Dava konusu olayda, elektrik tahakkukunun doğumuna neden olduğu iddia edilen elektrik kullanımının 6111 sayılı kanun kapsamında kaldığı; davacının, tasfiye yasası niteliğinde bulunan 6111 sayılı yasadan yararlanma hak ve imkanına sahip olduğu sabittir. Hal böyle olunca, davacının hükümden sonra yürürlüğü giren 6111 sayılı yasadan yararlanmak için ilgili mercie müracaatının olup olmadığı, müracaatı var ise idarece bu hususta verilmiş bir karar olup olmadığının tesbiti zorunludur. Mahkemece, davacının 6111 sayılı yasadan yararlanmak için davalı idareye müracaat edip etmediğinin belirlenmesi ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekir....
Dava konusu olayda, kaçak elektrik tahakkukunun doğumuna neden olduğu iddia edilen kaçak elektrik kullanımının 6111 sayılı Kanun kapsamında kaldığı; davacının, tasfiye yasası niteliğinde bulunan 6111 sayılı Yasadan yararlanma hak ve imkanına sahip olduğu sabittir. Hal böyle olunca, davacının hükümden sonra yürürlüğü giren 6111 sayılı Yasadan yararlanmak için ilgili merciye müracaatının olup olmadığı, müracaatı var ise idarece bu hususta verilmiş bir karar olup olmadığının tespiti zorunludur. Mahkemece, davacının 6111 sayılı Yasadan yararlanmak için davalı idareye müracaat edip etmediğinin belirlenmesi gerekir....
Aynı maddenin IV. bendine göre de herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açma hakkına sahiptir. Somut uyuşmazlıkta da davacı üçüncü kişiye, alacaklı Vergi Dairesi tarafından gönderilen haciz bildirisi 23.03.2009 tarihinde tebliğ edilmiş, ancak davacı üçüncü kişi Yasada öngörülen yedi günlük sürede haciz bildirisine karşı itirazlarını bildirmemiş, daha sonra eldeki menfi tespit davasını açmıştır. Şu halde davacı her ne kadar Yasanın öngördüğü yöntem dahilinde kamu borçlusuna karşı borcu olmadığını kanıtlamış ise de, davanın açılmasına kendisi sebep olmuştur. Yasal sürede haciz bildirisine itiraz etmeyerek bu davanın açılmasına neden olması nedeniyle de davalı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerekirken aksi yönde karar oluşturulması doğru olmamıştır....
Davalı; davacının 10.07.2009 tarihinde 5917 sayılı yasadan yararlandığını, bu yasa kapsamıda öncelikle vekalet ücretini ödediğini, fazladan tahsilat yapılmadığını, istirdat davası bakımından 1 yıllık sürenin geçirildiğini, davacının borcu takip sırasında kabul ettiği ve itiraz etmediğini beyan ettiği bu nedenle menfi tespit davası açamayacağını ayrıca bir kısım alacaklar .......’a devredildiğinden kendilerin husumet yöneltilemeyeceğini, davacının dava konusu icra takibinin başlatıldığı 22.01.2008 tarihinden sonra da kullanımları olduğunu savunarak, davanın ve kötü niyet tazminatı talebinin reddini dilemiştir. Mahkemece; menfi tespit davasının kısmen kabulüne, kötü niyet tazminatı talebinin ve istirdat davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir. .........
Ceza Dairesi 2015/6186 E. , 2016/11175 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I) Sanık ... ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde; Olay yeri görgü tespit ve inceleme raporları ile müşteki beyanlarından giriş kapsısının sert cisimle kanırtılmak suretiyle açılmış olduğunun tespit edilmesi karşısında sanık hakkında mala zarar verme suçundan zamanaşımı süresi içinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür. Sanık ve yanındaki şahsın eylemleri sırasında tanınmamak için başlarına kapşon takıp, yüzlerine de atkı sardıklarının anlaşılması karşısında, eylemlerinin 5237 sayılı TCK'nın 142/2-f maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden aynı yasanın 142/1-b maddesiyle uygulama yapılmak suretiyle eksik ceza tayini karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....
Dava, 6183 sayılı yasadan kaynaklanın menfi tesbit davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davanın kabulü halinde kural olarak yargılama gideri davalıya yükletilmiştir....
. - DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 21/08/2015 MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2016/752 ESAS SAYILI BİRLEŞEN DOSYASINDA: DAVACI : ... - VEKİLİ : Av. DAVALI : ... - VEKİLİ : Av. ... - DAVA : Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 27/01/2017 KARAR TARİHİ : 09/06/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 09/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA VE SAVUNMA: ASIL DAVADA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı ... Teknik hırdavat Endüstriyel Tem. Amb. İnş. Malz. San. Ve Tic. Ltd....
Asliye Ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dosyasında davalının müvekkiline karşı açtığı menfi tespit davasının derdest olması nedeniyle işbu davalarının sözü geçen dosya ile birleştirilmesine ve yapılacak yargılama sonunda da 909.903,86 TL cezai şart alacağının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP/Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Aynı faturalara dayalı olarak .... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dosyasında açtıkları menfi tespit davasının derdest olduğunu, öncelikle dava dosyasının sözü geçen dosya ile birleştirilmesine ve yapılacak yargılama sonunda sözleşmeye ve hukuka aykırı davanın esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Asıl Dava, İİK md 72 gereğince menfi tespit istemine ilişkindir....
Hukuk Dairesi 2015/6186 E. , 2016/6256 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu .... Köyü çalışma alanında bulunan 3835, 3836, 3837, 3838, 3839 ve 3840 parsel sayılı 749.49, 1.129.07, 784.04, 942.90, 842,82 ve 907,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar 1955 tarihinde yapılan tapulama çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan yerlerden iken, arsa niteliğinde ihdasen Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ..., ..., ..., ... miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır....
Ceza Dairesi 2019/825 E. , 2019/6186 K."İçtihat Metni"Mahkeme : ANKARA Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Hüküm : Hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 31/05/2018 olan suç tarihinin, Bölge Adliye Mahkemesi ve ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararlarında 01/06/2018 olarak yazılması, mahkemece düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir. 06/06/2018 tarihli ... Şehir Hastanesi Tıbbi Laboratuvar tetkik sonucu raporuna göre sanığın idrarında metamfetamin etken maddesi tespit edilmiş olması nedeniyle, hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan ayrıca işlem yapılması mümkün görülmüştür....