Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE : Talep, icra takibine konu edilen kambiyo senedinin (bononun) bedelsizliği nedeniyle borçlu olunmadığının (menfi tespit) tespiti istemine ilişkindir. Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle ortadan kalktığını ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkâr ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle sona erdiğini ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir. Görülmektedir ki, menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır....

    Esas sayılı dosyada menfi tespit talepli dava açıldığını davanın kabulüne karar verildiğinden bahisle icra dosyasına icra baskısı ile ödeme yaptığından bahisle istirdat talep edilmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile davacının ödemeyi *** tarihinde yaptığından bahisle hak düşürücü süre sebebiyle davanın reddini dilemiştir. Bilindiği üzere; kendisine karşı ilamsız icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da, itirazının icra mahkemesince kaldırılmış olması sonucu kesinleşen icra takibi ile; menfi tespit davası da açmaması nedeniyle, gerçekte borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalırsa, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (İİK.m.72/VII). Öte yandan, borçlunun menfi tespit davası açmış olması halinde, bu dava sırasında ihtiyati tedbir kararı verilmemesi nedeniyle borç alacaklıya ödenmiş olursa, artık menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (İİK.m.72/VI)....

      Davacı vekili 16.10.2007 tarihli duruşmada da; çek bedelinin ... icra Müdürlüğünün 2004/1730 esasındaki icra takibi nedeniyle ödenmesi üzerine davaya istirdat davası olarak devam edilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiş, mahkemece çekin iptaline yönelik davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi, menfi tesbit isteminin ise kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava menfi tesbit davası olarak açılmış, yargılama sırasında İcra İflas Kanununun 72/6 maddesi uyarınca istirdada dönüşmüştür. İİK'nun 72/6 maddesine göre menfi tesbit davasının açılmasından sonra borç ödenmiş ise, ıslaha gerek olmaksızın davacının talebi üzerine davaya istirdat davası olarak devam olunur....

        CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın ticari kredi sözleşmesinden kaynaklandığını, bu nedenle tüketici mahkemesi sıfatıyla davaya bakılamayacağını, İİK'nun 72. maddesi uyarınca açılacak istirdat davasının 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddinin gerektiğini, öte yandan alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia savunma ve dosya kapsamına göre; "Dava dilekçesi, müzekkere cevapları, İcra Müdürlüğünün 2015/850 Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava ticari menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. İİK md. 72'de menfi tespit ve istirdat davaları düzenlenmiştir....

        Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....

          Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....

            Mahkemece, yargılama sırasında davanın istirdat davasına dönüştüğü, davaya konu 6.150,00 YTL miktarının mahkemenin görev sınırını aştığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir. Somut olayda, menfi tespit davasına konu edilen alacak miktarı 3.500.00 YTL olup davayı görmeye Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemece bu yön gözetilerek işin esasına girilerek uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İİK.nun 72.maddesi uyarınca menfi tespit davası sırasında borç ödenirse dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşür. Dava konusu çek davacı aleyhine başlatılan 2009/6752 Esas sayılı icra takibinde tedbir kararı verilmediği için 22.09.2009 tarihinde fer’ileriyle birlikte ödenmiştir. Bu durumda mahkemece istirdata karar verilmek gerekirken davacının sadece borçlu olunmadığının tespitine hükmedilmesi yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece yapılan yargılama toplanan deliller benimsenen Adli Tıp Raporuna göre; imzanın davacıya ait olmadığı, icra dosyasında davacıdan yapılan bir tahsilata rastlanmadığı gerekçeleri ile menfi tespit isteminin kabulüne istirdat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 15.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasındaki “menfi tespit ve istirdat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 18. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 23.01.2014 tarihli ve 2013/731 E., 2014/7 K. sayılı direnme kararının incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Hukuk Genel Kurulunun 26.10.2016 tarihli ve 2014/9-1138 E., 2016/995 K. sayılı ilamı ile karar bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece bozmaya uyularak karar verilmiş ve dosya tekrar Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği görüşüldü: Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece, “davanın kabulüne” dair verilen direnme kararı, Hukuk Genel Kurulunun yukarıda esas ve karar numarası belirtilen kararı ile bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyularak yeni bir karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu