Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....

    Ancak ödeme emrine itiraz süresi içinde açılacak menfi tespit davası ile ilamsız icra takibinin itirazla durdurulmasından sonra açılacak menfi tespit davasında hukuki yararın mevcut olup olmadığını tespit etmek ise zordur. 1-Ödeme Emrine İtiraz Süresi İçinde Açılan Menfi Tespit Davasında Hukuki Yarar Alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapması halinde borçlunun şikayet ve itirazı kural olarak takibi durdurmadığı. için borçlunun itiraz süresi içinde menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Alacaklının genel haciz yoluyla ilamsız takip yapması halinde ödeme emrini alan borçlu ödeme emrine itiraz süresi içinde ödeme emrine itiraz edebilir veya menfi tespit davası açabilir veyahutta her iki yola birlikte başvurabilir....

      Ödeme emrinin iptaline yönelik dava “menfi tespit” niteliğinde olup, maddede belirtilen; “böyle bir borcu olmadığı”, “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” yönündeki iddialar dışında yeni ve ayrı bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir düzenlemeye 6183 sayılı Kanunda yer verilmemiş olması karşısında, 7 günlük hak düşürücü süreyi geçiren borçlunun, aynı konuda yeni bir menfi tespit davası açma olanağı bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03/10/2007 gün ve 2007/21-623- 717 ve 24.02.2016 gün, 2015/10-2155 E., 2016/179 K. sayılı Kararları). Somut olayda, davaya konu ödeme emirlerinin 13/12/2016 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, 13/12/2016 tarihiyle tebliğ aldığı ödeme emirlerinin arka sayfasında itirazın 7 gün içinde iş mahkemesine yapılacağı yazılı olduğu halde davanın 29/12/2016 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....

        Ancak ödeme emrine itiraz süresi içinde açılacak menfi tespit davası ile ilamsız icra takibinin itirazla durdurulmasından sonra açılacak menfi tespit davasında hukuki yararın mevcut olup olmadığını tespit etmek ise zordur. 1-Ödeme Emrine İtiraz Süresi İçinde Açılan Menfi Tespit Davasında Hukuki Yarar Alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapması halinde borçlunun şikayet ve itirazı kural olarak takibi durdurmadığı. için borçlunun itiraz süresi içinde menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Alacaklının genel haciz yoluyla ilamsız takip yapması halinde ödeme emrini alan borçlu ödeme emrine itiraz süresi içinde ödeme emrine itiraz edebilir veya menfi tespit davası açabilir veyahutta her iki yola birlikte başvurabilir....

          Ancak ödeme emrine itiraz süresi içinde açılacak menfi tespit davası ile ilamsız icra takibinin itirazla durdurulmasından sonra açılacak menfi tespit davasında hukuki yararın mevcut olup olmadığını tespit etmek ise zordur. 1-Ödeme Emrine İtiraz Süresi İçinde Açılan Menfi Tespit Davasında HukukiYarar Alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapması halinde borçlunun şikayet ve itirazı kural olarak takibi durdurmadığı. için borçlunun itiraz süresi içinde menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Alacaklının genel haciz yoluyla ilamsız takip yapması halinde ödeme emrini alan borçlu ödeme emrine itiraz süresi içinde ödeme emrine itiraz edebilir veya menfi tespit davası açabilir veyahutta her iki yola birlikte başvurabilir....

            Vergi Mahkemesinin ödeme emrinin iptaline ilişkin açılan davada ödeme emrinin usulsüzlüğü sebebiyle iptale karar verdiği, kararın kesinleştiği, 6183 sayılı yasanın 79. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği, dolayısıyla hukuka aykırı olduğu mahkeme kararıyla tespit edilen tebligat uyarınca davacı şirketin davalı idareye 341.700,22 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı İdare vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Somut olayda, davacıların sürücüsü ve işleteni olduğu aracın karıştığı trafik kazasında yaralanan dava dışı...... için davalı ... tarafından ödeme yapılmış olup yapılan ödemenin davacılardan rücuu amacıyla icra takibi başlatılmıştır. İcra takibinde gönderilen ödeme emri davacı ...'a 21.08.2014 tarihinde, davacı ...'e ise 25.08.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Dava ise 21.08.2014 tarihinde açılmıştır. Mahkemece, davacıların hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar mahkemece, itirazın iptali ya da itirazın kaldırılması yoluna başvurulması halinde davacıların kendisini savunabileceği ve itiraz yoluyla takibi durdurabileceği gerekçesiyle hukuki yararı olmadığı kabul edilmiş ise de; davanın açılış tarihi itibariyle davacı ...'e ödeme emrinin tebliğ edilmemiş olması ve henüz icra takibine yapılmış bir itiraz bulunmaması sebebiyle itirazın iptali ya da itirazın kaldırılması davasının açılma şartları oluşmamıştır....

                GEREKÇE : Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir....

                Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/524 Esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığını, bu davaya konu faturanın ödenmemesi nedeniyle müvekkili şirket tarafından Karaman İcra Müdürlüğünün 2012/5112 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını ve borçlu kooperatifin itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, müvekkil şirket tarafından Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/38 Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığını, menfi tespit ve itirazın iptali davalarının birleştirilerek yargılamaya devam edildiğini, Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.10.2014 tarihli ve 2012/524 Esas, 2014/256 Karar sayılı kararı ile menfi tespit davasının reddine, birleşen itirazın iptali davasının ise kabulüne karar verildiğini, bunun üzerine borçlu kooperatifin Karaman İcra Müdürlüğünün 2012/5112 Esas sayılı dosya borcunu müvekkili şirkete haricen ödediğini, Karaman 1....

                  Somut olayda, davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili hakkında Hayrabolu İcra Müdürlüğü'nün 2018/424 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkilinin takibe konu " borçlunun kusuru sonucu ödenen kira bedeli alacağı " borcunun muhatabı olmasının mümkün olmadığını, davalı yanın ödediğini iddia ettiği kira parası ile müvekkilinin alakası bulunmadığını, davalının ödediğini iddia ettiği kira bedelinden sorumluluğunu doğuracak herhangi bir sözleşmenin ve ilişkinin doğrudan veya dolaylı olarak tarafı olmadığını bu nedenle ödeme emrinin neye istinaden düzenlenip gönderildiğinin taraflarınca anlaşılamadığını,ayrıca davalının takip dayanağı belgesini ödeme emrinin ekinde göndermediğini, konu ile ilgili ödeme emrinin iptali için başvuru haklarının saklı olduğunu, davalarının kabulü ile müvekkilinin söz konusu icra takibi dolayısıyla borçlu olmadığının tespitini, teminat karşılığında icra dosyasına yatırılacak paranın davalıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı...

                  UYAP Entegrasyonu