"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı bankadan kredi kullandıklarını, teminat olarak müvekkili ... adına kayıtlı taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini, ödemelerin düzenli olmaması nedeniyle, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, müvekkillerinin borcu icra dosyasına ödediklerini, ancak müvekkili ...'nın başka kredi borçları olması nedeniyle ipoteğin kaldırılmadığını, sadece takip konusu kredi borcunun teminatı olarak taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini belirterek, ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, gayrimenkul maliki olmayan davacı ...'...
Sonradan ipoteğin başka alacaklarının da teminatını oluşturduğunu iddia etmesi ve sonrasından bu sebeplerle ödeme talep etmesi yazılı taahhüdünden dönmesi anlamındadır. Davacıların manevi tazminat taleplerine dayanak yaptıkları olaylar serisinin, ipoteğin haksız biçimde fek edilmemesiyle bir nedensellik bağı içinde olup olmadığının takdirinin mahkemenize aittir..." şeklinde tespit ve rapor edilmiştir. DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava konusu somut olayda, tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Davalı banka tarafından ipoteğin fek edilmemesi işleminin davacıların kişilik haklarına zarar vermediği, manevi zarar ile bankanın eylemi arasında illiyet bağının bulunmadığı anlaşıldığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş, oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Asliye Ticaret Mahkemesine ipoteğin fekki ve menfi tespit davası açtığını, dosyaların birleştirilmesini istemiş ve tefeci olan davacı hakkında suç duyurusunda bulunduklarını bildirmiştir. Dosyaya celbedilen davalı tarafından açılan menfi tespit ve ipoteğin fekki davası 1.11.2006 tarihinde işlemden kaldırılmış ise de karar kesinleşmemiş olup bu dosya içerisinde davacı adına yapılmış bir takım ödemeler bulunmaktadır. Mahkemece öncelikle bu ödeme belgelerinin mahiyeti taraflara açıklattırılmalı, olayla ilgili davacı hakkında suç duyurusunda bulunulduğu bildirildiğinden buna ilişkin evrak celbedilmeli, davalı banka havaleleri ile de ödeme yapıldığını iddia ettiğinden gerekirse ilgili bankalardan belirtilen tarihlerde ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmalıdır. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit-istirdat, ipoteğin kaldırılması, menfi tespit -alacak davasının usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davada davalı ... (UK) Limited hakkında açılan menfi tespit davası konusuz kaldığından karar tesisine yer olmadığına, istirdat davasının kısmen kabulüne kısmen reddine, ipoteğin devri ve fekki istemi konusuz kaldığından karar tesisine yer olmadığına, birleşen davada birleşen davalı ...Gıda San. ve Tic. A.Ş. İflas idaresi aleyhine açılan menfi tespit ve istirdat davasının reddine, birleşen davalı ...Gıda San. ve Tic. A.Ş. aleyhine açılan ipoteğin fekki davası ile müdahil ...'ın ipoteğin fekki davasının kabulüne, birleşen davada davacı ...Gıda San. ve Tic. A.Ş.'nin davalılar ... Gıda Üretim San. ve Tic. A.Ş. ile ... ... aleyhine açılan alacak davasının reddine, birleşen davalı ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2024/201 Esas KARAR NO : 2024/160 DAVA : Menfi Tespit ve İpoteğin Fekki DAVA TARİHİ : 14/10/2021 KARAR TARİHİ : 19/03/2024 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit ve İpoteğin Fekki davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı firma arasında hiçbir şekilde hukuki ve fiili irtibat olmadığını, bir alacak-borç ilişkisinin doğmadığını, müvekkilinin kimseye kefil de olmadığını, müvekkilinin malik olduğu ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, ......
Dava, genel kredi sözleşmesinin teminatını teşkil etmek üzere tesis edilen ipoteğin hukuken geçersiz kurulduğu ve yolsuz tescil olması nedeniyle ipotekten dolayı borçlu olmadığının tespiti (menfi tespit), ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Bu görevlendirmenin Yargıtay iş bölümüne paralel olarak yapılmış, dairemizin Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin baktığı bir kısım işlere bakmakla görevlendirilmiş, ipoteklere ilişkin görev düzenlemesinin Yargıtay 14. Hukuk Dairesi iş bölümü ile birebir aynı olup Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nde genel kredi sözleşmesine dayalı ipoteğin fekki istemine ilişkin davaların Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu yönünde kararları bulunmaktadır. Davacının ipotek akdinin tarafı olup olmamasının da bu anlamda bir önemi yoktur. Zira ipotek sınırlı bir ayni hak olup malikin değil taşınmazın borcudur. Nitekim taşınmazı devreden malikin bu yönde açacağı davalar da uygulamada aktif husumet yokluğundan reddedilmektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/02/2019 NUMARASI : 2017/2 ESAS -2019/27 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükme karşı taraf veillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Sayılı ilamı incelendiğinde , anılan davada ipoteğin fekki, olmadığı takdirde tazminata hükmedilmesi ve menfi tespit taleplerinin değerlendirildiği, ipoteğin fekki isteminin reddi kararının da taşınmazın aynına ilişkin olduğu ve kesinleşmeden infaz edilemeyeceği, ipoteğin fekki isteminin reddine ilişkin şikayetin süreye tabi olmadığı, diğer taraftan Y.12. HD.nin 2020/6520 E. 2021/2798 K. Sayılı emsal içtihadı dikkate alındığında, takip alacaklısı lehine vekalet ücretine hükmedilirken menfi tespit talebinin reddi için ayrı , ipoteğin fekki olmadığı takdirde tazminat isteminin reddi için ayrı vekalet ücretine hükmedilmediği , bu nedenle vekalet ücretinin bütünü bakımından ilamın infaz edilebilmesi için kesinleşmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır....
Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....
DAVA : İpoteğin Kaldırılması (ödünç sözleşmesinden kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/09/2021 KARAR TARİHİ : 07/04/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/05/2023 Afyonkarahisar... Asliye Hukuk Mahkemesinin .../... esas .../... karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine mahkememize gönderilen (menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması talepli) dava dosyası mahkememizin .../... esas sırasına kaydedilmiş, menfi tespit/istirdat talepleri ve ipoteğin kaldırılması talepleri birbirinden bağımsız ayrı nitelikte davalar olduğundan ipoteğin kaldırılması talepli dava .../... esas sayılı dosyadan tefrik edilerek mahkememizin .../... esas sırasına kaydedilmiştir. Eldeki bu dosyada ipoteğin kaldırılması davası yargılama konusudur....