Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, taraflardan ... ile müvekkili arasında bitmiş kira ilişkisine rağmen iş bu senedin kira sözleşmesi ile ilgisi olmadığını, müvekkillinin davacı ...’in talebi üzerine, komple yatak odası yaptığını, işin karşılığında 1000 USD bedelli bono aldığını, bu yapılan işin bedelinin ödenmediğini, kira sözleşmesindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, kiracılık ilişkisi biterken depozito senedi de dahil ...’e iade edildiğini belirterek davanın reddi gerektiğini belirtmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne davacıların takibe dayanarak 1.5.2003 tanzim, 1.10.2004 vadeli 1000 USD meblağlı, lehdarı ..., borçluları ..., ... ve ... olan senetten dolayı davalıya borçlu olmadıklarının tespiti ile icra takibinin iptaline, takibe dayanak senet bedelinin %40’ı olan 660.YTL haksız icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

    Her davada olduğu gibi, menfi tespit davalarında da ispat yükü büyük önem taşır. Kendisine ispat yükü düşen taraf bunu yerine getirmezse, açtığı ya da aleyhine açılan davayı kaybeder. 4721 sayılı yasanın 6. Maddesine göre; ”kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Bu hüküm gereğince de menfi tespit davalarında da ispat yükünün taraf sıfatıyla bir ilgisi yoktur. Yani, ispat yükü davacıya düşebileceği gibi davalıya da düşebilir. Menfi tespit davalarında ispat yükü, davacının dava dilekçesinde iddia ettiği nedenlerin niteliğine göre değişebilir. Kambiyo senetleri hakkında açılan menfi tespit davalarında, senedin dayanağı olduğu ileri sürülen hukuki ilişki ile senet metnindeki borç karşılaştırılmak suretiyle, ispat yükünün kimin üzerine düştüğü belirlenir....

      TL üzerinden takibe geçildiği, davalının yapılan takibe itiraz etmesi üzerine takibin geçici olarak durduğu görülmüştür Eldeki dava kambiyo senetlerine dayalı menfi tespit davasıdır. Kambiyo senetleri kural olarak mutlak ticari davaya vücut verirler. Ancak kira sözleşmesine dayalı davaların Sulh Hukuk Mahkemeleri'nde görüleceğine dair özel hüküm bundan müstesnadır. Davacı senetlerin kira sözleşmesi kapsamında verildiğini iddia etmiş, davalı da cevabında bunu inkar etmemiştir. Senetlerin kira ilişkisi kapsamında verildiği iddiasını ve uyuşmazlığın kira sözleşmesi kapsamında çözülmesi gerektiği görülmekle görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava menfi tespit davası olup, davacı davalının 1 yıllık kira alacağını tahsil amacıyla takip yaptığını ancak kendisinin bu borcu davalıya çek vermek suretiyle ödediğini, davalının ise çeki oğluna verdiğini, davalının oğlunun da çeki icraya koyduğunu, icrada çekin karşılığının ödendiğini, bu nedenle mükerrer tahsilatın olacağını davalının aleyhine başlattığı takip yönünden borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Davacı ile davalı arasında kira ilişkisi olduğu konusunda uyuşmazlık yoktur. Kira borcunun ödendiğini ispat yükü davacada olup, davacı davalıya olan kira borcunu çekle ödediğini iddia etmişse de, davaya konu çekin hamiline düzenlendiği gibi davalıya ciro edilmediği, 2011/17901-2012/2949 bu nedenle bu çekin kira borcuna karşılık verildiğini kabul etmek mümkün olmadığı gibi 30.12.2008 tarihli protokol Zeki Yazkan ve davacı arasında yapılmış olup, davalıyı bağlamaz....

          SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/1688 ESAS (ARA KARAR) DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Kayseri 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2022/1688 Esas, 22/11/2022 tarihli ara kararı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi....

          SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/2577 ESAS(DERDEST) DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Antalya 8....

          Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, kira sözleşmesi uyarınca tahsil edilen kira bedelinin mirasçılara payları oranında ödenmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın kira ilişkisine dayandığı ve sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmayıp talebin sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkin olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacılar, murislerinden intikal eden taşınmazın kiraya verilmiş olduğunu, murisin eşi tarafından kira bedellerinin tahsil edildiğini belirterek davacıların veraset belgesine göre paylarına düşen kira bedelinin tahsilini talep etmektedirler....

            Davacı vekili, icra takibinden sonra, icra takibine konu senetlerin kira sözleşmesi kapsamında teminat amacıyla verildiğini, kira ilişkisinin bitiminde iade edilmeyerek diğer davalılara ciro edilerek kötüniyetle icra takibine konu edildiğini müvekkillinin teminat senedi nedeniyle borcu bulunmadığını ileri sürerek eldeki menfi tespit davasını açmıştır. Dava konusu senedin üzerinde teminat kaydı bulunmamaktadır. Bu itibarla eldeki davanın bedelsizliğe dayalı ve senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasına dayalı menfi tespit davası olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Senetlerin, teminat olarak verildiği iddiası karşısında senedin nakden düzenlendiği davacı tarafından ihdas nedeninin talil edildiği davalı lehtarında ihdas nedenini talil ettiği gözetilerek davalı lehtara karşı borçlu olmadıklarını senedin bedelsiz olduğu teminat olarak verildiğine dair iddiaların davacılar tarafından yazılı delille kanıtlanması gerekir....

              Dosyaya sunulan kira sözleşmesinin incelenmesinde; kiraya verenin ... Şti., kiracının ... Şirketi olduğu, kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin 01/08/2015 olduğu, kira süresinin 5+5 yıl şeklinde olduğu, aylık kira bedelinin 10.000,00TL + Stopaj ve KDV şeklinde belirlendiği, kira bedelinin yıllık artışının %10 olarak belirlendiği, kira bedelinin banka kanalıyla belirlenen hesaba yapılacağı düzenlenmiş olup, kira bedelinin teminatına yönelik senet verilmesine ilişkin herhangi bir ibarenin bulunmadığı görülmüştür. Ayrıca senetlerin tanzim tarihi ile kira ilişkisinin başlangıç tarihlerinin de uyuşmadığı arada 2 yıl gibi bir sürenin bulunduğu görülmüşür....

                Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; eldeki dava, davacının kefil olarak imzaladığı kira sözleşmesi ve aval veren olarak imzalamış olduğu bononun teminat senedi olduğu ileri sürülerek açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki 12/04/2014 başlangıç tarihli 6 yıl 7 aylık kira sözleşmesi incelendiğinde; kiracı olarak dava dışı Busa İnşaat Turizm Ticaret Ltd. Şti'nin kiralayan olarak ise davalıların isimlerinin yer aldığı, kira sözleşmesinde davacının müteselsil borçlu/kefil olarak imzasının bulunduğu, kira sözleşmesinin "kira bedeli ve ödeme planı" başlıklı 5. Maddesinde kira bedelleri için ödeme planının belirlendiği ve kira bedellerinin her bir taksidi için, her bir kiralayana, paylarına düşecek kira alacağı miktarlarına göre teminat senetlerinin düzenlenip verildiğinin yazıldığı anlaşılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu