"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit ve alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davaya dayanak olan ... 2. İcra Müdürlüğünün 2009/553 takip sayılı icra dosyasına ya da tasdikli örneğine, dosya içerisinde rastlanmadığından incelenmesine gerek görülen iş bu icra dosyasının aslı yada onaylı okunaklı eksiksiz suretinin ilgili icra müdürlüğünden istenerek evraka eklenip gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit, itirazın iptali ve alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit, itirazın iptali ve alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 03.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İle alacak veya borç ilişkisinin bulunmadığının tespit edilmiş olması nedeniyle davanın kabulüne, davacının icra takip dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine, asıl alacak üzerinden %40 kötüniyet tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmü davalı ... Dış Tic. Ltd. Şti. vekili temyiz etmiştir. 1-Dava İİK’nun 89’uncu maddesine göre açılan menfi tespit davasına ilişkin olup, anılan maddede davanın kabulüne karar verilmesi hâlinde davalıların tazminata mahkum edilebileceklerine dair bir hüküm bulunmamaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/390 Esas sayılı dosyasında davacının da davalılar arasında bulunduğu menfi tespit davasının 11.02.2015 tarihinde reddedildiği, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmasının dava şartı olduğu, menfi tespit davasında verilecek hükmün sonradan açılacak herhangi bir itirazın iptali davası ya da alacak davası için kesin hüküm oluşturduğu, anılan mahkemece verilen red kararı kesinleştiğinde, davacının herhangi bir hükme hacet kalmaksızın icra müdürlüğüne müracaat ederek dava konusu çekler nedeniyle davalı taraftan alacak talebinde bulunabileceği, yani menfi tespit red kararı kesinleştiğinde davacının dava konusu çekler nedeniyle davalıdan alacaklı olduğunun kesinleşeceği, davanın davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı bulunmadığından usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....
İİK kapsamında kalmayan menfi tespit davaları da olabileceği için menfi tespit davasının ayrıntılı olarak İİK’da düzenlenmesi de dava şartı arabuluculuk dava şartından muaf olması için yeterli bir dayanak değildir. İİK 72. maddesindeki menfi tespit davasının aynı zamanda yargılama sırasında ödeme üzerine kendiliğinden istirdata dönüşme ihtimali de gözetilmelidir. Diğer taraftan ödeme üzerine açılan menfi tespit davasında hukuki yarar bulunup bulunmadığı da Yargıtay'da tartışmalı bir konudur. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi ödemeden sonra istirdat davası yerine soyut olarak tespitle yetinilmesini istenilmesi özel düzenlemelerden olmadığı gibi genel biçim koşullarına aykırılık oluşturduğundan davanın reddi gerektiği görüşünde (Baki Kuru Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası sayfa 233 ve devamı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 02/02/1999 gün 7417 E, 428K sayılı kararı) iken Yargıtay 11....
İİK kapsamında kalmayan menfi tespit davaları da olabileceği için menfi tespit davasının ayrıntılı olarak İİK’da düzenlenmesi de dava şartı arabuluculuk dava şartından muaf olması için yeterli bir dayanak değildir. İİK 72. maddesindeki menfi tespit davasının aynı zamanda yargılama sırasında ödeme üzerine kendiliğinden istirdata dönüşme ihtimali de gözetilmelidir. Diğer taraftan ödeme üzerine açılan menfi tespit davasında hukuki yarar bulunup bulunmadığı da Yargıtay'da tartışmalı bir konudur. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi ödemeden sonra istirdat davası yerine soyut olarak tespitle yetinilmesini istenilmesi özel düzenlemelerden olmadığı gibi genel biçim koşullarına aykırılık oluşturduğundan davanın reddi gerektiği görüşünde (Baki Kuru Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası sayfa 233 ve devamı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 02/02/1999 gün 7417 E, 428K sayılı kararı) iken Yargıtay 11....
Somut olayda davacı yan taraflar arasındaki yukarıda belirtilen akdi ilişkiler yönünden kısmi dava niteliğinde menfi tespit davası açılmış ise de, ilk derece mahkemesince de belirtildiği üzere; dava dilekçesinde davalı tarafın davacıdan talep ettiği alacak tutarı ve davalının da ileri sürülen alacağın hangi kısmı hakkında menfi tespit talebinde bulunduğunun belli olmadığı, bunun yanında davalı tarafça talep edilen alacak tutarının belli olmadığının açıklanması karşısında menfi tespit davasında taraflar arasındaki alacak tutarı konusunda olumlu tespit hükmü kurulamayacağı gözetilerek davacının menfi tespit davası açmakta dava yoluyla korunması gerekli güncel bir hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediği gibi hukuki yararın hem davanın açılışı sırasında olması hem de davanın devamı süresince bulunması gerekli olduğundan, davalı tarafça sonradan davacı hakkında takip başlatılmasının hukuki yarara ilişkin...
Somut olayda davacı yan taraflar arasındaki yukarıda belirtilen akdi ilişkiler yönünden kısmi dava niteliğinde menfi tespit davası açılmış ise de, ilk derece mahkemesince de belirtildiği üzere; dava dilekçesinde davalı tarafın davacıdan talep ettiği alacak tutarı ve davalının da ileri sürülen alacağın hangi kısmı hakkında menfi tespit talebinde bulunduğunun belli olmadığı, bunun yanında davalı tarafça talep edilen alacak tutarının belli olmadığının açıklanması karşısında menfi tespit davasında taraflar arasındaki alacak tutarı konusunda olumlu tespit hükmü kurulamayacağı gözetilerek davacının menfi tespit davası açmakta dava yoluyla korunması gerekli güncel bir hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediği gibi hukuki yararın hem davanın açılışı sırasında olması hem de davanın devamı süresince bulunması gerekli olduğundan, davalı tarafça sonradan davacı hakkında takip başlatılmasının hukuki yarara ilişkin...
Somut olayda davacı yan taraflar arasındaki yukarıda belirtilen akdi ilişkiler yönünden kısmi dava niteliğinde menfi tespit davası açılmış ise de, ilk derece mahkemesince de belirtildiği üzere; dava dilekçesinde davalı tarafın davacıdan talep ettiği alacak tutarı ve davalının da ileri sürülen alacağın hangi kısmı hakkında menfi tespit talebinde bulunduğunun belli olmadığı, bunun yanında davalı tarafça talep edilen alacak tutarının belli olmadığının açıklanması karşısında menfi tespit davasında taraflar arasındaki alacak tutarı konusunda olumlu tespit hükmü kurulamayacağı gözetilerek davacının menfi tespit davası açmakta dava yoluyla korunması gerekli güncel bir hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediği gibi hukuki yararın hem davanın açılışı sırasında olması hem de davanın devamı süresince bulunması gerekli olduğundan, davalı tarafça sonradan davacı hakkında takip başlatılmasının hukuki yarara ilişkin...