Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit istirdat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira parasının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.08.2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile davalıya ait taşınmazda aylık 150,00 TL bedelle kiracı olarak bulunduğunu, davalının şifahi talebi üzerine müvekkilinin bazı aylara ait kira bedellerini toplu olarak banka hesabına yatırdığını, herhangi bir kira borcu bulunmamasına rağmen davalı tarafından müvekkili aleyhine ... .... İcra Müdürlüğünün 2013/21649 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine davalı tarafından ... .... İcra ......

    İ.İ.K'nun 269/a maddesi “Borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine icra mahkemesince tahliyeye karar verilir.” hükmünü içerir. Davalı, yazılı kira sözleşmesine dayalı olarak, ödenmediği iddia olunan kira alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrinin kendisine tebliğ edilmesine rağmen takibe, sözleşmenin varlığına ve aylık kira miktarına itiraz etmemiştir. Bu durumda kira ilişkisi ve talep konusu aylık kira bedelleri ile takip konusu miktar kesinleşmiştir. Ödeme emrindeki yasal 30 günlük sürede borcun ödendiği davalı tarafca ispat edilemezse temerrüt olgusu gerçekleşir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, borçlu olmadığının tespiti ve icra takibinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 01.04.2008 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesi, taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Kiralayan davalı tarafından 05.01.2010 tarihinde başlatılan icra takibinde, Ocak/2010 kira parası olan 5.000 Euro karşılığı 10.765 TL’nin tahsilinin istenilmesi üzerine, davacı kiracı tarafından işbu dava ile borçlu olmadığının tespiti ve söz konusu icra takibinin iptali istenilmiştir....

        İcra Müdürlüğünün 2014/3537 esas sayılı takip dosyasının varlığından söz etmiş ise de, bu dosyanın mahalli mahkemesince yapılan incelemenin sonucunda, taraflar arasında düzenlenen 01.05.2005 banlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesine dayalı olarak, .... Zemin kat sağ taraftaki iş yerine ait kira borçları sebebiyle başlatılan haciz ve tahliye istekli takibe dayalı olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, sözlü ve yazılı kira sözleşmesine dayalı iki farklı kiralanan için başlatılan takiplerin mükerrer takip oldukları kabul edilemeyeceğinden uyuşmazlık yargılamayı gerektirmez. Mahkemece işin esassı incelenerek neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan kararın bozulması gerekmiştir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2019 NUMARASI : 2019/243 ESAS 2019/750 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının genel kredi sözleşmesine dayalı olarak müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, takip dayanağı sözleşmede yer alan imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek müvekkilinin icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine açılan davayı kabul ettiklerini bildirerek kabul beyanına göre karar verilmesini istemiştir....

          DAVA : Menfi Tespit (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/05/2019 KARAR TARİHİ : 10/02/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/03/2022 Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının genel kredi sözleşmesine dayalı olarak müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, takip dayanağı sözleşmede yer alan imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek müvekkilinin icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine açılan davayı kabul ettiklerini bildirerek kabul beyanına göre karar verilmesini istemiştir....

            İNCELEME VE GEREKÇE : Dava kira sözleşmesine dayalı olarak başlatılan takibe karşı açılan menfi tespit- istirdat davasına ilişkindir....

              Bunun dışında, icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Bu hâlde, borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur. Bundan sonra, ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davasıdır (Pekcanıtez, H./ Atalay, O./ Sungurtekin Özkan, M./ Özekes, M.: İcra ve İflas Hukuku, s.156- 164). Menfi tespit davası, normal bir hukuk davası gibi açılır....

                İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, icraya konu senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti ve kötü niyet tazminatının talebine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK'nın 4/1-a maddesinde, dava konusunun değer ve tutarına bakılmaksızın, kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemeleri tarafından bakılacağı şeklinde düzenleme gözetildiğinde; Somut olayda, taraflar arasında kira sözleşmesi olduğu hususunda ihtilaf bulunmadığı, senet nedeniyle açılan menfi tespit davasında, temel ilişkinin taraflar arasındaki taşınır kira sözleşmesine dayalı olduğu iddiası nedeniyle uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı, bu haliyle mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla açılan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava,kiracı tarafından açılan menfi tespit istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu