WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde iş bu davada mahkemece, davacının adi ortaklıktan cari hesap alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için öncelikle davacının ve dava dışı adi ortaklığın ticari defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, bu inceleme sırasında yukarıda sözü edilen dava dosyasının da delil olarak değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, sadece davacı ile adi ortaklardan biri olan davalının ticari defter kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak ve anlaşılamayan şekilde sadece davacı kayıtlarına itibar edilerek bir karar verilmesi doğru olmamıştır....

    ni temsilen yetkisi olmayan bir şahıs tarafından keşide edildiğini, çek keşidecisi ....in ortaklığı temsile yetkili bir şahıs olmadığını kaldı ki yetkili kabul edilmesi halinde dahi çeklerin kambiyo senedi vasfı taşımadığını, ayrıca mezkur işlerin yapımından kaynaklı tespit davasının derdest olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacı ile adi ortaklığı oluşturan iki şirket adına yapılan sözleşmeyi ... imzaladığı ve bu sözleşme içeriğinin taraflar arasında niza konusu yapılmadığı, dosyaya sunulan ticaret sicili kayıtlarında ...'in adi ortaklığı oluşturan şirketlerden biri olan ... İnşaat'ın müdürü olduğu, dolayısıyla adi ortaklıkta idareci ortağın kambiyo senedi düzenleyebilmesi için bu konuda ayrı ve özel bir yetkiye sahip kılınmasının gerekmediği, göre adi ortaklık sözleşmesinde ...'...

      . - K A R A R - Davacı vekili, davalılardan ... ve Ortakları Adi Ortaklığı ile müvekkil şirket arasında en son imzalanan 25.6.2004 tarihli bayilik sözleşmesi ile bayiliğinin yürütülmekte iken davalının başka firmaya ait su satışına başladığının öğrenildiğini, bu durumun tespit edilip sözleşmenin 8.11.2004 tarihinde feshedilip, sözleşmenin sona ermesi halinde uygulanması gereken hususların yerine getirilmesi ve damacana ile coolerların iadesinin istendiğini, davalının ortaklardan birinin ortaklıktan ayrılıp yaptığı işin kendilerini bağlamayacağını bildirdiğini, ancak ortaklıktan ayrılan ...’ın adi ortaklığın diğer ortaklarının birinin eşiyle diğer davalı şirketi kurup, başka firma ile su satış sözleşmesi imzaladığını, sonrasında davalı adi ortaklığın diğer ortaklarının davalı ......

        Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24.12.2012 gün ve 1613-1371 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, adi ortaklıktan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir.... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/339 Esas, 2011/393 Karar sayılı iş bölümü itirazının kabulüne dair kararını temyizen inceleyen Yargıtay Yüksek 7. Hukuk Dairesi'nin 02.11.2012 gün 2012/2281 Esas 2012/7472 Karar sayılı ilâmında da uyuşmazlığın adi ortaklıktan kaynaklandığı benimsenmiştir. Uyuşmazlığın belirlenen bu niteliğine göre adi ortaklıktan kaynaklandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Dairemize ait olmayıp Yüksek 3. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığından dosyanın anılan Daireye gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3....

          Davacı, davalı ve dava dışı şirketler tarafından Reyhanlı 400 kişilik öğrenci yurdu yapım işini üstlenmişler, adi ortaklığı oluşturan şirketlerden davalı şirket bu işten kaynaklı alacağı olduğunu iddia ederek takip başlatmış, bu dosyanın davacısı da bu takip nedeniyle borçlu olmadığını iddia edip, iş bu menfi tespit davasını açmış ise de; taraflar arasında imzalanan iş ortaklığı sözleşmesinin 18.maddesinde tahkim şartı mevcut olduğu, HMK'nun 413.maddesine göre de süresi içerisinde ilk itiraz olarak tahkim şartı itirazında bulunulması nedeniyle aynı madde hükmüne dayanılarak açılan davanın tahkime tabi olması nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1....

            "İçtihat Metni" Davacı ....i ile davalı...aralarındaki adi ortaklıktan kaynaklı alacak davasına dair ... 1.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 09.04.2014 günlü ve 2005/441 E.-2014/100 K.sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 21.05.2015 günlü ve 2014/12741 E.-2015/9189 K.sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

              Asliye Ticaret Mahkemesi SAYISI : 2023/273 E., 2023/509 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, adi ortaklıktan kaynaklı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 2024/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                Asliye Ticaret Mahkemesi SAYISI : 2023/910 E., 2024/567 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, adi ortaklıktan kaynaklı itirazın iptaline ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 2024/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  KARAR Davacı, “... ve ortakları” adi ortaklığının ortağı olduğunu, yönetim yetkisinin davalılar tarafından kullanıldığını, davalıların kendisini dışladığını, yönetimde söz ... vermediklerini, kasa defterlerini ayrıca tuttuklarını, şirketin gelir ve giderleri hakkında bilgi vermediklerini, Ocak 2006 – Kasım 2007 dönemleri arasında çok cüz’i kâr payı verdiklerini, kendisini dükkana almadıklarını, gerçek değerinin çok altında fiyat teklif ederek hisse devri için zorladıklarını, ileri sürerek, adi ortaklığın feshi ile tasfiyesine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ortaklıktan ayrılma payı olarak şimdilik 6000- TL nin en yüksek ticari faizi ile ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, adi ortaklığın tarafların anlaşması ile 13 05 2007 tarihinde ve şahitler huzurunda sona erdiğini, davacının alacağını fazlasıyla alarak adi ortaklıktan ayrıldığını savunarak, davanın reddine ve adi ortaklığın son bulduğuna karar verilmesini dilemişlerdir....

                    Bir adi senedin kendisi tarafından vücuda getirildiği iddia edilen kişi, kendisine karşı adi senede dayanarak dava açılmasını bekleyebilir ve bu davada, senet altındaki imzayı inkar etmekle yetinebilir. Bununla birlikte bir adi senedin kendisi tarafından vücuda getirildiği iddia edilen kişi (borçlu), bu adi senede dayanarak dava açılmasını beklemeden imzanın kendisine ait olmadığının ya da senedin sahte olduğunun tespiti için ayrı bir sahtelik davası da açabilir (HMUK m.314, HMK m.208/3). Bu sahtelik davası, hukuki niteliği bakımından bir menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya ait olmakla kıymetli evraktan kaynaklı menfi tespit isteminde ispat yükünün davacı borçluda olduğu, Dava konusu uyuşmazlıkta davacı ; davalı taraf ile aralarında ticari ilişki olduğu aralarında düzenlenen sözleşmenin alt kısmının kesilerek bonoya dönüştürüldüğünü ,imza inkarlarının bulunmadığını ancak bono imzalama iradesinin olmadığını iddia etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu