Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre takip borçlusu tarafından... Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2009/384 Esas sayı ile menfi tespit davası açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece anılan dava dosyası getirtilip incelenmeden karar verilmiştir. Oysaki haczin yapıldığı icra takip dosyasına konu borca ilişkin açılmış bir menfi tespit davası sonucunda verilecek nihai karar istihkak davasının sonucunu da etkileyecek mahiyettedir. Gerçekten de borcun bulunmadığı kesin hüküm ile belirlenirse takip düşeceği için dava konusu haciz de geçersiz olacak ve eldeki istihkak iddiasının reddi davası konusuz kalacaktır. Belirtilen hususlar dikkate alınmadan işin esasına yönelik karar verilmesi hatalı olmuştur. 2.Bozma neden ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekli görülmemiştir....

    Şti. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/04/2015 gününde verilen dilekçe ile İİK. 89 uyarınca menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen 16/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, İİK'nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılmış bulunan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

      Mahkemece, icra dosyasında yapılan tebligatların usulsüz olduğu, usulüne uygun tebligat bulunmadığından doğrudan menfi tespit davası açılabileceği, hakkın kötüye kullanılması yasağı ve dürüstlük ilkesi gözetildiğinde davanın genel hükümlere göre açılmış menfi tespit davası olduğu bu nedenle hak düşürücü süre itirazlarının yerinde olmadığı belirtilerek, davacının davalı alacaklıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davanın İİK’nın 89/3. maddesinde düzenlenen menfi tespit davası olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve davanın dayandırıldığı vakıalar da davacının isteminin bu yönde olduğunu göstermektedir. İİK 89. maddesi özel bir düzenleme olup menfi tespit davası açılabilmesinin koşulları belirtilmiştir. Hal böyle iken mahkemece, haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulüne uygun olmadığı kabul edilerek davanın genel hükümlere göre açılmış menfi tespit davası olarak nitelendirilmesi doğru değildir....

        . - K A R A R - İhtiyati tedbir isteyen (davacı) vekili, icra takibini konu bononun silah zoruyla imzalatıldığı iddiasıyla açmış olduğu menfi tespit davasında icra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece takip konusu bonodan dolayı silahla ve tehditle imzalattırılmış olduğu iddiasıyla ağır ceza mahkemesinde dava açılmış olduğundan teminatsız olarak ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İhtiyati tedbire itiraz eden üçüncü kişi ... vekili, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, davalı ...'ın alacağını müvekkiline temlik ettiğini belirterek ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi talep etmiştir. Mahkemece, davalının takip tarihinden sora 19.02.2010 tarihi itibarıyla alacağını üçüncü kişi ......

          Davalı vekili, aynı konuda davacının Çanakkale İcra Hukuk Mahkemesinde istihkak davası açtığını, bu nedenle menfi tespit ve istirdat davası açmasının yersiz olduğunu, icra takibine konu borç 3. kişi tarafından ödense dahi menfi tespit davasında davacı sıfatının borçluya ait olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, icra takip dosyasına işyerindeki hacze engel olmak için yatırılan paranın haciz yerine kaim olmak üzere dosyaya yatırıldığı, yatırılan miktar ölçüsünde borçlu borcundan kurtulduğu için paranın istirdatını isteme hakkının takip borçlusuna ait olduğu, üçüncü kişinin istirdat davası açma hakkı bulunmadığından davacının davayı açmakta aktif husumet ehliyeti bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            GEREKÇE: Dava; üçüncü kişinin açtığı İİK 89/3.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Davacı, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bu nedenle bu ihbarnamelere itiraz edilemediğini, takip borçlusuna ve takip alacaklısına borcunun olmadığını ileri sürerek menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı ise davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, "...davanın İİK. 89/3. maddesi gereği üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davası olduğu, İİK'nun 89. maddesi uyarınca açılacak menfi tespit davalarının 3.haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü sürede açılması gerektiği, 89/3 haciz ihbarnamesinin davacıya 20.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 15 günlük süre dolduktan sonra 11/03/2021tarihinde açıldığı, yasada öngörülen işbu sürenin hak düşürücü süre olduğu, davacının ıslaha yönelik talebine itibar edilmediğinden, davanın hak düşürücü süre yönünden usulden reddine" karar verilmiştir....

              Başka bir anlatımla; İİK 72. maddede düzenlenen menfi tesbit davası borçlu tarafından açılan bir dava iken, İİK 89/3'de düzenlenen menfi tesbit davası takibin borçlusu tarafından değil, İİK 89. maddedeki yasal yollara başvurmayan veya süresinde başvurmadığı için haciz ihbarnamesindeki miktar yönünden borçlu konumuna gelen 3. şahıs tarafından açılan bir dava olup, hüküm ve sonuçları aynı maddede düzenlenmiştir. Davanın red veya kabulünün yahut usulden reddinin sonuca etkisi olmayıp, yasanın açık hükmü gereği karar kesinleşinceye kadar takip duracaktır. Somut olayda; davalı 3. kişi tarafından 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren yasal 15 günlük süre içinde Ortaca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/399 E. sayılı dosyasında 29/09/2020 tarihinde 46.391,23 TL değerinde menfi tespit davası açıldığı anlaşılmakla, cebri icra işlemleri kararın kesinleşmesine kadar duracağından, icra memur işlemi ve buna göre şikayetin reddi kararı usul ve yasaya uygundur....

              İcra Hukuk Mahkemesinin 2007/8 Esas 2008/435 karar sayılı borçlu tarafından alacaklı aleyhine açılan ve redle sonuçlanan itiraz davası incelenmiş ise de davalı borçlunun davalı alacaklı aleyhine 11.7.2008 tarihinde ... Asliye Ticaret mahkemesinin 2008/276 Esas 2012/84 Karar sayılı ilamıyla dava konusu takip alacağı ile ilgili menfi tespit davası açtığı ve davanın kabul edildiği ve anılan kararın temyiz aşamasında olduğu anlaşıldığından anılan menfi tespit davasının kesinleşmesi beklenerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3. kişiye geri verilmesine 11.9.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2021 NUMARASI : 2020/205 ESAS 2021/21 KARAR DAVA KONUSU : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit KARAR : Mersin 12....

                Haczin yapıldığı icra takip dosyasına konu borca ilişkin açılmış bir menfi tespit davası sonucunda verilecek nihai karar istihkak davasının sonucunu da etkileyecek mahiyettedir. Gerçekten de borcun bulunmadığı kesin hüküm ile belirlenirse takip düşeceği için dava konusu haciz de geçersiz olacak ve eldeki istihkak davası konusuz kalacaktır. Borçlu ile alacaklı arasında görülmekte olan menfi tespit davası istihkak davasının sonucunu etkileyeceği için menfi tespit davasının sonucu beklenmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır. 2-)Bozma neden ve şekline göre diğer temyiz itirazları bu aşamada incelenmemiştir.SONUÇ: Davacı üçüncü kişi vekilinin yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma neden şekline göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4....

                  UYAP Entegrasyonu