Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık, ihtiyati tedbir talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. Dosyanın incelenmesinde; İhtiyati tedbir talep eden davacının Ereğli/Konya İcra Müdürlüğü’nün ...Esas sayılı dosyası ile takibe konu edilen 20.11.2021 tanzim, 20.05.2022 vade tarihli 90.000,00 TL bedelli senet nedeniyle borçlu olmadığını ileri sürerek ihtiyati tedbir talep ettiği, İcra ve İflas Kanunu’nun 72/3. maddesinde yer alan; “ İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık, ihtiyati tedbir talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. Dosyanın incelenmesinde; İhtiyati tedbir talep eden davacının Ereğli/Konya İcra Müdürlüğü’nün 2022/4143 Esas sayılı dosyası ile takibe konu edilen 20.11.2021 tanzim, 20.05.2022 vade tarihli 90.000,00 TL bedelli senet nedeniyle borçlu olmadığını ileri sürerek ihtiyati tedbir talep ettiği, İcra ve İflas Kanunu’nun 72/3. maddesinde yer alan; “ İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

    gerekçesi ile, Davalı tarafın yerinde görülmeyen ihtiyati tedbire itirazlarının reddine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, ihtiyati tedbire ilişkin itirazların reddinin haksız ve hukuka aykırı gerekçelere dayandığını, Yerel mahkemenin davayı menfi tespit ve istirdat davası olarak nitelendirdiğini ancak hatalı olduğunu, Borçlunun kendisine karşı başlatılan takipte ileri sürebileceği hususlar için tespit davası açmakta hukuki yararının olmadığını, ayrıca itirazın iptali davasında ileri sürebileceği hususlar için önceden menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunmadığını, İhtiyati tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu, İleri sürerek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Davacı vekili dava dilekçesi ve akabinde sunduğu ek beyan dilekçesinde, huzurdaki davada herhangi bir eda taleplerinin bulunmadığını, taleplerinin menfi tespit davası olduğunu, istirdat taleplerinin bulunmadığını belirtmiştir. Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir....

        Şöyle ki; İİK'nun 72/1.maddesi gereği borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığının, gerçekte var olmayan bir borç nedeni ile kendisini tehdit eden veya kendisi aleyhine icra takibi yapan kişiye karşı herhangi bir borcunun olmadığının tespiti amacıyla menfi tespit davası açabilir. İİK'nun 72/2.maddesine göre; İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İİK'nun 72/5. maddesi gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış, veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir....

          İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekili, her ne kadar mahkemece icra takibi başladıktan sonra takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği beyan edilmişse de, bu hususta İİK'da yer aldığı üzere mahkemece öngörülecek teminat mukabilinde dava sonuna kadar takibin geçici olarak durdurulmasına da karar verilebileceğini, bu nedenle iddia ettikleri hususlar ve somut deliller ışığında ihtiyati tedbir şartları oluştuğundan, mahkeme kararının kaldırılarak tedbir talebinin kabulünü talep etmiştir. GEREKÇ: Talep, icra takibi nedeniyle açılan menfi tespit davasında icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.İİK'nin 72/2 maddesi "borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir....

            Nasıl ki davanın tarafı olmayan hakkın da hüküm verilemez ise; ihtiyati tedbir kararı da ancak davanın tarafı olanlar hakkında hüküm ifade edecek şekilde verilmelidir. Hukuksal durum nedeniyle ilk derece mahkemesinin 3. şahısları etkileyecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinin reddine karar vermesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Turkcell bakımından yapılacak tedbiren durdurulması talebinin reddine ilişkin karar yönünden yapılan istinaf incelemesinde ise; Derdest davanın icra takibinden önce açılmış olduğunun belirtilmesi, sözleşmeden dolayı menfi tespit davası olması, İİK'nın 72/1- 2. maddesine göre; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir....

            İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir." şeklinde düzenleme mevcuttur. Somut olaya bakıldığında; menfi tespit davasının icra takibinden sonra açıldığı sabittir. Tedbir yolu ile de olsa icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibin durdurulamayacağı yönündeki kanun hükmü açık olduğundan ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararının reddi kararı yerindedir....

            Talep, İİK'nun 89/3. maddesine göre menfi tespit davasında ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İhtiyati tedbir; 6100 sayılı HMK'nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davanın açılmasıyla hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir kurumu kabul edilmiştir....

            Açılan menfi tespit davasında, yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine dair verilen karar ile birlikte borçlu(davacı) aleyhine takdir edilecek tazminat, İİK'nın 72/3. ve 4. maddelerinde hükme bağlanmıştır. Buna göre; ''İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.''...

              UYAP Entegrasyonu