WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, dava dışı şirket ile davalı arasında imzalanan kredi sözleşmesinin kefili olduğunu, kefilliği süresince kullanılan kredilerin geri ödendiğini, banka ile başka herhangi bir kefillik sözleşmesi akdetmediğini, kefaletinin son bulduğunu bildirerek, davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının kefalet limitinin 100.000.-TL olduğunu, kefaletten istifa ettiği tarihe kadar kefili olduğu şirketin borçlarından sorumlu olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2019 NUMARASI : 2019/31 ESAS, 2019/48 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) KARAR : Mersin 11....

    Şti. ' nin ortağı ve yönetim kurulu üyesi iken 19.6.2000 tarihinde tüm şirketlerin yönetim kurulu üyeliklerinden ayrıldığını ve davalı bankayada 21.12.2000 tarihli ihtarname ile adı geçen şirketlere verdikleri kefaletinde sona erdiğinin bildirildiğini, davalı bankanın ihtara rağmen kredi borçlularını takip etmediğini, sona ... kefaletten dolayı kendilerinden bir talepte bulunamayacağını iddia ederek, kefalet sorumluluğunun sona erdiğinin tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında, davacının 9.12.1999, 6.1.2000 ve 17.1.2000 tarihli borçlusu ... Ltd. Şti. olan Genel Kredi Sözleşmelerin müşterek borçlu ve mütesilsil kefil olarak imzaladığını, kullanılan kredinin ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek ihtarname keşide olunup alacağın tahsili için 2001/5831 esas sayılı icra takibi başlatıldığını, borç tamamen ödenmeden kefaletin sona ermeyeceğini beyan ederek davanın reddini istemiştir....

      Borç sıfırlandıktan sonra borçluya tekrar kredi kullandırılması yeni bir borç ilişkisi niteliğinde olmadığından, sözleşmeden doğan kefalet sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur. Bu nedenle davacı banka ile kredi borçlusu arasındaki kredi ilişkisinin henüz tamamen sona ermediği hallerde, sözleşmede belirtilen limitle sınırlı kalınmak kaydıyla borca kefalet etmiş ve BK.'nun 493. ve 494. maddesinde yer alan haklardan feragat etmiş bulunan kefil bir tarihte hesabın sıfırlanması nedeniyle sorumluluktan kurtulmaz. Kredi sözleşmeleri karşılıklı taahhütleri içerdiğinden kefil tek yanlı olarak bildirdiği irade beyanı ile kefaletten vazgeçemez. Bu şekildeki bir bildirim akdin diğer tarafınca açıkça kabul edilmedikçe hukuki sonuç doğurmaz. Somut olayda davalı tarafından imzalanan 26.12.2006 tarih 50.000 TL tutarlı kredi sözleşmesi süresiz genel kredi sözleşmesi olup, bu kredi sözleşmesine istinaden dava dışı borçluya kredi kullandırıldığı anlaşılmaktadır....

        bir tarihte hesabın sıfırlanması nedeniyle sorumluluktan kurtulamayacağı, somut olayda davalı tarafından imzalanan 14.04.2010 tarih ve 60.000,00 TL tutarlı kredi sözleşmesinin süresiz genel kredi sözleşmesi olduğu, bu kredi sözleşmesine istinaden dava dışı borçluya kredi kullandırıldığının anlaşıldığı, bu durumda Mahkemece davalı kefilin, kefalet limiti gözetilerek takip tarihi itibariyle sorumlu olduğu borç miktarı saptanarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçelerle İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesince değişik gerekçe ile istinaf talebinin reddinin doğru olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir....

          Davalı vekili, müvekkili tarafından davalının kefil olduğu 15/09/2008 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklanan 54.697,96 TL borcun ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine ihtarname keşide edildiğini, davacının ortağı olduğu şirketin 3 ortağının da müşterek ve müteselsil kefilliği ile kredi sözleşmesinin imzalandığını, sorumluluğun ortaklıktan değil kefaletten kaynaklandığını, davacının iddialarının haksız olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre 15/09/2008 tarihli genel kredi sözleşmesinde davacıya atfen kefil sıfatıyla atılan imzanın davacıya ait olmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile davacının Ankara 40. Noterliği'nin 02/07/2009 tarih 21829 yevmiye nolu ihtarnamesine konu toplam 54.697,96 TL alacak ile ilgili olarak davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl dava yönünden, davalının imzasının bulunduğu genel kredi sözleşmesinin süresiz tanzim edilmiş bir çerçeve sözleşmesi olduğu, bu sözleşmeye dahil tüm kredilerin kullandırılmasının mümkün olduğunu, somut olayda dava dışı şirketin nakit olarak kredili mevduat hesabından kredi kullandırıldığı ayrıca gayrinakit bir kredi olan çek bedelini ödemekle de çek kredisi kullandırdığı, kefilin ise sözleşme fesedilmediği müddetçe kullandırılan kredilerden sorumlu bulunduğu, kefaletten rücu ettiğine ilişkin bir belge ya da beyana rastlanmadığı dolayısıyla kefilin somut olaydaki kredi borcundan sorumlu bulunduğu, takip tarihi itibariyle dava dışı ... İç ve Dış Tic. Otopark İşl. Gıda San. Ltd....

              Mahkemece, ihtarname konusu kredinin dayanağı olan, davalı ile ... arasında 2006 yılında imzalanan genel kredi sözleşmesi nedeniyle davacının müşterek borçlu müteselsil kefil olarak sorumlu olduğu, davacının bu sözleşmedeki imzaya itirazı olmadığı, 20.03.2012 tarihinde ... bu sözleşme gereğince kredi kullandırıldığı, davacının sorumlu olup olmadığı ile ilgili olarak 6101 sayılı Yürürlük Kanunu gereğince 818 sayılı Kanun döneminde kefaletle temin edilmiş alacakların temerrüt ve sona erme halleri hariç bu kanuna tabi olacakları, bu nedenle davacının kefaletten doğan sorumluluğunun devam ettiği, ... dava tarihi ve ihtarnamenin tebliğ edildiği tarih sonrası ile borçlu olduğu ve borca ilişkin ödeme yapılmadığı gerekçesiyle davanın ve tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                -TL, ... nolu kurumsal kredi kartından kaynaklanan alacak miktarının 4.453,65 -TL ve çek tazmin bedelinin 1.610,00.-TL olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile davalıların İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ......

                  Ltd.Şti. lehine davalının müteselsil kefaletiyle genel kredi sözleşmesine istinaden cari hesap açıldığını ve kredi kullandırıldığını, alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında ... 24. İcra Müdürlüğünün 2009/18505 sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, ancak davalının takibe konu borca ve ferilerine haksız olarak itiraz ettiğini, davalının ... 53....

                    UYAP Entegrasyonu