WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 05/11/2013 NUMARASI : 2012/788-2013/1223 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş, karar, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde, davalının tarafı olduğu 18.10.2010 başlangıç tarihli, 1 yıl süreli, aylık 700TL olan kira sözleşmesinin kefili olduğunu sözleşmede her ay karşılığı olarak kiracıdan 8400TL bedelli senet alındığını ve bunun sözleşmede açıklandığını, sorumluluğunun 1 yıl ile sınırlı olduğunu, davalı tarafından 1.12.2010 vade tarihli, 8400TL bedelli bononun tahsili amacıyla 18.6.2012 tarihinde başlatılan İzmir 6.İcra Dairesi’nin 2012/7191 Esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir....

    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 18.05.2009 tarihli kira sözleşmesinden doğduğu iddia edilen kira bedelinin tahsili için başlatılan icra takibi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkin olup, davanın açıldığı 08/08/2018 tarihinde görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup mahkemece kendiliğinden (re’sen) gözetilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece görevsizlik karara verilmesi gerekirken işin esası hakkında karar verilmesi doğru olmadığından HMK 353/1- a-3 maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Menfi tespit davasının kabulü halinde borcun bulunmadığı karar altına alınmış olacağından, aynı alacak için alacaklı tarafından açılan alacak davasında kesin hüküm oluştursa da, menfi tespit davasının kısmen kabulü halinde, menfi tespit davasında reddedilen kısım yönünden eda hüküm içermeyeceğinden, menfi tespit davası, alacak davasına kesin hüküm oluşturmaz. Somut olayda taraflar arasında görülen menfi tespit davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiğinden, reddedilen kısım yönünden menfi tespit davasında verilen karar, temyize konu edilen alacak davası yönünden kesin hüküm oluşturmayacağından, mahkemece davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur. Mahkemece, istemin reddedilmesi üzerine karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı, taraflar arasında düzenlenmiş 01.12.2011 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesine dayalı olarak 23.07.2014 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile 29.12.2012-29.06.2014 tarihleri arası kira paraları toplamı 84.337,50 TL'nin faizi ile tahsili isteminde bulunmuştur....

        Taraflar arasındaki uyuşmazlık, icra takibi veya ihtar yapılmadan önce borçlunun menfi tespit istemekte hukuki yararı bulunup bulunmadığı noktasındadır. Davacı kiracının başvurusu üzerine, davalı alacaklı davalının 54.238,20 TL kira farkı ve gecikme zammı borcu olduğunu bildirmiştir. Menfi tespit davası gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı bir dava olarak adlandırılmaktadır. Davacının davalı belediye kayıtlarına göre borcu olduğu bildirildiğine göre, davacının taraflar arasında muarazanın giderilmesini istemekte ve davayı açmakta hukuki yararı vardır. Bu nedenle Mahkemece işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. ./.....

          Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-6100 sayılı ...nun 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun'una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir. Dava, kiracı tarafından açılan kiralanan aracın, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibinde borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığı anlaşılmaktadır. Dava ise, 6100 Sayılı ...nun yürürlüğe girmesinden sonra 13/01/2015 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesine açılmıştır. Görev kamu düzenine ilişkin olup bu hususun yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir....

            KARAR Davacı, avukat olduğunu ve davalının kıdem tazminatı alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra dosyasının takibi için davalı ile aralarında 7.500,00 TL'lik ücret sözleşmesi imzaladıklarını, davalının 300,00 TL peşin ödeme yaptığını ancak bakiyesini ödemediğini, ayrıca icra takibi açılış masrafı olarak 168,00 TL masraf yaptığını, davalı adına başlattığı icra takibinin kesinleştiğini, ancak karşı tarafın menfi tespit davası açtığını ve 2 sene takip ettiği bu 30.000,00 TL'lik menfi tespit davası nedeniyle vekalet ücretinin de ödenmediğini, bunun üzerine vekalet ücreti ve masraf alacağının karşılanması amacıyla başlattığı icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

              Kiracı, devir öncesi mevcut muaccel ödenmemiş kira bedeli borçlarından dolayı kiralananı devreden kiralayana karşı, devir tarihinden sonra ise yeni malike karşı sorumludur. Davalı kiracı kendisine yapılan ihtardan önceki kira bedellerini önceki malike ödemiş ise sorumluluktan kurtulur. Davacının, satın alma tarihinden sonraki ödenmeyen kira alacağının tahsili için icra takibi başlatmasında ve itiraz üzerine İcra Mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak kiralanan, davacı tarafından 27.02.2015 tarihinde edinilmekle, bu tarihten önceki 2015 yılı Ocak ayı kira bedeli yeni malik tarafından istenemez....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde taraflardan gelen olmadı. İncelemeye evrak üzerinden devam edildi. Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir....

                    UYAP Entegrasyonu