Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eldeki davada, iptali istenen tüm ödeme emirlerinin 28.06.2012 tarihinde işyeri çalışanına tebliğ edildiği, davacı tarafından ödeme emrinin iptali talebiyle ... 8....

    Mahkemece ödeme emirlerinin zamanaşımı nedeniyle iptali kararı yerinde ise de ödeme emirleri sadece davacıya ait olmadığı, şirketin de borçlu gösterilmesi nedeniyle sadece davacı yönünden iptali yerine her ikisi yönünden de ödeme emirlerinin iptali yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. maddesi silinerek yerine “1-Davacıya davalı Kurum tarafından 2009/14791 ve 2012/27066 takip dosyalarında çıkarılan ödeme emirlerinin davacı yönünden iptaline” hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verilid....

      Mahkemece ödeme emirlerinin zamanaşımı nedeniyle iptali kararı yerinde ise de ödeme emirleri sadece davacıya ait olmadığı, şirketin de borçlu gösterilmesi nedeniyle sadece davacı yönünden iptali yerine her ikisi yönünden de ödeme emirlerinin iptali yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. maddesi silinerek yerine “1-Davacıya davalı Kurum tarafından 2009/14791 ve 2012/27066 takip dosyalarında çıkarılan ödeme emirlerinin davacı yönünden iptaline” hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verilid....

        Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....

          Davacının ortağı bulunduğu şirketin borcu nedeniyle, davacı aleyhine muhtelif icra takiplerinin yapıldığı, davalı Kurumun cevabi dilekçesine göre ödeme emirlerinin davacıya 19.02.2002 tarihinde tebliğ edildiği, ancak dosya içeriğinde ödeme emirlerinin tebliğine ilişkin belgenin bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemece davaya konu ödeme emirlerinin tebliğ tarihinin araştırılarak belirlenmesi ve 7 günlük yasal süre içinde dava açıldığı takdirde şimdiki gibi davanın kabulüne, hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra iş bu davanın açılmış olduğunun belirlenmesi halinde ise, takip kesinleştikten sonra menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümlerinin cevaz vermemiş bulunmasına göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, ödeme emirlerinin ve takibin borçlu bulunmadığından iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile ödeme emrinin iptali ile davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir....

              CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; Öncelikle ödeme emirlerinin S.S. 311 nolu Bozova Yayla Minibüsçüler Motorlu Taşıyıcılar Kooperatif'ine gönderildiğini ancak tebliğin yapılamaması nedeniyle tüzel kişiliğe yani yönetim kurulu başkan yardımcısı olan davacıya gönderildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece davanın kabulü ile Davalı kurum tarafından davacıya gönderilen 2019/025731, 2019/025732, 2019/025733, 2019/025734 takip numaralı ödeme emirlerinin İPTALİ ile davacının bu ödeme emirleri nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davacının haksız çıkma tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur....

              Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanunî gerektirici sebeplere ve özellikle davacılardan ... ile ...’a dava konusu ödeme emirlerinin tebliğ edilmemesi sonucu bu davacılar yönünden davanın menfi tespit niteliğinde olduğunun kabulü ile, zamanaşımına ilişkin değerlendirmenin bu gerekçeyle yerinde olmasına göre, göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 10/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/07/2021 NUMARASI : 2021/48 ESAS 2021/481 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : DAVALININ CEVABI : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının amme borçlarından 6183 sayılı kanunun ve 5510 sayılı kanunun ilgili hükümleri gereğince sorumluluğu bulunduğunu, işbu nedenle davacının müvekkil kuruma olan borçlarına karşı icra takibine geçildiğini ve dava konusu ödeme emirlerinin tebliğ edildiğini, davacının zamanaşımı iddiasının yersiz olduğunu, zamanaşımı bulunmadığını, davacıya ödeme emirlerinin tebliğ edilmesinde yasaya hiçbir aykırılığın bulunmadığını, davanın reddini davacı aleyhine % 10 haksız çıkma tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. HÜKÜM ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından; Dava ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA karar verilmiştir....

                GEREKÇE : Dava, mirasın reddi nedeni ile ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, davacıların murisi Abdullah Aytemur'un 16/01/2015 tarihinde vefat ettiği, İnegöl Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/317E, 2015/611K sayılı, 06/05/2015 tarihli kararı ile davacıların mirası kayıtsız şartsız reddettiklerinin tesciline karar verildiği, davaya konu ödeme emirlerinin davacıların murisinin davalı Kuruma olan prim ve idari para cezası borçlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Dava, ödeme emrinin tebliğinden itibaren hak düşürücü süre içerisinde açılmış olup davacılardan T3 hakkında tebliğ edilmiş ödeme emri olmadığından, adı geçen davacı hakkındaki davanın ödeme emrinin iptali değil de menfi tespit davası gibi değerlendirilmesi gerekmektedir....

                UYAP Entegrasyonu