karar kesinleşene kadar davacının zararları bir yana haksız icra takibi sebebiyle satılan aracın bedeli dahi davacıya ödenmediğini, bu süreçlere rağmen davacının zararının karşılanmaması üzerine davacı 16/10/2015 tarihinde menfi tespit davası açtığını------- kaydedilen dosyada davacı haksız ve dayanaksız olarak başlatılan icra takibi nedeniyle aracının bedelinden düşük fiyata satılması üzerine aracın satış bedeli, bu süreçte psikolojik olarak görmüş olduğu zarar dolayısıyla manevi tazminat ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiği, ------------ Karar Sayılı kararında; davacıya yönelik başlatılan icra takibinin haksız olduğunu ve haksız olarak başlatılan icra takibi sebebiyle ortaya çıkan zararın buna neden olan ----- tarafından giderilmesi gerektiği gerekçesi ile davacının borçlu olmadığının tespitine, aracın satış bedeli olan --dava tarihinden itibaren işleyecek faizi, %20 kötüniyet tazminatı ve manevi zararların giderilmesine yönelik olarak 2.500 TL'nin dava tarihinden itibaren...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/404 Esas KARAR NO : 2022/167 DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/08/2020 KARAR TARİHİ : 22/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı dava dilekçesinde; aleyhine İzmir...İcra Müdürlüğü'nün ..... E. sayılı dosyasından takip yapıldığı, bankaya bu kadar borcu olmadığı, 2015 yılında muris babası ...'...
Menfi tespit davasında öncelikli olarak bir alacağın varlığının tartışıldığı ve davanın devamı sırasında cebri icra tehdidi altında ödeme yapılması durumunda menfi tespite ilişkin talebin istirdat talebine dönüşmesi kuvvetle muhtemel olduğu , alacak ve tazminat ilişkin istirdat taleplerinin arabuluculuk dava şartına tabi olduğu tartışmadan varestedir....
Menfi tespit davasında öncelikli olarak bir alacağın varlığının tartışıldığı ve davanın devamı sırasında cebri icra tehdidi altında ödeme yapılması durumunda menfi tespite ilişkin talebin istirdat talebine dönüşmesi kuvvetle muhtemel olduğu , alacak ve tazminat ilişkin istirdat taleplerinin arabuluculuk dava şartına tabi olduğu tartışmadan varestedir....
un uyuşmazlığın tarafı olmayıp davalı ... şirketinin davacı aleyhine giriştiği icra takibinde alacaklı vekili sıfatı ile hareket ettiği, tüm davalılar için ise manevi tazminat istem koşullarının oluşmadığı gerekçeleriyle, davalı ... hakkındaki menfi tespit ve istirdat davasının pasif husumet yönünden, manevi tazminat davasının ise esastan reddine, davalı ...hakkında menfi tespit – istirdat ve manevi tazminat istemli olarak açılan davanın esastan reddine, davalı ... Ltd....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile menfi tespit davasında öncelikli olarak bir alacağın varlığının tartışıldığı ve davanın devamı sırasında cebri icra tehdidi altında ödeme yapılması durumunda menfi tespite ilişkin talebin istirdat talebine dönüşmesi kuvvetle muhtemel olduğu, alacak ve tazminat ilişkin istirdat taleplerinin arabuluculuk dava şartına tabi olduğu, istirdat talebine ilişkin davanın arabuluculuk dava şartına tabi tutulması ile istirdat talebinin bir nevi öncüsü mahiyetindeki menfi tespit davasının arabuluculuk dava şartına tabi tutulmamasının hak arama yönünden eşitsizliğe ve gereksiz olarak istirdat talebine dönüşen davaların reddine yol açacağından menfi tespit davasında zorunlu arabuluculuk dava şartı kapsamında kabul edilmesinde yarar bulunduğu bu nedenle İlk Derece Mahkemesinin dava şartının gerçekleşmemesi sebebiyle davanın usulden reddine karar vermesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacıların istinaf...
Maddi hukuk bakımından borçlunun gerçekte borçlu olmadığı bir borcu ödemiş olması ve takip hukuku bakımdan ise borcun cebri icra takibi sebebiyle icra takibi sırasında ve cebri icra tehdidi altında ödenmesi gerekir. Ödemenin mutlak suretle takibin kesinleşmesinden sonra bir başka deyişle borçlunun ödeme emrine itiraz etmemesi veya itiraz edip de itirazının icra hakimliğince kesin olarak kaldırılmış olması durumunda yapılmış olması gerekir. İİK 72. madde düzenlemesinin maddi anlamda takip borçlularını kapsadığı, davacının maddi hukuk bakımından takip borçlusu sıfatına sahip olmadığı, davanın 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun 72/7 maddesine göre açılmış bir istirdat davası olamayacağı, zira ortada davacı aleyhine başlatılan bir icra takibi olmadığı, davacının İİK 72/7'e göre dava açma hakkı bulunmadığı, İİK 72/7'inci maddesinde tanımlanan istirdat davasının bu nedenle şartlarının oluşmadığı görülmektedir....
Davalı vekili, katılma yoluyla istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davada maddi ve manevi tazminat yönünden ayrı ayrı vekalet ücreti hükmedilmesine rağmen, manevi tazminat yönünden hükmedilen vekalet ücretinin Tarifeye göre dava değeri üzerinden belirlenmediğini, tarife gereğince 2.750,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davacıların soyut olarak zarar gördüklerini ileri sürdüklerini, maddi ve manevi zararın açıklanmadığını, hesapların dava süresince de kullanıldığını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve manevi tazminat yönünden maktu vekalet ücretine karar verilmesini istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davalı bankanın bankacılık uygulamalarına aykırı şekilde davacılarla olan bankacılık sözleşme ilişkisini sona erdirmesi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen maddi ve manevi zararların tahsili istemine ilişkindir....
Mahkemece verilen ilk karar Dairemiz’in 2010/1833 esas, 2011/1257 karar sayılı ilamı ile; davacı yararına, haksız eylem sorumlusu olan davalıların her bir eylem nedeniyle o eylemden itibaren yasal faizle sorumlu tutulması gerektiği, dava konusu zararın bankacılık işlemlerinden kaynaklandığı gözetilerek yasa gereği ödenen banka sigorta muamele vergisinin de hesaplanarak hüküm altına alınması gerektiği gerekçeleriyle bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalılar ..., Henefi Bakar ve ... her bir haksız eylem tarihlerinden itibaren banka sigorta muamele faizi ile sorumlu tutulmuş; davalı ... yönünden ise ilk kararın bu davalı tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir. Dava haksız eylemden kaynaklanan maddi tazminat davası olduğu için tazminat miktarlarına yasal faiz yürütülmesi gerekir. Bu husus Dairemiz bozma ilamında da açıkça belirtilmiştir....
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) talebine ilişkindir. Davacı vekili mahkememize sunduğu 20/10/2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirmiş, davacı vekilinin vekaletnamesinde yapılan incelemede davadan feragate yetkisi olduğu anlaşılmıştır. Davadan feragat davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olduğundan davanın bu nedenle reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur....