Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kefalet süresinin ve kefilin sorumlu olacağı azami tutarın gösterilmemesi halinde kefalet ancak kira sözleşmesinde kararlaştırılan kira süresi için geçerlidir. Öte yandan davalının kefaleti, TBK.nun 600. maddesi uyarınca sınırlı süreli bir kefalet olup anılan yasa hükmünde belirtildiği üzere, kefalet süresinin sonunda kefil borcundan kurtulur (BK.nun 493. maddesine göre de kefalet süresinin bitiminden itibaren bir ay sonra kefalet borcundan kurtulur). Eş deyişle; kefalet süresinin bitimini takip eden bir ay zarfında alacaklı icraya veya mahkemeye müracaatla hakkını takip etmezse, yahut takibatına uzun müddet ara verirse, kefil kefaletten beri olur. Olayımızda sözleşme süresi 10.01.2013 tarihinde bitmiş olmasına rağmen, davalılar tarafından BK'un 493. maddesinde belirtilen bir ay içerisinde davacı aleyhine icra takibi başlatılmamıştır....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı itirazın iptali davalarının açılmamış sayılmasına, menfi tespit davasının kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı asıl ve birleşen davaların davacı banka vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı Vakıflar Bankası vekili, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/175 esas sayılı dosyasında davalı ... ’in 30.06.1998 tarihli kredili bankomat sözleşmesinden dolayı 7.046.775.997 TL borçlu olduğunu, kredi alacağının tahsili için yapılan icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İzmir 1....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/351 Esas KARAR NO : 2022/495 DAVA : Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) DAVA TARİHİ : 20/03/2020 KARAR TARİHİ : 31/05/2022 Antalya ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize gönderilen Mahkememizin yukarıda esasına kaydı yapılarak Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı ... Limited Şirketi’nin Türkiye ... Bankası T.A.O.’dan kullanmış olduğu kredi borcuna müşterek olarak kefil olduğunu ve diğer müşterek müteselsil kefillerden birisinin de ... T.C. kimlik numaralı ... olduğunu, ...'nün vefat ettiğini ve yaptıkları araştırmalara göre de geriye mirasçı olarak ..., ... ve ...'...

        Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. TBK 582. Maddesi uyarınca kefalet sözleşmesi, mevcut ve geçerli bir borç için yapılabilir. Ancak, gelecekte doğacak veya koşula bağlı bir borç için de, bu borç doğduğunda veya koşul gerçekleştiğinde hüküm ifade etmek üzere kefalet sözleşmesi kurulabilir. Davalının kefalet imzasını taşıyan Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan borcun bir noktada ödenmiş olması davalı kefilin, kefalet sorumluluğunu; daha sonra aynı sözleşmeye dayalı olarak kullandırılan krediler yönünden sona erdirmez. Kefaletten dönme sebeplerinin gerçekleştiği yolunda da herhangi bir iddia ve ispat bulunmamaktadır....

          Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. TBK 582. Maddesi uyarınca kefalet sözleşmesi, mevcut ve geçerli bir borç için yapılabilir. Ancak, gelecekte doğacak veya koşula bağlı bir borç için de, bu borç doğduğunda veya koşul gerçekleştiğinde hüküm ifade etmek üzere kefalet sözleşmesi kurulabilir. Davalının kefalet imzasını taşıyan Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan borcun bir noktada ödenmiş olması davalı kefilin, kefalet sorumluluğunu; daha sonra aynı sözleşmeye dayalı olarak kullandırılan krediler yönünden sona erdirmez. Kefaletten dönme sebeplerinin gerçekleştiği yolunda da herhangi bir iddia ve ispat bulunmamaktadır....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/644 KARAR NO : 2021/425 DAVA : Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 25/03/2019 KARAR TARİHİ : 27/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkili aleyhine İzmir ......

            İİK'nun 72/4. maddesi uyarınca menfi tespit davasının reddine karar verilmesi halinde borçluyu, alacaklının ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmasından doğan zararı için tazminata mahkum eder. Menfi tespit davasının reddine karar verildiğinde, borçlunun tazminata mahkum edebilmesi için, alacaklının borçluya karşı bir icra takibi yapmış olması ve borçlunun bu icra takibinin durdurulması veya icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı almış ve bu ihtiyati tedbir kararının uygulanmış (infaz edilmiş) olması gerekmektedir (KURU, Baki; İcra ve İflas Hukuk El Kitabı, İkinci Baskı, Ankara 2013, s. 376- 377)....

            İİK'nun 72/4. maddesi uyarınca menfi tespit davasının reddine karar verilmesi halinde borçluyu, alacaklının ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmasından doğan zararı için tazminata mahkum eder. Menfi tespit davasının reddine karar verildiğinde, borçlunun tazminata mahkum edebilmesi için, alacaklının borçluya karşı bir icra takibi yapmış olması ve borçlunun bu icra takibinin durdurulması veya icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı almış ve bu ihtiyati tedbir kararının uygulanmış (infaz edilmiş) olması gerekmektedir (KURU, Baki; İcra ve İflas Hukuk El Kitabı, İkinci Baskı, Ankara 2013, s. 376-377)....

              in imzalarının üstündeki yazıların ise bu şahıslara ait olduğunun belirlendiği, gelinen noktada davalı şahıs kefiller ..., ... ve ... yönünden geçerli bir eş rızası bulunmadığından, davalı ... yönünden hem geçerli bir eş rızası olmadığından hem de kefalet beyanı TBK 583 maddesinde öngörülen şekilde kefil tarafından yazılmadığından, kefil şirketler yönünden ise kefalet beyanlarının şirket yetkilileri tarafından yazılmamış olmasından ötürü, geçerli bir kefalet sözleşmesinden söz edilemeyecek olup, davalıların bu sözleşmeden kaynaklı borçtan sorumlu tutulmalarının mümkün görülmediği, 15/05/2014 tarihli ikinci sözleşme tarihi itibariyle TBK 584/3 fıkrası gereği asıl borçlu şirketin ortak ve yetkilisi durumundaki şahıs davalılar yönünden eş rızasının aranmayacağı, alınan raporda bu sözleşme bakımından ... ile ... Tekstil ......

                ın imzası bulunmakta olup, kefalet tarihi ve limitinin belirlenmediği, sözleşmesinin 29. sayfasında birinci kefil olan ...'ın müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, kefalet limiti ve kefaletin türünün el yazısı ile yazıldığı ancak kefalet tarihinin belirtilmediği, kefalet limitinin ise 342.500,00-TL olarak belirlendiği, ayrıca eş rızası bölümünde kime ait olduğu belli olmayan imza bulunmakta olup, imza dışında bir bilgiye rastlanılmadığı, sözleşmenin 33. sayfasında ikinci kefil olarak ...'ın müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, kefalet limiti ve kefaletin türünün el yazısı ile yazıldığı, eş rızasının alındığı, ancak kefalet tarihinin belirtilmediği, kefalet limitinin ise 300.000,00-TL olarak belirlendiği, sözleşmenin 37. sayfasında üçüncü kefil olarak ...'...

                  UYAP Entegrasyonu