Dava İİK. 72. maddesi uyarınca sahtelik iddiasına dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır. Mahkemece davaya konu senetlerin düzenleme kısmında malen kaydının bulunduğu davalı tarafından davacıya verilen para karşılığında senetlerin alındığı savunulduğundan senedin talil edildiği belirtilerek, ispat yükünün davalıya geçtiği kabul edilmiş ise de; davalı davaya konu senetlerin davacılardan satın alınan arsa karşılığı ödenen paraya karşılık alındığını belirtmiş olmakla senetlerin taraflar arasındaki mal alım satım sözleşmesi uyarınca düzenlendiği anlaşıldığından davalının bu beyanı senedin düzenleme nedeninin talili anlamına gelmez. Mahkemece davacıların davaya konu senetlerin sahte olduğu yönündeki iddiası doğrultusunda tarafların tüm delilleri toplanarak senetler altındaki imzaların davacılara ait olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/09/2020 NUMARASI : 2019/285 ESAS, 2020/282 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : Taraflar arasındaki menfi tespit davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davannı kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı T4 vekili tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan, Dairemiz Başkanı Necip Baş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı asil dava dilekçesinde özetle; icra dosyasında diğer borçlu olarak görünen T2 Koza İnşaat ile 24/05/2014 tarihinde Büyükada Blok, 32. tattaki 584 nolu daire için "Akkoza Kozapark Konut Satım Sözleşmesi" imzaladığını, sözleşme kapsamında tüketici olarak imzalamış olduğu senetlerden son 5 tanesinden dolayı hakkında icra takibinin başlatıldığını, takibe karşı borçlu olmadığını, imzalamış olduğu sözleşmeden cayma hakkını kullanarak cayma bildirimi ile...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen kararın davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE : Dava, harici gayrimenkul alım-satım protokolune aykırı davranıldığı, cezai şartın talep edilmeyeceği iddialarına müstenit takibe karşı borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır. Takip dosyasında takip talebinde borcun sebebi kısmında "21/09/2019 tarihli gayrimenkul alım-satım protokolü" belirtilmiş, alacağın cezai şart mı, simsarlık ücret mi olduğu belirtilmemiştir. Davacı, davalı ile arasındaki protokole dayanarak icra takibi başlatmıştır. Hukukumuzda egemen ilke "şekil serbestisi" olmakla birlikte bazı sözleşmelerin geçerli olabilmesi için yasada belirlenen şekle uygun olarak yapılması zorunludur. Gayrimenkul alım-satım sözleşmesi resmi, simsarlık sözleşmesi yazılı şekle tabidir....
Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; satışı yapılan taşıtın değerinin alım-satım esnasındaki kasko sigortasına esas olan … liradan aşağı olamıyacağı, bu değerin normal alım-satım değeri olarak kabulü ile faturanın da bu değer üzerinden tanzimi gerektiği, eksik fatura düzenlenmesi nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezasında kanuna aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir. Harçlar Kanununun 43.maddesine 3689 sayılı Kanunun 10.maddesiyle eklenen fıkrada, "motorlu kara taşıtları ile ilgili alım, satım ve taahhüt işlemlerinde gösterilecek değer; işleme konu olan taşıtın cinsi, markası, modeli, tipi ve yaşı itibariyle Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliğince tesbit edilen ve işlemin yapıldığı tarihte geçerli olan kasko sigortasına esas değerinden aşağı olamaz....
ile yakın arkadaşlık dışında herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığını, aynı şekilde davalı alacaklı ile de herhangi bir alım satım gibi ticari bir ilişkisi bulunmadığını, müvekkilinin keşideci ... Nakliye Otomotif Elektronik San. ve Tic. Tlt.Şti. den alacağına karşı almış olduğu çeki, çok yakın arkadaşı olan diğer borçlu ...’ye hatır için verdiğini, alacaklının bu çekin diğer borçlu ... ‘ye hatır için verildiğini bildiğini, ayrıca, aynı şekilde müvekkilinin bu çekten başka bir çeki daha diğer borçlu ...’ye hatır için verdiğini, diğer borçlunun da mal alım satım yaptığı şahsa borcunu ödeyerek güvence olarak vermiş olduğu çeki geri alıp müvekkile iade ettiğini, diğer borçlu ...’nin 80.000,00-TL....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Dava, ticari satım sözleşmesi kapsamında menfi tespit istemine ilişkindir. 5235 sayılı Yasa m. 35/2 uyarınca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi hukuk ve ceza daireleri aralarındaki işbölümü, Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin 25/06/2020 tarihli ve 564 sayılı kararı ile belirlenmiştir. İşbölümü kararının 22. Hukuk Dairesi'ne ilişkin bölümünün (1) numaralı bendinde "Ticari nitelikteki alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan her türlü davalar (ihtiyati haciz talebine ve ihtiyati hacze itiraza ilişkin davalar dâhil) sonunda verilen hüküm ve kararlar,"ın istinaf incelemesinin işbu Daire tarafından yapılacağı belirtildiğinden HMK m. 352/1,a uyarınca, dosyanın 22. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: Dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE. 26.04.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda, OYBİRLİĞİYLE karar verildi....
DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacılar vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile davalının mal alım satımı konusunda anlaştıklarını, bu kapsamda 16.10.2014 keşide tarihli 3.000 USD bedelli 30.09.2015 ödeme tarihli bononun davalıya verildiğini, ancak davalının geçen sürede mal teslimi yapmaması üzerine iadesi talep edilen bononun İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2018/22474 esas sayılı dosyasında takibe konu edildiğini, müvekkillerinin davalıya bir borcunun bulunmadığını, bonoda malen kaydı bulunmasına rağmen davalının satım konusu emtiayı teslim etmediğini ileri sürerek, müvekkillerinin takip ve bono nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, % 20 oranında kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVA: Tüm dosya kapsamı nazara alındığında çek nedeniyle borçlu olunmadığına yönelik menfi tespit davasıdır. Dava duruşmaların takibini gerektiren menfi tespit davasıdır. HMK. nun 150/4. maddesi gereğince, 27/09/2021 tarihli duruşmada davanın taraflarca mazeretsiz olarak takip edilmemesi nedeniyle, dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve üç aylık yasal süre içinde taraflarca yenileme talebinde de bulunulmadığı anlaşılmıştır. Bu durumlar karşısında HMK. nun 150/4. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir....