WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların iddia ve savunmaları, ileri sürülen istinaf sebepleri uyarınca, uyuşmazlığın, taşınmaz satışı sebebiyle 32.000,00 TL borçlu olduğu sabit olan davalının bu miktarı, İİK'nın 89. maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi uyarınca ilgili takip dosyasına ödemesinin borcu sona erdirip erdirmediği ile haciz ihbarnamesinin gönderildiği takibe ilişkin derdest olan menfi tespit davasının uyuşmazlığa olan etkisi üzerine olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 89. maddesi uyarınca tanzim edilen ihbarnamenin gönderildiği tarih itibariyle davacının davalıdan taşınmaz satışı sebebiyle alacağının bulunduğu sabittir. Söz konusu yasa maddesi, borçlunun üçüncü kişiden olan alacağının haciz ve tahsiline yönelik düzenleme olup, haciz ihbarnamesinin gönderildiği tarih itibariyle takip borçlusuna borcu olan davalının bu miktarı ödemek dışında başkaca bir hukuki yolu bulunmamaktadır....

Böylece her iki taraf karşılıklı borçlanmış olurlar, bu özelliği itibari ile taşınmaz satış vaadinden doğan haklar karşılıklı iki kişi tarafından ileri sürülebilen nispi nitelikteki haklardır. Taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan bütün sözleşmelerin geçerliliği resmi şekilde yapılmasına bağlıdır (MK md. 706). Resmi şekilde yapılmayan gayrimenkul satış sözleşmeleri geçersiz olup taraflar arasında hiçbir bağlayıcılıkları yoktur. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi de ileride taşınmaz mülkiyetinin tapuda devrini yapmayı taahhüt eden bir ön sözleşmedir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri de resmi senet şeklinde düzenlenmesi ve noter huzurunda iki tarafça imzalanması suretiyle geçerlilik kazanır (BK md. 29, Noterlik K. md. 60/3, md.89). Sözleşmenin şekil şartı kamu düzeni ile ilgili olup noter tarafından düzenleme şeklinde yapılması zorunludur. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, noter tarafından düzenleme şeklinde değil de onaylama şeklinde yapılırsa geçersiz hale gelir....

Böylece her iki taraf karşılıklı borçlanmış olurlar, bu özelliği itibari ile taşınmaz satış vaadinden doğan haklar karşılıklı iki kişi tarafından ileri sürülebilen nispi nitelikteki haklardır. Taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan bütün sözleşmelerin geçerliliği resmi şekilde yapılmasına bağlıdır (MK md. 706). Resmi şekilde yapılmayan gayrimenkul satış sözleşmeleri geçersiz olup taraflar arasında hiçbir bağlayıcılıkları yoktur. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi de ileride taşınmaz mülkiyetinin tapuda devrini yapmayı taahhüt eden bir ön sözleşmedir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri de resmi senet şeklinde düzenlenmesi ve noter huzurunda iki tarafça imzalanması suretiyle geçerlilik kazanır (BK md. 29, Noterlik K. md. 60/3, md.89). Sözleşmenin şekil şartı kamu düzeni ile ilgili olup noter tarafından düzenleme şeklinde yapılması zorunludur. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, noter tarafından düzenleme şeklinde değil de onaylama şeklinde yapılırsa geçersiz hale gelir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan harici sözleşme ile dükkan satın aldığını, satış bedeline karşılık çekler verdiğini, ancak tapuda devir yapılmadığını ileri sürerek, bu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile çeklerin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

    Dava konusu senedin dayanağını teşkil eden harici oto satışı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20/d. maddesi uyarınca geçersizdir. Geçersiz satışlarda herkes aldığını iade ile yükümlüdür. Mahkemece bu yönler üzerinde durulup, tartışılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. Aslı gibidir. Karşılaştırıldı....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki araç satım sözleşmesinin teminatı olarak müvekkili tarafından davalıya senet verildiği senedin aracın noter satışı yapıldıktan sonra geçersiz olacağının kararlaştırılmasına ve aracın noter satışının verilmesine rağmen davalının senedi takibe koyduğunu bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu belirterek müvekkilinin senet nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespiti ile %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan haricen satın aldığı hususi aracın bedeli olarak çek verdiğini, ancak aracın resmi kayıtlarında ayıp bulunması nedeniyle davalının satışı veremediğini, verilen çekin ise iade edilmeyerek ibraname alındığını, daha sonra bu çekin davalı tarafça icra takibine konulduğunu belirterek, davalıya borçlu bulunmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan haricen satın aldığı hususi aracın bedeli olarak çek verdiğini, ancak aracın resmi kayıtlarında ayıp bulunması nedeniyle davalının satışı veremediğini, verilen çekin ise iade edilmeyerek ibraname alındığını, daha sonra bu çekin davalı tarafça icra takibine konulduğunu belirterek, davalıya borçlu bulunmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir....

            Uyuşmazlık, trafikte tescilli bir kamyonun noter dışı satışı nedeniyle verildiği iddia edilen bonodan kaynaklanmaktadır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20/d maddesi uyarınca trafikte tescilli araçların noter dışındaki satış ve devirleri geçersizdir. Kural olarak geçersiz sözleşmelerde herkes aldığını iade ile yükümlüdür. Mahkemece bu ilkeler üzerinde durulup tartışılmadan eksik inceleme ve somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davalı vekili, dava konusu senetlerin taşınmaz satışı ile ilgili olarak alındığını, yapılan bu satışın 4077 sayılı Kanun'a tabi olduğunu bildirerek, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, ayrıca haksız açılan davanın reddini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu