WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açılan menfi tespit davasında, yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine dair verilen karar ile birlikte borçlu(davacı) aleyhine takdir edilecek tazminat, İİK'nın 72/3. ve 4. maddelerinde hükme bağlanmıştır. Buna göre; ''İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.''...

    Talep, İİK'nun 89/3. maddesine göre menfi tespit davasında ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İhtiyati tedbir; 6100 sayılı HMK'nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davanın açılmasıyla hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir kurumu kabul edilmiştir....

    Mahkemenin 06/09/2022 tarihli ara kararı ile; " Talep; İhtiyati Tedbire ilişkindir. Dosya incelendiğinde; Davacının talebi yargılamayı gerektirdiği gibi dosyaya ibraz edilen delillerin yaklaşık ispat hükümlerine göre davanın menfi tespit talebini ispatlamaya yeteli olmadığı, ayrıca davanın niteliği gereği icra takibinden önce açılan menfi tespit davası olması ve çekin kambiyo senedi vasfı taşıması ile ciro kabiliyeti bulunduğundan çekin ödenmesinin önlenmesi talebinin 3. Kişilerin haklarına engel olabileceğinden davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine " şeklinde karar verilmiştir....

      İhtiyati tedbir kararı verilmesi için gerekli şartların bulunup bulunmadığı ve verilecek kararın yargılama sonucunda esas hakkında verilecek hükmün sonuçlarını doğurup doğurmayacağı hususlarının her somut olayda ilk derece mahkemesince değerlendirilmesi ve belirtilen şartları taşıdığı takdirde ihtiyati tedbir kararı verilmesi, aksi takdirde ise talebin reddine karar verilmesi gerekir. Bunun yanı sıra, istinafa konu dava menfi tespit davası olup 2004 sayılı İcra İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir....

      Menfi tespit davasının görülmesi sırasında, icra takibinin durması (md. 72,II) veya icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi (md. 72,III) için ihtiyati tedbir kararı verilmiş idi ise, menfi tespit davasının reddine karar verilmesi ile, bu ihtiyati tedbir kararı kendiliğinden kalkar. (İİK md. 72, IV,c.1) İhtiyati tedbir kararı, menfi tespit davasının reddine karar verilmesi ile (kendiliğinden) kalkar; bunun (ihtiyati tedbir kararının kalkması) için, davanın reddi kararının kesinleşmesi şart değildir. "İİK'nun 72/4 maddesinde ise; ''Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar'' hükmü yer almaktadır. Anılan yasal düzenleme uyarınca menfi tespit davasında ''davanın reddi'' ile birlikte tedbir kararı kendiliğinden ortadan kalkacağı ve ihtiyati tedbir kararının kalkması için mahkeme kararının kesinleşmesi koşulunun bulunmadığı açıktır. Öte yandan, İİK'nun 72/4. maddesinin kesin (mutlak) hükmü nedeniyle HMK'nun 397/2. maddesinin uygulanması mümkün değildir."...

      Dava, kaçak elektrik faturalarının tahsili talebiyle başlatılan takip nedeniyle menfi tespit ve takibin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması talebine ilişkindir. İstinaf gelen uyuşmazlık ise, takipten sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulup durdurulamayacağı noktasında toplanmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 72. maddesi; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

      İİK m72/3 maddesinde; "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." hükmü düzenlenmiştir. Yukarıda görüldüğü gibi icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası icra takibini kendiliğinden durdurmayacağı gibi mahkemece ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilemez....

        İİK'nın 72. maddesinde menfi tespit davalarıyla ilgili ihtiyati tedbir düzenlemesi mevcut olup, anılan hükmün HMK'nın 389 vd. maddeleriyle birlikte uygulanması gerekir....

          İlk derece mahkemesince; davacı tarafın tedbir talebinin kabulü ile İİK 72/2 maddesi gereğince menfi tespit davasının takipten önce açıldığı gerekçesiyle teminat karşılığında icra takibi yapılmasının önlenmesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. İİK 72.maddesinde; "borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme talep üzerine alacağın %15'inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İİK.nun 72/3 maddesinde ise, “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

          Fıkrası; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir" şeklinde düzenlenmiştir. İcra İflas Kanunu, takip hukukundan doğan ihtilaflara ilişkin özel bir yasadır. Genel kural; ihtilafa ilişkin özel yasa mevcut ise genel nitelikteki 6100 Sayılı HMK'nın tedbire ilişkin hükümleri uygulanmaz. Tedbir isteyen taraf, takip başlatılmadan, borçlu olmadığının tespiti davası açarak ihtiyati tedbir yoluyla çekin ibrazının ve icra takibi başlatılmasının önlenmesini talep ettiğinden, HMK ve İİK uyarınca tedbir talep hakkına sahiptir....

            UYAP Entegrasyonu