nın 493.ve 494. maddeleri emredici nitelikte bulunmadığından kefilin anılan yasa hükümleri ile kendisine tanınan haklardan başlangıçta vazgeçmesi olanaklıdır. Süresiz kefalette kefilin BK.'nın 493. ve 494. maddelerindeki haklardan başlangıçta feragati, onu kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarıyla sınırlı olmak kaydıyla borçlu ile birlikte sözleşme ilişkisi devam ettiği sürece yükümlülük altına sokar. Kredi sözleşmeleri karşılıklı taahhütleri içerdiğinden kefil tek yanlı olarak bildirdiği irade beyanı ile kefaletten vazgeçemez. Bu şekildeki bir bildirim akdin diğer tarafınca açıkça kabul edilmedikçe hukuki sonuç doğurmaz. Bu nedenle davalı banka ile kredi borçlusu arasındaki kredi ilişkisinin henüz tamamen sona ermediği hallerde, sözleşmede belirtilen limitle sınırlı kalınmak kaydıyla borca kefalet etmiş ve BK.'nın 493. ve 494. maddesinde yer alan haklardan feragat etmiş bulunan kefil kredi borcundan sorumlu olmaya devam eder....
DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/09/2019 KARAR TARİHİ : 03/11/2021 YAZIM TARİHİ : ... Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davası yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetleDavalı bankanın tüketici ... ile genel kredi sözleşmesi düzenlediğini, müvekkilinin ise kefil olduğunu, davalı bankanın müvekkili hakkında Adana 12....
Şti ile olan GKS yerine yenisini ikame etmek suretiyle yenilediğini, hatta yönetim kurulundan istifa edenleri dahi yeni kredi sözleşmeleri imzalanması sureti ile kefaletten çıkarttığını, nitekim ... Ltd. Şti.' in davacı ... yönetim kurulundan, davacı ... ayrıldıktan sonra onların imzasını taşıyan Genel Kredi Sözleşmesi yerine, ... Ltd. Şti.'nin yeni yönetim kurulu üyelerinin kefaletini ve hatta ek teminatını almak suretiyle akdedilen bir başka Genel Kredi Sözleşmesi/Sözleşmeleri davacıların imzasını taşımayan yeni sözleşmeler ve verilen teminatlar kapsamında ... Ltd....
nin genel kredi sözleşmesi ve genel kredi sözleşmesine bağlı ek sözleşmeler çerçevesinde kredi kullandığını, davacıların da genel kredi sözleşmesine borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imza attıklarını ve yapılan tüm işlemlerden haberdar olduklarını, davacılar hakkında başlatılmış bir icra takibi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi'nce verilen karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davalı banka ile dava dışı ... Ecza Deposu A.Ş arasında ... tarihli 300.000TL limitli, ... tarihli 900.000,00.TL Limitli Genel Kredi Sözleşmesi düzenlendiği ve davacıların bu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, ayrıca, dava dışı ......
Şti. arasındaki kredi ilişkisinden kaynaklı olarak borcun ödenmemesi üzerine kredi teminatında yer alan ipotekli taşınmaz hakkında Elazığ 3. İcra Müdürlüğünün 2016/2501 E. sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, müvekkili bankaya davacıların kefaletten dönme iradelerini bildiren herhangi bir ihtarname tebliğ edilmediğini, davacı ...'ın verdiği taşınmaz ipoteği ile dava dışı şirkete verilmiş ve verilecek her türlü kredileri, tahsis edilen ticari kredi kartlarını ve teminat mektuplarından doğan borç ve riskleri ödemediği taktirde karşılayacağını kabul ve taahhüt ettiği için kefalet sözleşmesi ve ipoteğin teminat işlevinin halen devam etmekte olduğundan açılan menfi tespit davasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, Tiyaş Gıda ... Ltd....
ne 31.07.2012 tarihli 1.500.000.TL.bedelli ve 14.05.2012 tarihli 1.500.000.TL.bedelli Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden ticari krediler kullandırıldığını, davalı ... ise iş bu kredi sözleşmelerini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olup, tüm borçdan sorumlu olduğunu, ayrıca da kredinin teminatını teşkil etmek üzere ipotek verildiği ve ipotek veren sıfatıyla da sorumlu olduğunu, her ne kadar davalı tek taraflı istifa beyanı ile kefaletten istifa ettiğini ve bu nedenle borçdan sorumlu bulunmadığını iddia etmekte ise de ;genel kredi sözleşmeleri cari hesap şeklinde işleyen her türlü kullanılmış ve kullanılacak krediler için imzalanan genel nitelikli sözleşmeler olduğunu, bu sözleşmeler gereği kullandırılan ve kullandırılacak kredilerden kaynaklanan sorumluluktan tek taraflı istifa beyanı ile kurtulmak mümkün olmadığını, sonuç olarak davacının tüm iddiaları haksız olup , hukuka uygun bulunmadığını, öncelikle usuli itirazlarımızın kabulü ile davanın esasa girilmeksizin...
Hukuk Dairesi tarafından temyiz inceleme görevinin Dairemize ait olduğu gerekçesiyle gönderilen dava dosyası üzerinde, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, tarımsal ve genel kredi sözleşmesine kefaletten kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesine aittir. Bu durumda, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrasına göre temyiz incelemesini yapacak dairenin Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu tarafından belirlenmesi gerekir. KARAR Açıklanan sebeplerle; Dosyanın YARGITAY HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 12.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/277 KARAR NO : 2022/357 DAVA : Menfi Tespit ve İstirdat (Banka Genel Kredi Sözleşmesine Kefaletten Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 23/03/2022 KARAR TARİHİ : 15/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit ve İstirdat (Banka Genel Kredi Sözleşmesine Kefaletten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı taraf dava dilekçesi ile özetle; adli yardım taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, müvekkili aleyhine İzmir 14. İcra Dairesi'nin .../......
Şöyle ki; Birinci bilirkişi ek raporunda; takipte istenen 2, 4 ve 6 nolu kredi alacaklarının davacı/birleşen davalının kefaletten vazgeçme ihtarından önce açıldığı belirtilerek davacı/davalının bu kredilerden sorumlu olduğu belirtilmiş, alınan 2. bilirkişi kök ve ek raporunda ise takip konusu yapılan 2,4 ve 6 nolu kredi alacaklarının davacı/davalının kefalet imzalarının bulunduğu 05.07.2009 tarihli ve 100.000,00 ABD Doları bedelli ve 24.12.2009 tarihli genel kredi sözleşmelerine dayandırılmamış, sadece 2,4 ve 6 nolu kredilerin davacı/davalının kefaletten vazgeçme ihtarının davalı bankaya keşide edildiği 08.09.2011 tarihinden sonra açıldığı, davacı/davalının kefalet imzalarının bulunduğu sözleşmelere istinaden kullandırılmadığı, davacı/davalının kefalet imzasının bulunduğu iki adet genel kredi sözleşmesinden sonra sonra davalı banka ile dava dışı asıl borçlu Koru Bal Ltd....
-2- Esas Karar 2012/4918 2012/11708 Birleşen dosyada davacı vekili, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını tahsili için girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, derdestlik itirazında bulunarak davanın esastan reddi gerektiğini savunmuştur....