Mahkemece davacı lehine % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmişse de, esasen adı geçen kanun maddesine göre söz konusu tazminat, icra inkar değil kötüniyet tazminatıdır. Bu nedenle mahkemece, hüküm altına alınan tazminatın yanlış nitelendirilmesi ve davacının davası menfi tespit davası olması nedeniyle davacının borçlu olmadığı miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken icra takibi ile ilgili de karar verilmesi hatalı olup bozma nedenleri ise de bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle; temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 1....
Davacı taraf, Ereğli İcra Müdürlüğü'nün .... Esas sayılı takip dosyasında takip dayanağı olan senedin bedelsiz kaldığını, senet bedelinin elden ödendiğini ileri sürerek menfi tespit talep etmekte olup dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası niteliğindedir. İİK 72/3 maddesi gereğince takipten sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Buna göre mahkemece davacının icra takibinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması yönündeki talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu nedenle davacının yerinde görülmeyen istinaf talebinin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Bu haliyle davalının davacıya herhangi bir bedel ödünç verdiği ispatlanamamıştır. Bu nedenle takibe konu bono ve icra takibinin iptali gerekmiştir. Davalının kötüniyeti ispatlanamadığından kötüniyet tazminatının reddi gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜNE, ... 5. İcra Müdürlüğünün 2020/8376 esas sayılı dosyasına ve dosyaya konu 01/01/2020 tarihli keşide tarihli, 01/02/2020 vadeli, 10.000,00-TL tutarlı ......
Bu haliyle davalının davacıya herhangi bir bedel ödünç verdiği ispatlanamamıştır. Bu nedenle takibe konu bono ve icra takibinin iptali gerekmiştir. Davalının kötüniyeti ispatlanamadığından kötüniyet tazminatının reddi gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜNE, ... 5. İcra Müdürlüğünün 2020/8376 esas sayılı dosyasına ve dosyaya konu 01/01/2020 tarihli keşide tarihli, 01/02/2020 vadeli, 10.000,00-TL tutarlı ......
Mahkemece davacının imzaya itirazı üzerine icra takibinin durduğu cebri icra tehdidi altında bulunmayan davacı borçlunun menfi tespit davası açmakta korunmaya değer bir yararının olmadığı duran takip üzerine alacaklı itirazın iptali davası açtığı zaman borçlu bu davaya karşı vereceği cevap dilekçesinde borçlu olmadığı savunmasında bulunabileceği, açılacak bir davada savunma olarak ileri sürülebilecek hususlar için ayrı bir tespit davası açmakta hukuki bir yararın olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. İİK.nun 72/1.maddesi uyarınca “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” Görüldüğü gibi menfi tespit davası icra takibinden önce açılabileceği gibi takip sırasında da açılabilir....
-KARAR- Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yaptığını, takibe konu çekin çalınarak müvekkilinin elinden çıktığını, çekin keşide tarihinin değiştirildiğini, kaşe üzerindeki vergi numarasının sahte olduğunu, müvekkilinin çeki ciro etmediğini, takip konusu çekin de aralarında bulunduğu çalıntı çekler nedeni ile Kastamonu 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde çek iptali davası açıldığını, mahkemece verilen ödeme yasağı kararının bankaya teslim edildiğini, davalının çekin arkasını usulüne aykırı şekilde yazdırarak çeke dayalı ihtiyati haciz kararı aldığını, öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilerek icra takibinin durdurulmasını, müvekkil şirketin çeke dayalı icra takip dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini, davalının % 40 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....
un alacaklı kooperatife karşı, itiraza konu Meriç İcra Müdürlüğünün 2008/206 esas sayılı dosyası ile takibe konu alacakla ilgili borcunun bulunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasının açıldığı 16.06.2008 tarihinde davanın kabulüne karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği görülmüştür. İİK'nun 72/5 fıkrası hükmüne göre menfi tespit ilamının kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Bu nedenle icra takibinin iptali için menfi tespit davasının kabul kararının kesinleşmesi gereklidir. Kesinleşmeyen menfi tespit ilamına dayalı olarak borçlu E… …. T… …. yönünden takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, "...Dava menfi tespit, icra inkar tazminatı, maddi ve manevi tazminat isteminden ibaret olup, yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller, alınan bilirkişi raporu, incelenen dosyalar tüm dosya kapmasında birlikte değerlendirildiğinde, Davacıya ait işyerinde yangın çıkması sonucu, yan tarafta davalıya ait taşınmazın terasında bulunan koltuklar (bahçe mobilyaları)'nın hasar gördüğü, davalının Samsun 1....
KARŞI OY Uyuşmazlık, direnme kararına konu menfi tespit davasında İİK 72/5 maddesi uyarınca kötü niyet tazminatına hükmedilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Dava, İİK 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası alacaklı tarafından icra takibine başvurulmadan önce açılabileceği gibi, icra takibinden sonra, takip sırasında da açılabilir. İcra takibi başladığında menfi tespit davası açılmasına gerek olmadığı hâlde, takip sırasında gelişen duruma göre borçlu takip sırasında menfi tespit davası açmak zorunda kalıp takip sırasında da menfi tespit davası açabilecektir. Somut olayda, davalı tarafından İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğünün 2013/27089 sayılı dosya ile 26.8.2013 tarihinde iki adet bonoya dayalı icra takibi başlatılmış, takip kesinleşmiştir....
Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Hukuki yararın dava şartı olduğu 6100 sayılı hmk'nun 114. maddesinde düzenlenmiştir. Tespit davalarında hukuki yararın bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir.(HMK'nun 106). Mahkeme tespit davalarında bu arada menfi tespit davasında hukuki yararı kendiliğinden araştır ve yarar yoksa menfi tespit davasını bu nedenle reddeder. Menfi tespit davasında davacı dava açmakta hukuki yararı bulunduğu gerektiğini de ispat etmelidir. Menfi tespit davası borçlu hakkında bir takip yapılmadan önce açılabileceği gibi sonrada açılabilir....