"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı menfi tespit- alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kısmen kabulüne karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit - alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Eldeki menfi tespit davası ise 22.06.2012 tarihinde açılmıştır. İtirazın iptali davası daha önce açıldığı için aynı konuda menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararı yoktur. Zira davacı-borçlu menfi tespit davasında ileri sürebileceği hususları, davalı alacaklı tarafından daha önce açılmış bulunan itirazın iptali davasında savunma şeklinde ileri sürebilecektir. Bu durumda mahkemece davacının iş bu menfi tespit davasını açmakta hukuki yararının bulunmadığı gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu işin esasına girerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 30/04/2019 KARAR TARİHİ : 02/05/2019 YAZIM TARİHİ : 06/05/2019 Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacılar .... ve ......
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ticari menfi tespit davasında arabuluculuk dava şartının bulunmadığını, HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemeyeceği, bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulması gerekeceği, menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekeceği, bu nedenle ticari menfi tespit davasında arabuluculuğun dava şartı olmadığı ve olamayacağını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; menfi tespit talebine ilişkindir....
Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı birleşen menfi tespit-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, asıl dosyada hakkında başlatılan icra takibine dayanak genel kredi sözleşmesinden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığını belirterek menfi tespit isteminde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada davacı ... vekili, genel kredi sözleşmesinin kefili hakkında yapılan icra takibinin vaki itiraz üzerine durduğunu belirterek alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada davalı ... vekili davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Hükmü temyiz eden asıl davada ve birleşen alacak davasında davacı vekili-birleşen menfi tespit davasında davalı vekili tarafından birleşen menfi tespit davasının kabulüne ilişkin olarak temyiz başvuru harcının ve nisbi temyiz harcının yatırıldığı, ancak asıl dava olan itirazın iptali davası ile birleşen alacak davasının reddine ilişkin verilen kararlar yönünden ayrı ayrı maktu temyiz harcı ile temyiz başvuru harcının yatırılmadığı anlaşılmış olup bu harçlar ödenmedikçe müteakip işlem olan temyiz incelemesine başlanamayacağından, HUMK’un 434/3. maddesi gereği işlem yapılması, 2-Heyetçe incelenmesine gerek görülen Aydın 1.İcra Müdürlüğü'nün 2004/4231 esas sayılı icra dosyasının eklenerek birlikte gönderilmesi, SONUÇ: Yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılabilmesi için gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve alacak davasına dair karar Dairemizin 10/09/2013 gün ve 2013/4552-12108 sayılı ilamı ile onanmasına ve bozulmasına karar verilmesi üzerine bu defa davacı ve davalı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağı ve taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece alacağın kısmen kabulüne kısmen reddine, menfi tespit isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Çimento A.Ş.’nin mal satımı nedeni ile açtığı alacak ve davalı (birleştirilmesine karar verilen davanın davacısı) ... tarafından açılan menfi tespit talebine ilişkindir. Alacak davasının temelini oluşturan Ankara 29. İcra Müdürlüğü’nün 2003/4426 sayılı icra dosyasında takip borçlusu ... 17.10.2003 tarihli dilekçesinde borcu kabul ettiğini ifade etmiştir....