busa İnşaat Turizm Ticaret Ltd. Şti'nin kiralayan olarak ise davalıların isimlerinin yer aldığı, kira sözleşmesinde davacının müteselsil borçlu/kefil olarak imzasının bulunduğu, kira sözleşmesinin "kira bedeli ve ödeme planı" başlıklı 5. Maddesinde kira bedelleri için ödeme planının belirlendiği ve kira bedellerinin her bir taksidi için, her bir kiralayana, paylarına düşecek kira alacağı miktarlarına göre teminat senetlerinin düzenlenip verildiğinin yazıldığı anlaşılmıştır....

          Davalı,davacı kiracıyla 13.08.2007 başlangıç tarihli 3 yıl süreli ,aylık 1800 TL üzerinden kira sözleşmesi imzaladıklarını,teminat olarak takibe konu 24.000 TL değerinde seneti aldığını,13.10.2010 tarihinde mecuru tahliye ettiğini ancak ödenmeyen kira ve tamirat masrafları karşısında teminat olarak verilen seneti takibe koyduğunu,davacının delil olarak dayandığı 13.08.2007 tarihli 3 yıl süreli aylık 800 TL kira sözleşmesinin davacının stopaj vergisinden kaçmak amacı ile düzenlendiğini, geçerli olan kira sözleşmesinin aylık 1800 TL olan kira sözleşmesi olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece,taraflar arasında 13.08.2007 tarihli aylık 800 TL ,ve 1800 TL olmak üzere iki ayrı kira sözleşmesi olduğunu,taraflar arasında ......

            Dava; kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeniyle davacı kiracının senedin kira sözleşmesi gereğince teminat senedi olduğu iddiası ile açtığı menfi tespit davasıdır. Davacı; senedin kira sözleşmesine dayalı olarak verildiğini iddia etmiş, davalı vekili ise kira ilişkisini reddederek senedin senedin teminat senedi olmadığını, senetlerin illetten mücerret olduğunu ve soyut borç ikrarını içerdiğini savunmuştur. Davalı tarafından kira ilişkisi inkar edildiğinden ve uyuşmazlık kambiyo senedinden kaynaklandığından mahkememiz görevli kabul edilmiştir. Bilindiği üzere kambiyo senedi (bono) sebepten mücerret olup, bono nedeni ile borçlu olmadığının ispatı ancak yazılı delille mümkündür. Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....

              CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Bu menfi tespit davasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesi ile Adana 12.İcra Müdürlüğünün 2021/99 sayılı icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi birlikte okunup değerlendirildiğinde davacı sırf davayı uzatmak ve alacağı sürünceme de bırakmak için dava açıp itiraz ettiğini, itiraz dilekçesi ile dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar ve beyanların birbiri ile çeliştiğini, borca itiraz dilekçesinde aramızda imzalanan kira sözleşmesi, takibe konu edilen kira sözleşmesi değil demesine rağmen takibe konu edilen kira sözleşmesine dayanarak işbu davayı açtığını, itiraz dilekçesinde kiralananı davalı tarafın istediği zaman boşaltabileceğini beyan ettiğini, davacının diğer beyanlarında hiçbir mücbir sebep kiralanın uzun yıllar kira bedeli ödenmeden işgal edilmesi hakkını kiracıya vermediğini, pandemi süreci ekonomik olarak tüm toplumu olumsuz etkilediğini belirterek müvekkilinin dava konusu kiralanandan elde ettiği kira geliri...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tahliye ve kira alacağına ilişkin davada Çanakkale 2.Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, rödovans sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için davalı hakkında başlatılan takibe karşı itirazın iptali ve sözleşmenin feshi ve tahliye istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, kira sözleşmesine dayalı tahliye ve kira alacağı davalarında görevin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, mahkemenin görevinin 6570 sayılı Kanundan kaynaklanan tahliye davalarına ilişkin olduğu belirtilip B.K.'nun 270 ve devamı maddelerinde düzenlenen hasılat kirasından açılan davalarda görevin değere göre belirleneceğinden bahisle görevsizlik yönünde karar vermiştir....

                UYAP Entegrasyonu