WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/531 Esas KARAR NO : 2022/156 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/04/2021 KARAR TARİHİ : 24/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili Mahkememize verdiği dilekçe ile; davalının İzmir ...İcra Müd.nün ... Esas sayılı takip dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine konu senedin sahte olduğunu, lehdar bölümünün boş olduğunu, davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. GEREKÇE: Dosya Görevsizlik kararı ile Mahkememize intikal etmiştir. Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde; senetteki borcun geçerli bir borç olduğunu, müvekkilinin eşi olan...'ın, davacının kardeşi olduğunu, borcun kaynağının ortak atadan kalan taşınmazdaki miras payının davacı ...'...

    Dava İİK'nun 72. maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davası olup davacı taraf, takip ve davaya konu edilen çekteki imzaya itiraz etmiştir. Bu durumda davacının imza inkarına dayalı iddiası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken somut olayda uygulama yeri bulunmayan İİK'nun 170. maddesi uygulanarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 04/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra Müd. 2018/18670 sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine Yapı ve Kredi Bankası AŞ Merter Şubesine muhatap olan 80.000,00 TL miktarlı çeke dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte bulunulduğunu, çekteki imzanın müvekkili şirket yetkiline ait olmadığını, Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/413 E sayılı dosyasından menfi tespit davası açıldığını, 30.05.2018 tarihinde tedbir kararı ile çek hakkında ödeme yasağı ve karşılığının ödenmemesi ve takibe konu edilmemesi kararı verildiğini, çekin karşılığının bankada bulunduğunu tedbir kararı nedeniyle ödenmediğini, mevzuata göre ve hukuka uygunluk kuralları dahilinde bedeli ödenmemiş ve karşılıksız olma şartı gerçekleşmemiş bir çek için ne tazminat ne yasal faiz ne de komisyon ne de iht. haciz masrafı, ihtiyati haciz vekalet ücreti istenilemeyeceğini, faktoring şirketlerinin çeke ya da kambiyo senetlerine dayalı olarak takip yapamayacağını, davalı tarafından takibe geçilerek ödeme emri tebliğ istenildiğini beyanla...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı banka tarafından başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibi dayanağı çekteki müvekkiline atfen atılmış ciro imzasının müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek takip dosyası ve dayanağı çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ve davalı hakkında %...'den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu çekin, keşidecisi tarafından kullanılan kredi borcuna karşılık müvekkili bankaya verildiğini, çek nedeniyle alacaklı olduklarını savunarak davanın reddini istemiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki bonoya dayalı davacı aleyhine başlatılan icra takibinin kesinleştiği, davacının bonolardaki imzanın kendisine ait olmadığı gerekçesiyle menfi tespit talebine ilişkindir. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi: “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir. Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir....

          Mahkemece, teminat senedi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı, senedin sadece hukuki niteliğine dayalı bir menfi tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında (takipten sonra) borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir (İİK.nun 72/1). Bu anlamda, borçlunun alacaklının henüz takip konusu yapmadığı senedin teminat senedi olduğunun ve teminat fonksiyonunun kalmadığının tespiti için açtığı dava İİK.nun 72. maddesinde yer alan bir menfi tespit davasıdır. Bu durumda, mahkemece davacının iddialarına yönelik delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir....

            Davacı yan, davalı tarafından başlatılan icra takibine dayanak kambiyo senedinin teminat niteliğinde olduğunu, kambiyo senedinin mücerret borç ikrarını içermediğinden kambiyo senedine dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapılamayacağını, takip nedeniyle borçlu olmadığını iddia etmiş, davalı yan ise senedin teminat senedi olduğunun ancak yazılı delille ispatlanabileceğini, iyi niyetli yetkili hamil olduğunu savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında davalı banka ile dava dışı ... ... Ltd. Şti. arasında akdedilen genel kredi sözleşmelerinden birinde davacının müteselsil kefil olduğu, davalı bankanın senede dayalı olarak davacı ve dava dışı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlattığı, takip dayanağı senette davacının avalist olarak imzasının bulunduğu hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki kambiyo senetlerine dayalı davacı aleyhine başlatılan ilamsız ve kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde borçsuzluğun tespiti ile davacının senetlerdeki imzanın kendisine ait olmadığı gerekçesiyle menfi tespit istemine ilişkindir. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi: “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir....

                Somut olayda; uyuşmazlık, davacı tarafın faiz karşılığı borç para alımı nedeniyle imzaladıkları bono nedeniyle, davalı tarafından yapılan kambiyo takibine dayalı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. Taraflar arasında bononun geçerliliğine ilişkin bir uyuşmazlık ta bulunmamaktadır. Bu kapsamda uyuşmazlık bonodan kaynaklanmayıp taraflar arasında temel ilişki nedeni ile verilen bonoya dayalı menfi tespit talebinden ibaret olup, taraflar gerçek kişi olup, tacir olmadıkları gibi taraflar arasında ticari bir ilişkinin varlığı da söz konusu değildir. Açılan dava TTK 4.maddesinde sayılan ticari davalardan olmadığı gibi, tarafların tacir vasfı da bulunmadığından davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Yargıtay 13....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davalı ile aralarında herhangi bir alışveriş ilişkisi bulunmadığını ileri sürerek hakkında ... Anadolu 5.İcra Müdürlüğü'nün 2014/19273 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu icra takibinin kambiyo senetlerine özgü takip olduğu, bonoya dayalı davaların tarafların sıfatına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemeleri'nde görüleceği gerekçesiyle davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu