Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davacıların aşağıdaki bentlerin dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-İpoteğin kaldırılması davası açmakta haklı olan davacılar lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu konuda bir karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacılardan ...'ın menfi tespite yönelik istirdat talebi hakkında olumlu olumsuz bir hüküm kurulmaması bozmayı gerektirmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 01.11.2016 tarihinde verilen dilekçeyle menfi tespit ve haciz şerhinin kaldırılması talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 22.06.2017 tarihli hükmün ... Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava menfi tespit ve haciz şerhinin kaldırılması talebine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekilince istinaf talebinde bulunulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 341. maddesinde istinaf yoluna başvurulabilen kararlar, 361 ve 362. maddelerinde de temyiz edilebilen ve temyiz edilmeyen kararlar belirlenmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : None KARAR NO : 2022/835 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇARŞAMBA 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/268 ESAS, DERDEST DOSYA DAVA KONUSU : Mirasın Hükmen Reddi ve Menfi Tespit KARAR : Çarşamba 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/268 Esas sayılı derdest olan dava dosyasında verilen mirasın hükmen reddi ve menfi tespit talepli davada verilen ihtiyati tedbir kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması için davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkilleri aleyhine Çarşamba İcra Müdürlüğünün 2018/2079 esas sayılı dosya ile başlatılan icra takibine ilişkin murisin mirasını reddettikleri için bu hususun hükmen tespiti ile menfi tespit talep ettiklerini, ayrıca ilgili icra takibinin dosya karara...
Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, İİK'nun 89. maddesinden kaynaklanan menfi tespit ve ipotek şerhinin kaldırılması isteğine ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle menfi tespit konusu inceleneceğinden 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (4.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Davalı banka vekili, davayı açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığını, girişilen icra takibine aynı iddialarla davacının itiraz ettiğini, ... 3.İcra Mahkemesinde (2008/615 Esas) itirazın kaldırılması davası açıldığını, bu davanın derdest olduğunu, icra mahkemesince yapılan imza incelemesi neticesinde imzanın davacıya ait olmadığı saptandığı zaman takibin davacı açısından zaten duracağını, menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar ve menfaatin bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde icra mahkemesinin aldığı rapora göre sözleşmedeki imzaların davacının eli ürünü olmadığının anlaşıldığı, davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının müspet ve menfi zararlarını birarada talep edemeyeceği, onananarak kesinleşen 16. Asliye Ticaret Mahkemesine ait ilamda ve Yargıtay içtihatında da menfi zarardan bahsettiği, dolayısıyla davacı tarafın menfi zarar talebinde bulunduğu, organizasyon için yapılan masraf ve giderler toplamı olan 238.245,76 TL'lik tutarın menfi zarar olduğu, toplanan delillerden kira bedelinin davalı tarafından yatırıldığı anlaşılmakla kiralama masrafı düşüldüğünde davacının menfi zarar toplamının 153.500,00 TL olacağı ve bu tutarın cezai şart miktarının altında kaldığı ayrıca davalının ekonomik olarak mahvına sebep olacak miktarda olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile toplam 161.633,06 TL cezai şartın dava tarihinden yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 10/08/2022 KARAR TARİHİ : 26/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili ------ yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır....
esas sayılı dosyasında itirazın kaldırılması davası açtığını, sınırlı inceleme yetkisine sahip icra hukuk mahkemesi tarafından itirazın kaldırılması ile icra inkar tazminatı ödemesine dair karar kurulduğunu, itirazın kaldırılması davasının davacı aleyhine sonuçlanması nedeniyle işbu dava İİK 69/4 maddesi uyarınca menfi tespit yoluyla borçtan kurtulma davası olarak görülmesi gerektiğini, ilamsız takip başlatan davalı tarafın işbu dava kapsamında asıl borç ilişkisini, asıl borç ilişkisinden kaynaklanan alacağını doğuran taahhüdünü yerine getirdiğini ispat etmesi yükümlülüğü bulunduğunu, takibin dayanağı belge nedeniyle vekil edenimin asıl borç ilişkisinde davalı tarafa borcu bulunmadığını, davalı tarafın, ticari taksi satım vaadi ile işbu takip dayanağı bonoyu elde etmiş ise de davacı tarafa bir ticari taksi satımı yapmadığını, davacı ile davalı arasında ticari taksi satımı dışında asıl borç ilişkisi doğuracak bir ilişki de olmadığını ve davacı tarafın borcu bulunmadığını, davalı tarafın...
O halde dava dilekçesinde yer alan menfi tespit talebi yönünden taraflar arasında düzenlenen yetki sözleşmesi geçerli olup, ipoteğin kaldırılması istemi yönünden ise kesin yetki kuralı bulunduğundan yetki sözleşmesi ile belirlenen yer mahkemesi yetkili olmayacaktır. O halde menfi tespit davası ve ipoteğin kaldırılması talepleri yönünden davaların tefrik edilmesinin düşünülmesi ve menfi tespit davası yönünden İstanbul .... Asliye Ticaret Mahkemesine yetkisizlik kararı verilmesi, ipoteğin kaldırılması istemi yönünden de Birecik Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili mahkeme sıfatıyla yargılamaya devam etmesi gerekmektedir."(Yargıtay 17.Hukuk Dairesi'nin 2013/19266 Esas 2013/18292 Karar sayılı ilamı) Somut olayda taleplerden biri ipoteğin kaldırılması talebidir. Taşınmazın aynına ilişkin işbu davanın taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerekmekte olup bu yetki HMK'nın 12/1.maddesi uyarınca kesin yetki hallerindendir....
Mahkemece, davacının menfi tesbit davasında İhtiyati tedbir kararı ile borç miktarından fazla değerde yapılan hacizlerin iptalini istediği, taşkın haciz iddiasının ayrı bir dava konusu olmakla, menfi tesbit davasında tedbirle çözülmesinin mümkün olmadığı, uyuşmazlıkların H.U.M.K. 103. Maddesine göre dava konusu uyuşmazlığı esastan çözer şekilde tedbir kararı verilemeyeceğinden davacının taşınmazları ve aracı üzerine konan hacizlerin kaldırılması talebinin dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının Kuruma olan 55.000,00-TL prim borcu nedeniyle Kurumun 2010/31058 takıp sayılı dosyasında yürütülen icra işlemi kapsamında davacının aracına ve gayrimenkullerine haciz konulduğu, Ankara 16....