Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ne kullandırılan Genel Kredi Sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, bu sözleşmeden dolayı davacının halen borçlu olduğu ve bu borcun kefaletten vazgeçme tarihinden önceye dayandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacının teminat olarak vermiş olduğu bononun dayanağı olan Genel Kredi Sözleşmesi kapsamındaki borcun halen ödenmemiş olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 29.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/134 Esas KARAR NO : 2022/406 Karar DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/02/2017 KARAR TARİHİ : 31/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; "müvekkilinin davalı bankanın müşterisi olan...ve...'un kullanacağı tüketici kredileri için genel kredi sözleşmesi kapsamında kefil olduğunu, müvekkilinin davalı bankadan kredi çeken dava dışı 3. Kişi ...'un 22/11/2011 tarih 45.000,00-TL tutarlı genel kredisi sözleşmesi için kefaletname imzaladığını, daha sonra 26/11/2012 tarhli genel kredi sözleşmesi için 55.000,00-TL tutarlı kefaletnameyi imzaladığını, dava dışı ...'un bu kredileri 2015 yılına kadar ödediğini, ancak davalı bankanın dava dışı ...'...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; genel kredi sözleşmesine kefaletten kaynaklı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre davacının dava dışı Talat Karaca ile davalı banka arasında imzalanan 28/05/2014 tarihli 100.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesini 100.000,00 TL kefalet limiti ile müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davalı banka tarafından bu genel kredi sözleşmesine istinaden dava dışı Talat Karaca'ya 29/05/2014 tarihinde 20.000,00 TL,15/01/2015 tarihinde de yine 20.000,00 TL kredi kullandırıldığı görülmüştür. Dava konusu kredilerin hangi sözleşme kapsamında kullandırılmış olduğunun belirlenmesi gerekmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın ticari kredi sözleşmesine kefaletten kaynaklanan rücuen alacak davası olup, itirazın iptali veya menfi tespit davası niteliğinde bulunmadığından, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 04.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık banka kredi sözleşmesine kefaletten kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, davanın menfi tespit ya da itirazın iptali biçiminde açılmamış olmasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 23.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Bölge Adliye Mahkemesince, davacıların şirket ortaklığından ayrıldıktan sonra davalı bankaya kefillikten vazgeçtiklerini bildirdikleri, davalı bankanın davacıların kefaletten vazgeçmelerini kabul ettiğine yönelik dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, davacıların şirket ortaklığından ayrılmış olmalarının 12/02/2014 tarihli genel kredi sözleşmesinde yer alan ve 10 yıl süreli kefaletlerinin sona ermesi sonucunu doğurmayacağı, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu ile davacıların dava tarihi itibarıyla imzalarının bulunduğu 12/02/2014 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borç miktarları tespit edildiği, davacının aşamalarda imzalarının bulunduğu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödendiğini ileri sürmüş ise de, borcun ödendiğine ilişkin yazılı bir bilgi ve belge dosyaya sunulmadığı gibi, bilirkişi raporu ile de borcun ödenmediğinin tespit edildiği, davacının diğer bir iddiası borcun davalı banka ile dava dışı şirket arasında akdedilen, kendilerinin kefaletinin...

            GEREKÇE ; Dava, genel kredi ve teminat sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu arasında 09.07.2013 tarihinde 200.000 tl limitli genel kredi ve teminat sözleşmesi imzalandığı ,davalının da iş bu sözleşmeye müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imza attığı , söz konusu imzaların ve sözleşmelerin geçerli olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık bu sözleşmeye kefil olan davalının kefaletten dönmesinin geçerli olup olmadığı, takibe konu davacı alacağının kefaletten sonra doğup doğmadığı noktasındadır....

              Davalı vekili, müvekkili ile asıl borçlu arasında davalının da kefili olduğu tek bir genel kredi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereği asıl borçlu şirkete 125.000.-TL fon kredisi tahsis edildiğini, borçlu şirketin bu fon çerçevesinde (18) adet kredi kullandığını, (10) tanesinin ödendiğini, 8 adet kredinin ise muhtelif taksitlerin zamanında ödenmediğini, davacının 07.08.2006 tarihli başvurusundan sonra ayrı bir kredi sözleşmesinin imzalanmadığını, takip konusu kredi borcunun (3) adedinin davacının başvurusundan önce kullandırıldığını ve bu kredilere ilişkin borcun vade farkı hariç 27.056.8.- TL olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının kefaletten rücu ettiği 07.08.2006 tarihi itibariyle kefilliğinin sona erdiği, bu tarihten sonra kullandırılan kredilerden sorumlu tutulamayacağı, kefaletten rücu edilmeden önce kullandırılan krediler nedeniyle davacının 27.504.24....

                nın 493.ve 494. maddeleri emredici nitelikte bulunmadığından kefilin anılan yasa hükümleri ile kendisine tanınan haklardan başlangıçta vazgeçmesi olanaklıdır. Süresiz kefalette kefilin BK.'nın 493. ve 494. maddelerindeki haklardan başlangıçta feragati, onu kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarıyla sınırlı olmak kaydıyla borçlu ile birlikte sözleşme ilişkisi devam ettiği sürece yükümlülük altına sokar. Kredi sözleşmeleri karşılıklı taahhütleri içerdiğinden kefil tek yanlı olarak bildirdiği irade beyanı ile kefaletten vazgeçemez. Bu şekildeki bir bildirim akdin diğer tarafınca açıkça kabul edilmedikçe hukuki sonuç doğurmaz. Bu nedenle davalı banka ile kredi borçlusu arasındaki kredi ilişkisinin henüz tamamen sona ermediği hallerde, sözleşmede belirtilen limitle sınırlı kalınmak kaydıyla borca kefalet etmiş ve BK.'nın 493. ve 494. maddesinde yer alan haklardan feragat etmiş bulunan kefil kredi borcundan sorumlu olmaya devam eder....

                  DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/09/2019 KARAR TARİHİ : 03/11/2021 YAZIM TARİHİ : ... Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davası yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetleDavalı bankanın tüketici ... ile genel kredi sözleşmesi düzenlediğini, müvekkilinin ise kefil olduğunu, davalı bankanın müvekkili hakkında Adana 12....

                    UYAP Entegrasyonu