Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. ile şirket müdürü ... ’ın borcundan dolayı davalı Kurum tarafından 6183 sayılı Yasanın 79. maddesine göre gönderilen haciz bildirimine süresinde itiraz edilmemesi nedeniyle davalı kurumca ödeme emri gönderildiğinden bahisle, borçlu olmadığının tespiti ile gönderilen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulü ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve 07.05.2008 gün ve 18526, 18527, 18528 sayı ile gönderilen toplam 36.027,32-TL tutarındaki ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı Kurum vekilince temyiz edilmiştir. İş Mahkemeleri 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikteki özel mahkemelerdir. 506 sayılı Yasanın 134. ve 5510 sayılı Yasanın 101. maddesinde, "Bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların İş Mahkemelerinde görüleceğini" kurala bağlamıştır....

    O hâlde açılan davanın takip öncesi açılmış menfi tespit davası olduğu bir an için düşünülse dâhi bu aşamada borçlu ortağa karşı bir icra tehdidi olmadığından menfi tespit davası açılmasında güncel ve korunmaya değer bir hukuki yarar bulunmamaktadır. Kaldı ki davacının dava dilekçesinde talebi menfi tespit olmayıp ödeme emirlerinin iptalidir. Davacı 13.7.2015 tarihli temyiz dilekçesinde açtığı davanın menfi tespit olmayıp ödeme emrinin iptali davası olduğunu açıkça belirtmiştir. Ancak davacının borçlu olarak yer almadığı ödeme emri tebligatların kendisine yapılması nedeniyle açılan davanın menfi tespit değil ödeme emri tebligatının iptali olarak nitelendirilmesi bu istem süreye bağlı olmadığından işin esasına girilerek tebligatların iptali ile yetinilmesi gerekmektedir. Bu takip dosyaları yönünden davacının ödeme emri tebligatını iptal ettirmede hukuki yarar olduğu için mahkemenin süreden reddine ilişkin kararının değişik gerekçe ile bozulması gereklidir....

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 25/01/2021 NUMARASI : 2019/445 Esas - 2021/31 Karar DAVA KONUSU : Kurum İşleminin İptali KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; T3 Başkanlığı-Gebze Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından müvekkili olduğu şirkete; 00000117 takip kartı nolu ve 2019/020398 takip nolu, 11/10/2019 tarihli ve 5.998,81 TL bedelli, içeriğinde işsizlik sigortası pirimi açıklamalı, 0000017 takip kartlı nolu ve 2019/020397 takip nolu, 11/10/2019 tarihli ve 627,32 TL bedelli içeriğinde damga vergisi açıklamalı, 0000017 takip kartlı nolu ve 2019/020396 takip nolu, 11/10/2019 tarihli ve 108.804,51 TL bedelli, içeriğinde prim açıklamalı, ödeme emirlerinin müvekkili olduğu şirkete 19.11.2019 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, müvekkil şirkete gönderilen ve tahakkuk ettirilen işbu ödeme emirlerinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ödeme emrinde yer alan borçların iptali gerektiğini, müvekkili olduğu şirketin çalıştırmış olduğu çalışanların prim...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesi, asıl borçlu davacı şirket, kendisine ödeme emirleri tebliğ edilmemekle birlikte takip konusu kamu alacaklarından işveren sıfatıyla sorumlu olduğundan menfi tespit talebine dönüştüğü kabul edilen ödeme emirlerinin iptali talebine yönelen davanın reddine, 6183 sayılı Kanun'un 58/4 üncü fıkrasının emredici hükmü gereğince, itirazında haksız çıkan davacı borçlu şirketten, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki kamu alacağının %10 zamla tahsil edilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

        Somut olaya bakıldığında, iptali istenen 11144815 (2007/38618 takip nolu), 11145011 (2007/32982 takip nolu), 11145167 (2007/38620 takip nolu), 11145399 (2007/13193 takip nolu), 11145523 (2007/13194 takip nolu), 11145683 (2007/13195 takip nolu), 11145715 nolu (2007/32978 takip nolu) ve 11145859 (2007/32979 takip nolu) ödeme emirlerinden yalnızca 11145167 (2007/038620 takip nolu) ile 11145399 nolu (2007/13193 takip nolu) ödeme emirlerinin davacı adına düzenlendiği, iptali istenen tüm ödeme emirlerinin 28.06.2012 tarihinde işyeri çalışanına tebliğ edildiği, davacı tarafından ödeme emrinin iptali talebiyle.........

          emirlerinin asıl amme borçlusu şirkete usulüne uygun tebligatının yapılmadığını, borcun bu tüzel kişi için kesinleşmediğini, müvekkilinin mezkur ödeme emirlerinde yer alan miktarlarda amme alacağından sorumlu tutalamayacağını, bunun kanuni dayanaktan yoksun olduğunu, amme alacağının borçlusunun Altem Temizlik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olduğunu, şirketin ortağı olan müvekkilinden önce şirketin sorumluluğunun evveliyet taşıdığını, bu sebeplerin neticesi olarak müvekkiline tebliğ edilen ödeme emirlerinin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini belirterek, davaya konu ödeme emirlerinin iptaline, bu emirlere dayanılarak tesis edilmiş varsa hacizlerin terkinine, müvekkilinin bu ödeme emirlerine dayanak amme alacaklarından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/184 esas sayılı dosyası ile müvekkillerinin davalıya borcu olmadığının anlaşıldığını, bu karar nedeni ile takip açılamayacağını, icra müdürü tarafından takibin İİK 72/5 maddesine göre durması şeklinde karar verildiğini, buna rağmen dosyada işlemlere devam edildiği, dosyanın vekille temsil edilmesine rağmen müvekkillerine ödeme emri çıkarılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, senet tarihinin 10.04.2019 olarak 3.323.630.14TL olarak belirtildiğini, böyle bir belgenin alacaklıya verilmediğini ileri sürerek şikayette bulunarak 12.01.2022 tarihli müvekkillerine gönderilen ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesinin talep edildiği, davalı vekili tarafından aynı davanın Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/808 E- 2021/2298 K sayılı kararı ile karara bağlandığı ileri sürülerek davanın reddinin talep edildiği ilk derece mahkemesi tarafından 12/01/2022 tarihli ödeme emirlerinin iptali talep edilmiş ise de, davacılara Büyükçekmece 2....

          I-İSTEM: Davacı vekili, davalı kurumun 1998-2002-2003-2004 ve 2005 yıllarına ait ödeme emirlerinin zaman aşımı yönünden iptali ile tüm ödeme emirlerinin yasaya ve hukuka aykırı olması nedeniyle iptaline ve borçlu olmadığınn tespitine, ödeme emirleri ile ilgili icraların durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II-CEVAP: Davalı vekili, davacının telebinin yerinde olmadığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir....

            Dava; ödeme emirlerinin iptali ve bu borçlardan davacıların sorumlu olmadıklarının tespiti istemine ilişkindir. Yerel mahkemece verilen 27.09.2018 tarihli karar Adana Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin 11.03.2021 tarih, 2019/169 Esas, 2021/417 Karar sayılı ilamı ile özetle "Dava; Han Tem. Tur. Teks. İnş. Mob. Tic. Ltd. Şirketinin prim borçlarına dayalı 2003/2395, 2003/2349, 2005/2395, 2011/17885, 2014/46407, 2003/2392, 2005/2349 ödeme emirlerinin iptali ve bu borçlardan davacıların sorumlu olmadıklarının tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından davaya konu 2003/2349 ve 2003/2392 nolu ödeme emirleri konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Yine davacılar dava dilekçesiyle diğer taleplerinin yanı sıra "...haksız ve kötüniyetli olarak davalı müvekkiller aleyhine işlem yapan kurum aleyhine tazminata hükmedilmesine." karar verilmesini talep etmiştir....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2019 NUMARASI : 2019/323 Esas - 2019/596 Karar DAVA KONUSU : Ödeme Emrinin İptali KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kurum tarafından başlatılan 2004/231 ve 2004/232 esas nolu takiplerin müvekkilinin banka hesabına uygulanan haciz sonrası müvekkilinin bizzat kuruma başvurusuyla öğrenildiğini, ödeme emirlerinin müvekkiline 09/08/2019 tarihinde elden tebliğ edildiğini, yasal süresi içerisinde ödeme emirlerinin iptali ve menfi tespit için iş bu davayı açtıklarını, ödeme emirlerinin İsmail Sim varisi olarak müvekkiline tebliğ edildiğini, müvekkilinin müteveffa İsmail Sim'in oğlu olduğunu, İsmail Sim'in 2004 tarihinde vefat ettiğinde üzerine kayıtlı hiçbir menkul ve gayrimenkulü olmayıp nakit parasının da olmadığını, müteveffanın ölümü tarihinde borca batık olduğunu, müteveffanın oğlu olan müvekkilinin Türk Medeni Kanunu'nun 605.Maddesi gereğince ("......

            UYAP Entegrasyonu