İcra Müdürlüğü ... E....
Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Asıl dava ve birleşen dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece asıl dava ve birleşen davanın kabulü ile davacıların borçlu olmadıklarının tespitine, davacıların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili, dava dilekçesinde; müvekkillerinden...'ın kefil sıfatıyla 01/01/2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesini imzaladığını, diğer müvvekkili...ın kiracı olarak sözleşmeyi imzalamadığını, davalıların bu geçersiz sözleşmeye dayanarak müvekkilleri aleyhine takip yaptıklarını, sadece....'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Dava, meslek kuruluşu üyelik aidatının tahsili için başlatılan icra takibi nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın bu hali ile temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay 18. Hukuk Dairesine ait olduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 28.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Dava, taşeron sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibi nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, taraflar arasında kira (...) ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 23/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 04/12/2013 NUMARASI : 2012/163-2013/391 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira sözleşmesi ile birlikte verilen bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir....
U.. aleyhine birden fazla sayıda tahliye ve kira alacağı istemiyle başlatılan icra takiplerinde, takibe konu borcun toplam 546.835.47 TL olduğunu, bu borcun davalı takip alacaklısı ile takip borçlusu arasında düzenlenen yazılı kira sözleşmesine dayandırıldığını, ancak baskı yoluyla takibe konu borcun kendisinden tahsil edilmek istendiğinden bahisle İcra takiplerinin iptali ve davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, kira ilişkisinden doğan tüm uyuşmazlıkları konu alan davaların, Sulh Hukuk Mahkemesinde çözülmesi gerektiğinden bahisle dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde görevsizlik kararı verilmiş....
Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 01/01/2010 tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi, kiraya veren sıfatıyla ... Vakfı ile kiracı ... arasında imzalanmıştır. İcra takibi, belirtilen kira sözleşmesine dayanılarak terminal işletmecisi olarak ... İnş Mad. Pet. Ahşap İlaçlama Gıda Ulaşım Müh. Müş. Danş. İhr. İth. Kültür Hiz. San. Ve Tic. A.Ş. tarafından yapılmıştır. İcra takibinde kira katkı bedeli ve elektrik katkı bedeli karşılığı düzenlenen fatura bedellerinin tahsili istenilmiştir. Faturalarda yer alan kira katkı bedelinin aidat bedeli mi yoksa ayrı bir kira bedeli mi olduğu anlaşılamamaktadır. Temerrüt sebebiyle tahliyeye karar verilebilmesi için istemin kira alacağına ilişkin olması icra takibinin ve davanın kiraya veren tarafından açılması gerekir.Mahkemece açıklanan husular üzerinde durulup ve takip alacaklısının sıfatı da nazara alınarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
icra yolu ile bonoları tahsil edeceğini davacıya bildirdiğini, vade günü geldiğinde de borcunu nakit olarak müvekkiline getirmediğinden icra takibi yolu ile tahsil yoluna gidildiğini, davacının dava dilekçesindeki iddialarını kabul etmediklerini, davanın reddine, davacının kötüniyetli olarak menfi tespit davası açtığından kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin karşı taraf yüklenmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalının eski arkadaşı olduğunu, 2011 yılında davalıdan 25.00 TL borç aldığını ve borç ilişkisine dayalı olarak 18/10/2011 tarihli 40.000 TL bedelli rehin sözleşmesi akdedildiğini, davalısı olduğu başkaca dosyalardan gelebilecek icra tehlikeleri ve banka rehinine karşı bir önlem olarak rehin sözleşmesinde borç miktarının fazla gösterildiğini, davalının rehin sözleşmesine dayanarak hakkında icra takibi başlattığını ve icra dosyasına haricen 22.000 TL tahsilat beyan ettiğini, oysa ki icra takibinden sonra kendisinin herhangi bir ödeme yapmadığını, davalının icra dosyasına 22.000 TL harici...
✍e-imzalıdır MUHALEFET ŞERHİ Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. ( 2004 sayılı İİK 72) Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. İİK nun 72/5. Maddesine göre borçlu icra takibinden önce yada takip sırasında ve hatta takip kesinleştikten sonra borçlu olmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Amaç bir hukuki ilişkinin veya hakkın gerçekten mevcut olmadığını tespite yöneliktir. Davalı (alacaklı) tarafından davacı (borçlu) aleyhine genel haciz yoluyla alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı davacı borçlunun yasal süre içinde borca itiraz ettiği takibin durduğu davacının davalı alacaklı aleyhine iş bu menfi tespit davasını açtığı anlaşılmaktadır....