Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir Taraflar arasındaki uyuşmazlık, icra takibinin itiraz ile durması üzerine, itirazın iptali davası açılmadan önce borçlunun menfi tespit istemekte hukuki yararı bulunup bulunmadığı noktasındadır. Davalı alacaklı kira alacağının tahsili için davacı hakkında icra takibi başlatmış, davacı tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine de icra takibi durmuştur. İtirazın iptaline yönelik herhangi bir dava açılmamış iken davacı borçlu tarafından menfi tespit istemi ile 09/03/2011 tarihinde işbu dava açılmış, davalı alacaklı ise 25/08/2011 tarihinde itirazın kaldırılması ve tahliye istemi ile ayrı bir dava açmıştır. İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesi hükmü gereğince borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir....

    SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili tarafından davacı borçlu aleyhine ---- dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, davacı taraf huzurda görülmekte olan senedin bedelsizliğine ilişkin menfi tespit istemli davada müvekkili tarafından davacı borçlu aleyhine ----- Sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, davacı taraf huzurda görülmekte olan senedin bedelsizliğine ilişkin menfi tespit istemli davada şimdilik 20.000,00 TL borçlu olmadıklarının tespitini talep edilmesinin takip miktarı belirli olduğundan ve senedin tamamının bedelsiz kaldığını iddia ettiğinden kısmi dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, HMK maddde 4/(1)-a) uyarınca kira ilişkisinden doğan alacaklar için açılacak olumsuz tespit davalarında görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacı taraf senedin kira ilişkisinin teminatı amacıyla verildiğini iddia ettiğine göre davaya bakmakla görevli mahkeme-----Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunu...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, kira sözleşmesine kefaletten kaynaklanan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. Her ne kadar, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’nun 24/11/2015 tarih, 2015/18170 Esas, 2015/19361 Karar sayılı ilamı ile dosya Dairemize gönderilmiş ise de, maddi hatanın giderilerek görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 01/07/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu borcun ait olduğu bağımsız bölümün dosya içindeki tarihsiz kira sözleşmesine göre ofis olarak kullanılmak üzere bizzat davacı borçlu ... tarafından kiralanmış ve davalı alacaklı yöneticiliğe ait işletme defteri ile ödeme makbuzu örneklerinden 2004-2005 ve 2006 yıllarına ait genel gider borçlarının bizzat davacı borçlu tarafından ödendiği ve dava dilekçesi içeriğine göre de davacının şirketin hissedarı olduğu anlaşılmaktadır. Kat Mülkiyeti Kanununun 22. maddesine göre bağımsız bölümden kira akdine dayalı olarak devamlı suretle faydalanan kiracı genel giderlerden payına düşecek kısmı ödemekle yükümlü olduğundan mahkemece davacı borçlunun kiracısı olduğu bağımsız bölümün icra takibine konu edilen dönemden borcu olup olmadığı saptandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

          Mahkûmiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları, (5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 4.maddesi), Kira tespit ilamları (12.11.1979 tarih 1979/1- 3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı). Menfi tespit davasına ilişkin ilamlar ( İİK 72. madde). Yabancı Mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar ( MÖHUK. 41/2 ), Sayıştay Kararları (6085 sayılı Sayıştay Kanunu 53. madde), İdare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar (2577 sayılı İYUK28/1) kesinleşmeden takibe konu edilemezler. Somut durumda takip dayanağı ilam incelendiğinde taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak yoksun kalınan kira gelirleri ile ödenen kira bedelleri gibi zararların tespiti ve Kemalpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/93 D....

          HUMK.nun 8. maddesinin 2. fıkrasına göre dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veyahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi içindedir. Ancak davacı tarafından 05.06.2007 havale tarihli dava dilekçesinde tahliye, akdin feshi veya tespit talebinde bulunulmaksızın kira sözleşmesi hükümleri gereğince ödenmesi gereken kira paralarının ve tazminatın tahsili istenmiştir. Bu durumda davanın sadece kira alacağı ve tazminat istemine yönelik olduğu açıktır. Kira alacağı davası bağımsız olarak açıldığında görevli mahkeme alacak miktarına göre tayin edilir. Davacının talebi 4.233 TL kira alacağı ile 4.233 TL tazminat olmak üzere toplam 8.466,00 TL nin tahsili olduğundan davaya bakmak HUMK.'nun 1-8 maddeleri gereği Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi içindedir....

            Yalova Sulh Hukuk Mahkemesi ise, kira sözleşmesine dayanan davaların gayrimenkulün aynına ilişkin dava olmadığını bu tür davaların gayrimenkulün bulunduğu yerde açılmasının zorunlu olmadığı ve dosyada davalı tarafça kanuni süresinde ileri sürülmüş bir yetki itirazında bulunmadığından yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda dava, kira sözleşmesi nedeniyle ödenmeyen kira bedelinin tahsili için başlatılan ve kesinleşen takip nedeniyle kiracının borçlu olmadığının tespiti için açtığı menfi tespit ve takibin iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir. Kira alacağına ilişkin davalar gayrimenkulün aynına ilişkin dava niteliğinde olmayıp, yargılama sırasında davalı tarafından yapılan bir yetki itirazı da bulunmadığından uyuşmazlığın Karamürsel Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

              TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : ... ... ... vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; davaya konu kira borcu müvekkil bankaya temlik edildiğini, kira alacaklısının müvekkili banka olduğu hususunda herhangi bir tereddüt bulunmadığını, ilk derece mahkemesi gerekçesinde yer alan tespit ve değerlendirmelerin hukuki dayanağının bulunmadığını, İİK 72. maddesi düzenlenmesi kapsamında davacının takip borçlusu olmadığı ve bu nedenle menfi tespit talep edemeyeceği yönündeki tespit ve değerlendirmenin hukuki dayanağının bulunmadığını, davacının henüz ödeme yapmadığı kira borcu yönünden menfi tespit davası açmasında da hukuki menfaati bulunduğunu, taleplerin bu yönüyle kabul edilmesi gerektiğini, istirdat talepleri yönünden yapılan değerlendirmenin hatalı olduğunu, yapılan ödemeyi tahsil eden takip alacaklısından istirdat talebinin kabul edilmesi gerekirken ... Holding A.Ş....

                TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : ... ... ... vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; davaya konu kira borcu müvekkil bankaya temlik edildiğini, kira alacaklısının müvekkili banka olduğu hususunda herhangi bir tereddüt bulunmadığını, ilk derece mahkemesi gerekçesinde yer alan tespit ve değerlendirmelerin hukuki dayanağının bulunmadığını, İİK 72. maddesi düzenlenmesi kapsamında davacının takip borçlusu olmadığı ve bu nedenle menfi tespit talep edemeyeceği yönündeki tespit ve değerlendirmenin hukuki dayanağının bulunmadığını, davacının henüz ödeme yapmadığı kira borcu yönünden menfi tespit davası açmasında da hukuki menfaati bulunduğunu, taleplerin bu yönüyle kabul edilmesi gerektiğini, istirdat talepleri yönünden yapılan değerlendirmenin hatalı olduğunu, yapılan ödemeyi tahsil eden takip alacaklısından istirdat talebinin kabul edilmesi gerekirken ... Holding A.Ş....

                  Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2021/231 Esas sayılı dosyasında menfi tespit davasının devam ettiğini, menfi tespit davasının tahliye davasından önce açıldığını, genel yetkili mahkeme tarafından borçlu olmadıklarının tespitine karar verildiğinde tahliyeye karar verilemeyeceğini, bu davanın bekletici mesele yapılması gerekirken dikkate alınmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 269/c maddesi uyarınca açılmış kira alacağına yönelik itirazın kaldırılması ve tahliye istemine yöneliktir....

                  UYAP Entegrasyonu