Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 03/03/2023 tarihli 2023/84 E sayılı kararıyla; İİK 72/3.maddesine göre icra takibi başlamasından sonra açılan menfi tespit davalarında, takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği gerekçesiyle; davacının ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespiti talebiyle menfi tespit davası açıldığını, icra dosyasından müvekkiline ait taşınmazın satışına başlandığını, müvekkilinin telafisi imkansız zarara uğrama ihtimali bulunduğunu ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılarak dava sonuçlanıncaya kadar gerekirse teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. DELİLLER; İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ......

    Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 03/03/2023 tarihli 2023/84 E sayılı kararıyla; İİK 72/3.maddesine göre icra takibi başlamasından sonra açılan menfi tespit davalarında, takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği gerekçesiyle; davacının ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespiti talebiyle menfi tespit davası açıldığını, icra dosyasından müvekkiline ait taşınmazın satışına başlandığını, müvekkilinin telafisi imkansız zarara uğrama ihtimali bulunduğunu ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılarak dava sonuçlanıncaya kadar gerekirse teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. DELİLLER; İstanbul 30....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/199 esas sayılı dosyasında davacı T2 tarafından davalılar T1 ve Aynur İyier aleyhine menfi tespit davası açıldığı, dava açılış tarihinin 22/10/2019 olduğu, dosyanın derdest olup duruşmasının 17/09/2020 tarihine atılı olduğu, menfi tespit davasında takip borçlusu Aynur İyier ile aralarında alacak-borç ilişkisinin bulunmadığı, T2'ın yurt dışında yaşadığı ve icra dosyasından kaynaklı olarak davalı T1'ya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği, "Alacaklar ve üçüncü şahıs elinde haczedilen mallar hakkında" başlıklı İİK.nın 89. maddesine göre menfi tespit davasının 15 günlük süre içerisinde açılması, 20 gün içiresinde de açılan davanın icra müdürlüğüne bildirilmesi gerektiğini, İİK.nın 89/3. haciz ihbarnamesinin ıttıla tarihinin mahkemece 02/10/2019 olarak kabülüne karar verilmesine rağmen menfi tespit davasının 22/10/2019 tarihinde, 15 günlük menfi tespit davası açma süresi geçtikten sonra açıldığı, o halde süresinde açılmayan menfi tespit...

    Maddesi uyarınca borçlu hale gelen davacının açmış olduğu menfi tespit davası olduğunu, İİK 89/3 maddesinde öngörülen menfi tespit davası için aynı maddenin 15 günlük süre öngördüğünü, bu sürenin hak düşürücü süre olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece;" Taraflar arasındaki uyuşmazlığın İstanbul 6. İcra Müdürlüğü'nün 2017/33717 (eski esas: 2009/38849 ) Esas sayılı dosyasında gönderilen haciz ihbarnameleri neticesinde davacının, davalıya İİK 89. Madde kapsamında borçlu olup olmadığının tespiti hususu olduğu, her ne kadar davacı tarafça İstanbul 6. İcra Müdürlüğü'nün 2017/33717 (eski esas: 2009/38849 ) Esas sayılı dosyasında yapılan tebligatların usulüne uygun olarak yapılmadığı iddia edilmişse de , İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/58 Esas sayılı dosyasına sunulan dava dilekçesinde tebligatlardan haberdar olunan tarihin 25/01/2018 olduğunun beyan edildiği,eldeki iş bu menfi tespit davasının ise 22/02/2019 tarihinde açıldığı, İİK 89....

    HMK 367. maddede menfi tespit davasına ilişkin ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağına dair istisna düzenlemenin getirildiği, ancak bu istisnanın İİK'nın 259/2. maddesinde bulunmadığından itiraz sebebinin ihtiyati hacze ilişkin olmadığı değerlendirilerek ayrıca itiraz edenin diğer itirazlarının itiraz sebepleri arasında olmadığından bu nedenle ihtiyati hacze itiraz edenin itirazın reddine..." karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı muteriz vekili istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle; "... Gerek menfi tespit davası gerekse menfi tespit davası devam etmekte iken yapılan ödemeye dayalı olarak sonra açılan istirdat davası niteliğinde olduğundan ilâm kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağından ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerekmektedir....

      HMK 367. maddede menfi tespit davasına ilişkin ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağına dair istisna düzenlemenin getirildiği, ancak bu istisnanın İİK'nın 259/2. maddesinde bulunmadığından itiraz sebebinin ihtiyati hacze ilişkin olmadığı değerlendirilerek ayrıca itiraz edenin diğer itirazlarının itiraz sebepleri arasında olmadığından bu nedenle ihtiyati hacze itiraz edenin itirazın reddine..." karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı muteriz vekili istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle; "..... Gerek menfi tespit davası gerekse menfi tespit davası devam etmekte iken yapılan ödemeye dayalı olarak sonra açılan istirdat davası niteliğinde olduğundan ilâm kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağından ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerekmektedir....

      Hukuk Dairesi         2016/14411 E.  ,  2019/893 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... İnş. Müt. İşveren Sendikası vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 12/03/2014 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 21/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;Dava, İİK madde 89/1 gereğince açılmış menfi tespit davasıdır. Eldeki dava İİK 89. maddesine göre açılan menfi tespit davasıdır. İİK'nun 89. maddesi gereğince açılan menfi tespit davasında görev alacaklı ile borçlu arasındaki borcun niteliğine göre değil, borçlu ile borçluya borcu olduğu ileri sürülen ve kendisine İİK'nun 89. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderilen davacı arasındaki borç ilişkisinin niteliğine göre belirlenir. Bu borç ilişkisinin niteliği ticari ise görev ticaret mahkemesine aittir. Davacı ile davalı kişi arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmamaktadır. Uyuşmazlık takip hukukundan kaynaklanmakta olup görevli mahkeme Asliye Hukuk mahkemesidir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/15365 esas 2016/3253 karar ve yine 19. Hukuk Dairesinin 2016/3568 esas 2016/6425 karar ve ... BAM 23. Hukuk Dairesinin 2018/2249 esas ve 2022/90 karar sayılı ilamları) İİK 89....

          Mahkemece toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; her ne kadar davacı vekilince açılan davanın İİK.'nın 72. maddesinden kaynaklanan menfi tespit davası olduğu ileri sürülmüş ise de; davacı şirket ile davalı arasında bir ticari ilişki olmadığı gibi böyle bir iddianın da ileri sürülmediği, menfi tespit davasının davacı tarafından ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2008/2386 esas sayılı takip dosyasından gönderilen haciz ihbarnamelerine karşı açıldığı, dolayısıyla dosyadaki uyuşmazlığın İİK.'nın 89. maddesine göre çözümlenmesi gerektiği, davacının 3. haciz ihbarnamesini aldığı 13.03.2012 tarihinden itibaren 15 günlük yasal sürede dava açmadığı, kanunda vaaz edilen 15 günlük sürenin hak düşürücü süre olduğu gerekçesiyle davanın reddine, ayrıca koşulları oluştuğundan % 40 oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK'da yeterli görülmüştür.Dava; İcra ve İflas Kanunun 89/ 3. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup; menfi tespit istemine ilişkindir. İş bu eldeki dava ticari dava değildir. Dava, İİK. nun 89. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmamaktadır. Tarafların tacir olması da davayı ticari kılmamaktadır. Uyuşmazlık takip hukukundan kaynaklanmakta olup görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yukarıda izah olunan ticari davalardan hiç bir kategoriye de girmediği, davanın ticari dava olmadığı da değerlendirilmiştir (Aynı yönde,---- Bam ---- HD ----Bam ----....

              UYAP Entegrasyonu