Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/356 Esas KARAR NO : 2021/1005 DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım) DAVA TARİHİ : 15/06/2020 KARAR TARİHİ : 20/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı ----- satış bedelinin --- olarak belirlendiğini, müvekkili tarafından bu bedelin --- tutarlık kısmının nakit olarak ödendiğini,------ tarihinden başlamak üzere----senetle ödeneceğini, müvekkili şirkete satılan makine ile teslim edilen makinenin farklı olduğunu, müvekkiline teslim edilen makinenin üretim yılındaki farklılık ve kullanılmış olması, makinenin hız kuvvet farkı olduğunu, davalı tarafa sipariş edilen üründen farklı bir makinenin müvekkiline teslim edildiğinden makine --- borçlu bulunmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    SOMUT OLAYDA; Davacı ile davalı arasında kabala karpuz alım satım sözleşmesi yapıldığı, bedelin 95.000,00 TL olduğu, davalı alıcı tarafından davacı satıcıya 45.000,00 TL ödeme yapıldığı, davalı tarafından ödenen bedelin iadesi için icra takibi yapılması üzerine eldeki menfi tespit davasının açıldığı sabittir. Davalı vekili, alım-satım ilişkisini kabul ettiklerini, ancak daha sonra tarafların alım-satım ilişkisini sonlandırdıklarını, davacının ürünü başkasına sattığını, anlaşmaya göre ödediği 45.000,00 TL'yi de kendisine geri ödemediğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın menfi tespit davası olması nedeniyle ispat külfetinin davalı alacaklıda olduğu, davalının alacaklı olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de davacı ve davalının hiç bir delili toplanmadan davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

    DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım) DAVA TARİHİ : 29/08/2022 KARAR TARİHİ : 13/04/2023 YAZIM TARİHİ : 14/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 28.06.2018 tarihinde ... nolu faturayla beton fabrikasını tüm ekipmanları ile birlikte satın aldığını, bedelini ...Bankası ... no’lu makbuz karşılığını makbuzu şirket müdür ...'ün imzaladığını, olaylar bu şekilde gelişirken olayla kendilerini ilişkilendiren ... ve ... isimli şahıslar müvekkili firmanın sahibi ...’i kendisi ile görüşmek için sitelere çağırdıklarını, oraya giden şirket sahibi ...’e bu tesisin ... Grup A.Ş. – ...’ye ait olduğunu ..., ... ile birlikte söylediğini, almış olduğu tesisin çalışabilmesi için kira kontratına ve ... raporuna ihtiyaç duyan müvekkilinin, kira kontratının ... Paz....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Dava, harici taşınmaz alım-satım sözleşmesine dayalı kapora olarak verilen senet nedeniyle taşınmazın resmi devrinin yapılmadığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. Ne var ki, dosyanın görevsizlik kararı üzerine Dairemize gönderildiği anlaşıldığından görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 28/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık ticari nitelikli alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (19.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 14.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava taraflar arasında düzenlenen harici araç satım sözleşmesinden doğan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. T.B.K.’nun 146. maddesi uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacak 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık da harici satım sözleşmesinden kaynaklanmış olmasına göre 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, mahkemece zamanaşımı definin reddine karar verilerek, yargılamaya devam olunarak esas hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 22/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Menfi Tespit (Alım Satım) davasıdır Davacı vekili ------ tarihli ------üzerinden göndermiş olduğu dilekçesinde, açmış olduğu davasından feragat ettiğini davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmesini talep ettiğini bildirdiği vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu görüldü....

              Mahkemece, taraflar arasında alım satım ilişkisi bulunduğu, yazılı sözleşme bulunmadığı, davalı borçlunun temerrüdü nedeniyle davacının menfi zararının tazminini isteyebileceği, başka firmalardan da alışveriş yapan davacının menfi zararının davalıyla olan ilişkiden kaynaklandığının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 05/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Menfi tespit ve istirdat davaları 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre; borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İspat yüküne ilişkin yukarıda açıklanan genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir. Davacı taraf, açmış olduğu dava ile, taraflar arasında hiçbir hukuki/ticari ilişki bulunmadığını, alacak - borç ilişkisi bulunmadığını bu sebeple senedin bono vasfı olmadığını iddia etmektedir....

                  Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 08.06.2010 gün ve 227-277 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık ticari alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu