Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Sözleşmenin Feshi-Menfi Tespit KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı taraf arasında 27.09.2005 tarihli 10 yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, kira sözleşmesinin süresinin bitimi ile 27.09.2015 tarihi itibariyle müvekkilince yenilenmemesi nedeniyle kendiliğinden sona erdiğini, kira sözleşmesinin bitimine ilişkin olarak davalıya Ankara 33....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak-Menfi tespit-Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak, menfi tespit, tazminat davasına dair karar davacı ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracının yeni malik aleyhine açtığı kira sözleşmesinin haklı nedenle feshi nedeniyle sözleşmenin geçersizliğinin tespiti, haklı fesih nedeniyle uğranılan menfi ve müspet zararların tazmini, ödenen kira bedellerinin iadesi ile kira borcu bulunmadığının tespiti ve kira alacağı nedeniyle uygulanan hapis hakkının kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:TİCARET MAHKEMESİ Dava, kira ilişkisinden kaynaklanan menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 13.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      DAVA KONUSU : Menfi Tespit, Kira Sözleşmesinin Feshi, İstirdat KARAR : Kemer Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/94 Esas - 2017/178 Karar sayılı dosyası üzerinden verilen hükme yönelik istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin belirtilen oteli işletmek amacıyla 6 yıllığına kiraladığını, taraflar arasındaki kira sözleşmesine göre ilk beş yıllık kira bedeli olarak 260.000 USD + Stopaj, altıncı yıl için 300.000 USD + stopaj olarak anlaşma sağlandığını, kira bedellerinin 2013- 2018 yıllarının her Aralık ayının 1. gününde senet olarak ödenmesine karar verildiğini, hatta müvekkillerinden T2 ve T1 da senetlere kefil olduğunu, müvekkilinin oteli teslim aldığında viran halde olduğunu, bu nedenle oteli kullanılabilir hale getirebilmek için yaklaşık 6- 7 ay tadilat, inşaat ve tamirat işiyle ugraştıklarını, müvekkilinin bu süreç tamamlandıktan sonra 2014 yılının mayıs ayında oteli açtığını...

      İNCELEME VE GEREKÇE : Dava kira sözleşmesine dayalı olarak başlatılan takibe karşı açılan menfi tespit- istirdat davasına ilişkindir....

        Davacı, mecurun 31.12.2007 tarihinde tahliye edildiğini, davalının bu tarihten kira dönemi sonuna kadar olan dönem için tahsil ettiği kira bedeli yönünden sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, bu döneme tekabül eden 6.685,57 YTL’nin istirdadı istemiyle eldeki davayı açmış,davalı davacının sözleşmeye aykırı davranarak kira bedellerini ödemediğinden sözleşmenin 10.maddesi uyarınca muaccel hale gelen kira bedellerini tahsil ettiğini savunmuştur. Mahkemece davacının tahliye tarihini belgelendirmek suretiyle tahliyeden sonraki kesinleşen alacak için ilgili mahkemede menfi tespit davası açması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişsede davacının işbu davadaki talebi 31.12.2007 tarihinden sonraki kira bedelleri yönünden menfi tespit istemini de içermektedir....

          İİK'nın 72. maddesinin 5. fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir (Çavdar, S.: İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara 2007, s. 803). Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 18.12.2018 tarihli ve 2017/3-1526 E., 2018/1948 K., sayılı kararında da benimsenmiştir. 19....

            Mahkemece; davacının kira sözleşmesi çerçevesinde cezai şart ile yükümlü tutulamayacağına ilişkin menfi tespit istemi itibariyle ve kira ilişkisinin devam ettiğine ilişkin talep bakımından; tahliyenin gerçekleşmesi nedeniyle, kira ilişkisinin varlığının tespitine ilişkin istem bakımından; konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, cezai şart itibariyle de var olan sözleşmenin inkara uğramadığı da göz önüne alınarak yasal koşulları oluşmayan ve kanıtlanamayan menfi tespit isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacının, cezai şart talebine ilişkin menfi tespit istemi ile ilgili verilen hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasında, 2886 sayılı yasa hükümlerine göre düzenlenen 10.09.2009 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli...

              Davalı; davacının, 07.12.2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesini kefil sıfatıyla ve hür iradesi ile imzaladığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, kira sözleşmesinin 10. maddesine göre, kefilin sorumluluğunun 5 yıl süre ile 3 yıllık kira bedeli tutarında sınırlandırıldığını, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir....

                Davacı ile davalı arasındaki davaya konu temel hukuki ilişki araç kira sözleşmesi olup talep olarak icra takibine konu bedelden dolayı borçlu olunmadığına ilişkin menfi tespit ve istirdat iddiasına dayanıldığından, her türlü kira ilişkisinden doğan davalara bakma görevi de Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olduğundan Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu