Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra müdürlüğünün ... takip sayılı dosyalarına konu alacak nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (TMK m. 6). İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir. Menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır....

    İtirazın iptali davasından önce menfi tespit davası açılması durumunda sonra açılacak itirazın iptali davasında hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Menfi tespit davası sonucunda (davanın reddi) alınan kesin hüküm itirazın iptali davası açılmaksızın icra takibinin devamını sağlamayacaktır. Menfi tespit davasından sonra karşılık dava veya ayrı bir dava olarak itirazın iptali davası açılması mümkündür (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 87- 88, 119). İtirazın iptali davası, menfi tespit davasından daha geniş talepli bir dava olduğu için aralarında derdestlik anlamında bir ilişki bulunmamaktadır....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2020/328 KARAR NO :2022/354 DAVA:MENFİ TESPİT DAVA TARİHİ:12/06/2019 KARAR TARİHİ:03/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı bankanın müvekkili hakkında .......

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2020/328 KARAR NO:2022/354 DAVA:MENFİ TESPİT DAVA TARİHİ:12/06/2019 KARAR TARİHİ:03/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı bankanın müvekkili hakkında .......

        Ceyhan Şubesi tarafından müvekkiline ait kefalet borcu olduğu iddia edilen 100.000,00 TL'lik kefalet borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı cevap vermemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, dava dışı ...'e ait borç nedeniyle kefilliğine ilişkin imzasının bulunduğu genel tarımsal krediler sözleşmesi 27.12.2012 tarihli olduğundan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (6098 sayılı Kanun) hükümlerinin uygulanması gerektiği, 6098 sayılı Kanun'un 583 üncü maddesinde yer alan; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz....

          DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) Taraflar arasındaki menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul ...İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak takibe dayanak yapılan protokol uyarınca müvekkilinin borçtan sorumluluğunun bulunmadığını, davalı tarafından dava dışı ...-... aleyhine İstanbul ...İcra Müdürlüğünün ......

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2019/232 Esas KARAR NO:2021/987 DAVA:Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:26/04/2019 KARAR TARİHİ:15/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davalı bankanın ... Şubesinden ... isimli müşterisine kredi kullandırdığını, davacının bu kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzaladığını, davacının kefili olduğu kredi sözleşmesinin birer nüshasının davacıya verilmediği gibi, kefalet sözleşmelerinin de yasanın emredici düzenlemelere açıkça aykırı olduğundan geçersiz olduğunu, davacının muhatap olarak kredi borçlusu ...'...

              ın dava dışı şirketin genel kredi sözleşmesine olan kefaletinden davayı ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek ipotek kaynaklı borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin kaldırılması istemiyle eldeki davayı açımştır. Mahkemece davacı ile davalı arasında tüketici-satıcı ilişkisinin olmadığı gerekçesiyle Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 günlü ve 2014/1 sayılı kararı uyarınca Banka ve finans kuruluşlarından kullandırılan genel veya ticari kredi sözleşmelerinden kaynaklanan itirazın iptali ve menfi tespit davaları sonunda verilen hüküm ve kararların,temyizen incelenme görevi 19.Hukuk Dairesinindir....

                ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21.HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2018/127 KARAR NO : 2018/95 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 28/09/2017 NUMARASI : 2015/804 ESAS 2017/748 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden KARAR : Taraflar arasındaki menfi tespite ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                Diğer taraftan, davalı/alacaklının alacağını isteme ve dava açma tehdidi altında bulunması nedeniyle de davacının menfi tespit davasını açmakta hukuki yararı vardır. Tüm bu açıklamalar ve özellikle İİK'nın 72. maddesinde icra takibinden önce de menfi tespit davası açılmasına cevaz verilmesi karşısında, ilk derece mahkemesince, davacı borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğunun kabulünde hukuka aykırılık bulunmadığı kabul edilmiştir (Yargıtay 19. HD. 2018/1968 E. 2018/5367 K. 31.10.2018 tarihli kararı). Menfi tespit davasında dava borçlu lehine hükme bağlandığında borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, davacının talebi üzerine haksız takip/kötü niyet tazminatına hükmedileceği İİK'nın 72/5. maddesinde hükme bağlanmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu