İcra Müdürlüğünün 2014/33527 esas sayılı icra dosyasında takip başlatıldığını, davalı borçlunun ödeme emrine itiraz etmediği gibi ödeme yapmadığını belirterek İİK'nun 269/a maddesi gereğince kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında başlatılan 21.11.2014 tarihli takip talebi ile 19.410,00 TL kira alacağının tahsili ve tahliye istenmiştir. Ödeme emri davalı borçluya 26/11/2014 de tebliğ edilmiş ödeme emrine itiraz edilmemiştir. Bu durumda icra takibi kesinleşmiştir. Davacı kiralayanın, kiracı hakkında başlatılan icra takibine itiraz edilmeyerek kesinleşmesi nedeniyle İİK’nun 269/a maddesi gereğince tahliye davası açmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bundan sonra davalı kiracı yasal süre içinde takip konusu kira borcu olan 19.410,00 TL ödediğini İİK’nun 269/c maddesinde yazılı belgelerle kanıtlamakla yükümlüdür....
İcra Müdürlüğünün 2015/9024 esas sayılı icra dosyasında takip başlatıldığını,davalı borçlunun ödeme emrine itiraz etmediği gibi ödeme yapmadığını belirterek İİK'nun 269/a maddesi gereğince kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında başlatılan 16.1.2015 tarihli takip talebi 10.000 TL kira alacağının tahsili ve tahliye istenmiştir. Ödeme emri davalı borçluya 23.1.2015 de tebliğ edilmiş ödeme emrine itiraz edilmemiştir. Bu durumda icra takibi kesinleşmiştir. Buna göre, taraflar arasında sözlü kira akdi bulunduğu,davalının kiracı olduğu ve kira miktarının kesinleştiğinin kabulü gerekir. Davacı kiralayanın, kiracı hakkında başlatılan icra takibine itiraz edilmeyerek kesinleşmesi nedeniyle İİK’nun 269/a maddesi gereğince tahliye davası açmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bundan sonra davalı kiracı yasal süre içinde takip konusu kira borcunu ödediğini İİK’nun 269/c maddesinde yazılı belgelerle kanıtlamakla yükümlüdür....
Davalı, kira sözleşmesine göre kira bedellerinin her ayın 10. gününe kadar ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacının Mart ayı kira bedelini 12.04.2010'da ödemekle asıl alacağa ilişkin davayı kabul ettiklerini, ancak % 10 gecikme cezası yönünden davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, kira bedelinin yatırılmasından on gün sonra, ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmadan icra takibi başlatan davalının kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının icra takibine konu edilen kira alacağı nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, kira bedelinin geç ödendiğinden bahisle oluşan gecikme cezası ve kira bedelinin tahsili hususunda yapılan icra takibi nedeniyle İİK 72. maddesine dayalı menfi tespit davasına ilişkindir. İcra takip tarihinden önce, 12.04.2010'da Mart ayı kira bedelinin davalının hesabına yatırıldığına dair taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı gibi, bu durum mahkemenin de kabulündedir....
de; Eylül, Kasım 2008 ve Şubat 2009 kira bedeli, 3.600 USD kira alacağının tahsili talep edilmiştir. 01/09/2008 tarihli temlikname ile, ......
Dava, kira alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı kira alacağının tahsili amacı ile icra takibi başlattığını, takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptalini ve inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme dava konusu alacağın dayanağı kira sözleşmesinde taşınmazı kiraya veren şahsın 3.kişi konumunda bulunan ... olduğu, kiralayan olmayan davacı malikin kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için icra takibi yapmanın mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar vermiş ise de kira borcu bölünebilen borçlardan olduğundan, paylı mülkiyete konu kiralanan için her bir paydaş kendi payına isabet edecek kira miktarı için tek başına kira alacağı davası açabilir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 12/06/2014 NUMARASI : 2012/528-2014/437 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, araç kiralama sözleşmesi uyarınca teminat olarak alınan senedin tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesine göre "Kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda" Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mülga 1086 sayılı HMUK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; ecrimisil alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 21.02.2018 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 8.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 05.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı tarafından 17/08/2010 tarihinde davacı hakkında başlatılan icra takibinde 05/01/2007 tarihli kira sözleşmesine dayanarak toplam 14.378,97 TL kira alacağının tahsili talep edilmiştir. Takibe dayanak yapılan 05/01/2007 başlangıç tarihli kira sözleşmesine göre E... Tekstil Mimarlık Bilgisayar San. Tic. Ltd. Şirketi kiracı sıfatına sahiptir. Davacı, kira sözleşmesini temsilcisi olduğu E... Tekstil Mimarlık Bilgisayar San. Tic. Ltd. Şti. adına imzalamıştır. Dolayısıyla davacı bu sözleşmede kiracı olmadığından, kira sözleşmesini kendi adına imzaladığı ve davacının kiracı olduğu hususu da ispat edilemediğinden bu kira sözleşmesine dayanılarak yapılan icra takibinde borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
Sözleşmede kiralananın işyeri olduğu, kira bedelinin ait olduğu ayın ilk 5 gününde ve peşin olarak ödeneceği, bir kira ödenmediği takdirde gelecek kiraların muaccel hale geleceği kararlaştırılmıştır. Davacı kiracı tarafından açılan dava ile kiralananın 10.09.2012 tarihinde tahliye edildiği belirtilerek, davalı kiraya veren tarafından, 2013 yılı Şubat ayı ila 2013 yılı Aralık ayı arasındaki kira alacakları toplamı 22.000 TL kira alacağının tahsili için İstanbul 33. İcra Müdürlüğünün 2013/10418 sayılı dosyasında başlatılan icra takibi nedeni ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı kiralayan vekili ise kiralananın ve anahtarlarının teslim edilmediğini savunarak davanın reddine ve davacının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini savunmuştur....
İcra Müdürlüğü 'nün 2020/3184 Esas sayılı dosyasından dava konusu kira sözleşmesine dayalı olarak kira bedelinin tahsili ve tahliyeye yönelik ilamsız takip yapılmış olduğu ve davacı tarafça bu icra dosyasına yönelik menfi tespit talebinde bulunulmuş olduğu Mersin 3.İcra Müdürlüğünün 2020/2137 Esas sayılı dosyasında ise 3.kişi tarafından kiracı davacıya yönelik kambiyo senedine özgü takip yapılmış olduğu her iki icra dosyasının alacaklılarının farklı olduğu ve ilk derece mahkemesince her ne kadar kararın gerekçesinde kambiyo senedi nedeniyle menfi tespit davası olarak davayı tanımlamış ve buna göre gerekçe yazılmış ise de davaya konu menfi tespiti istenen icra dosyasının kira sözleşmesine dayalı olarak yapılmış olduğu ve davacının ödeme yaptığı iddiası bulunduğu buna ilişkin delillerin diğerlendirilerek ve gerektiğinde bilirkişiden rapor alınarak ve oluşacak sonucu göre gerektiğinde davacıya yemin delili de hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği bu itibarla mahkemenin...