Mahkemenin nitelendirmesine göre, asıl ve birleşen davalarda uyuşmazlık; inşaat işine ilişkin eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli nedeniyle verilen senetlere dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 15. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 31.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 15. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 11.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
alacağını davacı ile dava dışı ---arasındaki temel ilişkiye dayanarak da ispatlayabileceği, bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde dava konusu çekin emre yazılı çek olduğu, bu bakımdan TTK 788 maddesi hükümleri uyarınca davalıya yapılan cironun alacağın temliki sonucunu doğurmadığı, yine çekin ibraz süresi içerisinde ibraz edildiği, çek üzerinde ibraz tarihinden sonra yapılmış bir ciro bulunmadığından TTK 793 anlamında da davalının çeki alacağın temliki hükümlerine göre teslim almadığı, bu sebeple davacının dava dışı--- temel ilişkiden kaynaklı borçlu olması durumunda dahi bunun taraflar arasındaki imza inkarından kaynaklı menfi tespit davasını etkilemeyeceği, kaldı ki her ne kadar davacı ile dava dışı --- arasında borç ilişkisi bulunduğu ve çekin davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmişse de bu hususun çekin dava dışı şirkete teslim edildiği hususunu ispatlamadığı ve belirtildiği gibi eldeki menfi tespit davasının değerlendirilmesinde etkisinin...
Dava çekten dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir,.Dava konusu çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı ve gerçek keşide tarihinin 22/02/2012 olduğu bilirkişi raporuyla sabittir.Dosya içerisinde bulunan çek örneğinde çekin ibraz tarihine ilişkin bilgi bulunmamaktadır.Mahkemece çekin ibraz edildiği banka şubesinden çekin ibraz tarihi tespit ettirilerek şayet çek tahrifattan önceki keşide tarihi olan 22/02/2012 tarihine göre süresinde ibraz edilmemişse yetkili hamil olan davalı ... Bankasına söz konusu çekin ciro yoluyla intikali mümkün olmayıp ancak alacağın temliki hükümlerine göre ceke konu alacağın devri mümkün olduğundan mahkemece alacağın temliki yönünden araştırma yapılarak usulune uygun bir alacağın temliki yapılmadığının anlaşılması durumunda davanın bu nedenle reddi gerekeceğinden mahkemece tüm bu hususlar araştırılmaksızın eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : AYANCIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/06/2015 NUMARASI : 2013/230-2015/197 Uyuşmazlık, alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 01.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Buna göre temliki öğrenen borçlu temlik olmasaydı önceki alacaklıya karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan üçüncü kişiye) karşı da ileri sürebilir hale gelir. Temlikin konusu yüklenicinin arsa payı karşılığı arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden hak kazanmadığını üçüncü kişiye temlik etmesi arsa sahibi bakımından önemsizdir. Diğer taraftan yüklenici arsa sahibine karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi Borçlar Kanununun 81. maddesinden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Burada yüklenicinin eser sözleşmesinden kaynaklanan borçlarının neler olduğuna ilişkin bazı açıklamaların yapılması gerekmektedir. Genel olarak eser sözleşmelerinde yüklenici, belli bir sonucu meydana çıkararak onu iş sahibine teslim etmeyi taahhüt eder....
DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 06/07/2023 KARAR TARİHİ : 07/05/2024 KARAR YAZIM TARİHİ : 07/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davalı davacıdan 09.03.2021 tarihli siparişi almış, karşılığında davalı; 19.04.2021 tarihli 49.580.00 TL, 20.05.2021 tarihli 72.871.60 TL, 16.06.2021 tarihli 25.016.02 TL, 16.06.2021 tarihli 63.360.40 TL’lik Faturalar düzenlendiğini, "Faturalar ihraç kayıtlı düzenlenmiştir" ibaresi mevcut olduğunu, faturalara konu borç asılları alacaklı davalıya ödenmiş ise de, alacak KDV’den muaf olmasına rağmen, davalı KDV alacağı gerekçesiyle ... 4. İcra Müdürlüğünün 2022/... sayılı takip dosyası ile icra takibi yaptığı ve icra takibinin kesinleştiği bugün itibariyle öğrenildiğini, Tebligat usule aykırı yapılmış ise de, takip konusu alacak için iş bu davayı açtıklarını, ... 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.08.2006 gününde verilen dilekçe ile eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit, 08.04.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile istirdat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.08.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, İcra ve İflas Kanununun 72.maddesine dayanılarak açılmış menfi tespit davası iken 21.953,00 TL’dan ibaret asıl alacak ve faiz miktarı icra dosyasına ödendiğinden, istirdat davasına dönüşmüştür. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Yukarıda sözü edildiği üzere istirdat davasına konu miktar 21.953,000 TL’dir....
Yukarıda izah edildiği üzere davacı T5 taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağını temlik ettiği, bu bağlamda alacaklı sıfatının kalmadığı ve ikame edilecek menfi tespit davasında alacağı temlik alan kişilerin doğru hasım olabileceği ve alacağı temlik eden davalı T5 pasif husumetinin bulunmadığı anlaşılmakla menfi tespit istemi yönünden davalı T5 yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değil ise de aleyhe istinaf başvurusu olmadığından kararın bu kısmının düzeltilmesine gerek görülmemiştir....
Yukarıda izah edildiği üzere davacı T5 taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağını temlik ettiği, bu bağlamda alacaklı sıfatının kalmadığı ve ikame edilecek menfi tespit davasında alacağı temlik alan kişilerin doğru hasım olabileceği ve alacağı temlik eden davalı T5 pasif husumetinin bulunmadığı anlaşılmakla menfi tespit istemi yönünden davalı T5 yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değil ise de aleyhe istinaf başvurusu olmadığından kararın bu kısmının düzeltilmesine gerek görülmemiştir....