Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş Mahkemesinin 2016/544 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtıklarını ve davanın halen derdest olduğunu belirterek, bu davanın bekletici mesele yapılmasını ve sonuç olarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece Mahkemesi tarafından davanın Kısmen Kabulüne karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı birleşen dosyalar davacısı İhsan Arslan vekili istinaf dilekçesi ile davacı karşı davalı tarafından açılan menfi tespit davasının kabulünün hatalı olduğunu, işçi alacakları konusunda menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığından reddi gerektiğini, iş teftiş kurulu kararına dayanılarak diğer müvekkillerine karşı açılan farklı Mahkemelerdeki davalarda menfi tespit taleplerinin reddedildiğini bu kararın da ortadan kaldırılarak menfi tespit davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : İstinaf incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355....

Mahkemece yapılan yargılamaya göre, açılan davanın menfi tespit davası olduğu, Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde Ticaret Mahkemesi varsa Asliye Hukuk Mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağının hükme bağlandığı, davaya konu icra takibinin kambiyo senetlerine özgü icra takibi olduğu ve takibin dayanağının kıymetli evrak niteliğinde bono olduğu, TTK'nin 4. maddesi uyarınca bu yasadan doğan uyuşmazlıkların ticari dava sayılacağı belirtildiği, ayrıca TTK'nin 5/3 maddesi uyarınca ticaret mahkemeleri ile genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev uyuşmazlığı olarak düzenlendiği, bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın görev nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Şu durum karşısında, mahkemece işin esasının incelenip sonuçlandırılması ve bu bağlamda 4.10.2001 tarihli ilk mahkeme kararını davalının temyiz etmediği davacının ise faiz yönünden temyiz ettiği gözetilerek ve dairemizin dosyaya sunulan emsal kararlarında da açıklandığı üzere temerrüde düşürmenin yasadan kaynaklanan alacaklarla söz konusu olmadığı, maçların oynandıkları tarihi izleyen üç iş günü sonrasından yasal faiz başlatılmak suretiyle davalının sorumluluğuna karar verilmesi gerekmektedir. Şu durum karşısında yukarıda açıklanan hususları amaçlayan karar düzeltme isteğinin kabul edilmesi gerekmiştir....

      ESAS SAYILI DAVADA; Birleşen dosyada davacı ... Ltd Şti'nin davalıya karşı açmış olduğu menfi tespit davasının KABULÜ ile; davacının 30/09/2017 keşide tarihli ...bank-......

        AŞ vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 26/10/2018 gününde verilen dilekçe ile 6183 sayılı Yasadan kaynaklanan menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 16/07/2019 günlü karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm tesisi ile davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine dair verilen 24/11/2020 günlü Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi kararının Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, tarımsal sulama tesisi kurduğunu, 7.6.2007 tarihinde geçici kabul işleminin yapılarak enerji müsaadesinin alındığını, buna rağmen davalı kurum tarafından mühürsüz sayaçtan elektrik bağlayıp kullandığından bahisle tutanak düzenlenerek 20.047,71TL ceza tahakkuk ettirildiğini ileri sürerek, kaçak elektrik kullanmadığı veya kaçak kullanım miktarının tahakkuk ettirilen miktar kadar olmadığının tespitini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı bankanın kredi kartı müşterisi olduğunu, bu kartların kulanımından doğan borçlarını ödeyemediğini, 4822 sayılı yasadan faydalanmak isteğini davalının haksız olarak kabul etmediğini iddia ederek borcunun tespitini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı idarenin inşaat abonesi olduğunu, Tarifeler Yönetmeliğine ve mevzuata göre, inşaat aboneliğine atık su bedeli tahakkuk ettirilmesi hukuken mümkün olmadığı halde, davalı tarafından atık su bedeli talep edildiğini ileri sürerek, davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı, abonesi olduğu davalı tarafından tahakkuk ettirilen atık su bedeli nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, tarımsal sulama abonesi olduğunu, davalının kaçak ve usulsüz elektrik kullanımından bahisle elektriğini kestiği gibi para cezası da tahakkuk ettirdiğini,yapılan işlemlerin usulsüz olduğunu ileri sürerek,davalı tarafça tahakkuk ettirilen para cezalarından dolayı borçlu olmadığının tespiti ile mevzuata aykırı olarak elektrik kesme işlemi yapılarak yaratılan muarazanın önlenmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

                  Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak anılan maddeye dayalı olarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup,”böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir. Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21-198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı)....

                    UYAP Entegrasyonu