Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı tarafından satın alınmasına karar verilen taşınmazın satışı için davalının aracılık ettiği, 20.000,00- TL'nin ise satıcının hesabına gönderildiği , davalının hukuki işlemi başkası adına yaptığının sözleşme içeriğinde de karşı tarafa açıkça bildirildiği , ilgili için işlem yapıldığının alıcı tarafça bilindiği , parayı tahsil edenin de taşınmaz maliki olduğu açık olduğundan , başkası adına işlem yapan davalıya geçersiz sözleşme uyarınca ödenen bedelin iadesi ve menfi tespit istemi yönünden husumet düşmediğinden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı yön görülmemiştir....

-TL.ödeme yaptığını belirterek, ödenen paranın istirdadını ve müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin sözleşme çerçevesinde işlem yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının asıl borcunun sözleşme bedeli olduğu, gecikme zammı ve kur farkı faturalarının sözleşme hükümlerine göre tanzim edildiği, davacıya ait teminatın paraya çevrildiği tarihte sözleşmeye göre hesaplanacak kur farkı ile birlikte asıl alacak ve işlemiş faizlerin hesaplandığı, davacının 100.000.-TL.ödeme yaptığı tarihte bakiye 17.852.-TL.borcu olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca kurulması öngörülen basınç düşürme ve ölçüm istasyonunun Botaş Telekomünikasyon ve Scada Sistemine bağlantısı için davacı tarafından ödenen 65.000. USD’nin iadesi istemine ilişkindir....

    ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir....

      Dava; davacı yanca tahsilat makbuzu kapsamında ödenen 532 TL ile, davalıya iade olunan 1211 TL.lik mal bedeli toplamını oluşturan 1743 TL’den borçlu olunmadığının tespiti istemine yöneliktir. Yargılama sırasında, bu tutarın (1743 TL) ödendiği icra dosyası içeriğinden anlaşılmaktadır. Davacı vekilinin 24/06/2010 havale tarihli dilekçesiyle bu tutarın istirdatını talep ettiği görülmekte olup, mahkemece ödenen bu meblağın istirdatına karar verilmesi gerekirken, menfi tespit ve kalan alacak bakımından icra takibinin devamı yönünde karar verilmesi doğru olmadığı gibi ayrıca davacı tarafından mal iadesi ve ödeme yapıldığı kanıtlandığı halde davalının alacağın bu bölümünü de takibe konu yapmakla kötüniyetli olduğunun gözetilmemesi de isabetsiz olmuştur. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

          Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.” şeklinde yapılan düzenlemeyle tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından biriside ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici yasa ile kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür. Davacı eldeki davada ayıplı ürün bedelinin tahsilini istemekte olup, yasa gereği bu talepte bulunma hakkı vardır. Dava konusu ürün ayıplı olduğu içinde davacıya talebi doğrultusunda bedelin iadesi gerekir. Mahkemece, dava konusu ürünün davalıya iadesi koşulu ile ödenen bedelin malın davalılara iade tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken, davacının talep etmediği ücretsiz onarıma dair karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 17.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı ile müvekkilinin 6.000.-YTL. karşılığında ... plakalı 1998 model Daihatsu marka kapalı kasa kamyonetin mülkiyetinin müvekkiline devri ve teslim edilmesi konusunda şifahi olarak anlaştıklarını, müvekkilinin peşin 3.000....

              Tüketici Mahkemesince verilen 28.12.2016 gün ve 2016/126-3532 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinin haklı nedenle feshi, davalıya ödenen bedelin iadesi, davalı uhdesinde bulunan bonoların hükümsüz kılınması ve menfi zararın tazmini istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı vekilince 31,40 TL maktu istinaf karar harcı ve 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 117,10 TL harç yatırıldığı, yatırılması gereken temyiz başvurma harcının 154,30 TL olduğu, yatırılması gereken nispi temyiz karar harç miktarının ise kabul edilen alacak miktarı olan 8.200,00 TL'nin binde 68,31'i olan 560,14 TL'nin 1/4'ü 140,03 TL olduğu, neticede; 68,60 TL temyiz başvuru harcı ve 108,63 TL nispi temyiz karar harcının eksik olduğu görülmüştür....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla ) ve ... 2....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davalının davacı aleyhine bonoya dayalı takip yaptığını, takibe dayanak senetteki keşideci imzasının davacıya ait olmadığını, cebri icra baskısı altında bir miktar ödeme yapılmak zorunda kalındığını ileri sürerek, davacının bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini, kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini, ödenen bedelin istirdadını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, imzanın davacıya ait olduğunu savunarak, davanın reddini ve inkar tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu