ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/04/2012 NUMARASI : 2010/195-2012/75 Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil-tazminat-menfi tesbit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davalılar N.. B.. ve E.. B.. hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalı S.. B.. hakkında açılan tapu iptali tescil davasının reddine, davalı S.. B.. hakkında açılan tazminat davasının kısmen kabulüne; birleşen dosyada davacının menfi tespit davasının kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; davalılardan S.. B..'...
davalı tarafa teslim edildiğini, ancak davalı tarafın sözleşme gereğince teslim edilmesi gereken montajı yapmadığını, davalı tarafın sözleşme gereğince edimini yerine getirme konusunda iyi niyetli olmadığını, İcra ve İflas Kanununun menfi tesbit ve istirdat davalılarını düzenleyen 72. maddesinde borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının ispat için menfi tespit davası açabilir şeklinde düzenlemenin bulunduğunu, öncelikle teminatsız olarak davalı tarfa sözleşme gereğince tesli edilen 3 adet çeklerin ibrazı halinde ödenmemesi için tedbir kararı verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise uygun görülecek bir teminat karşılığında tedbir kararı verilmesini davaya konu çekler ile ilgili olarak yetkili olduğu şirketin borçlu olmadığının tespiti ile çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu nedenlerle menfi tesbit davasının kabulüne itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, icra takibine konulan 15.12.2003 tarihli 22.500.000.000.TL bedelli bonodaki imzaların davacıya ait olmadığı ve borç bulunmadığı gerekçesiyle borçlu olunmadığının tespiti ile takip ve bononun iptali ve %40 tazminat istemine ilişkindir. Davalı ..., duruşmada davayı kabul etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin iyiniyetli 3.kişi olduğunu belirtmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, borçlu ... hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı, alacaklılardan mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazını diğer davalı oğlu ... 12.03.2007 tarihinde devrettiğini belirterek, bu tasarrufların iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, aciz belgesinin sunulmadığını, takip konusu alacak ile ilgili menfi tesbit davası açıldığını ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
A.Ş savunmasında, akdin feshinin haklı nedenlere dayandığını beyan ederek açılan davanın kendi açtıkları menfi tespit ve istirdat davaları ile birleştirilmesini istemiştir. Mahkemece, taraflarca açılan davaların birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, asıl ve birleşen davacı ... A.Ş'nin 14.5.2002 tarihli sözleşmeyi feshinin haklı nedenlere dayanmadığından menfi tesbit ve istirdat davalarının reddine, haksız fesih nedeniyle birleşen davacı ...-Pop Ltd.Şti'nin uğradığı kar kaybı için benimsenen bilirkişi raporuna göre 1.000.000 USA'nın fazlaya dair ... saklı kalarak birleşen davalı ... A.Ş'den tahsilene diğer taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm ... A.Ş ve ... Ltd.Şti. tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle taraflar arasında imzalanan 14.5.2002 tarihli sözleşme uyarınca ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava İstanbul Anadolu --.İcra Müdürlüğünün ---ilamsız takip dosyasında borçlu olunmadığına ilişkin menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davalarının hukukumuzda genel çerçevesi İ.İ.K'nın 72.maddesi ile çizilmiştir.İ.İ.K 72. Maddesi şu şekildedir : '' Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde -- aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, kendisine ait İzmir ili, Urla ilçesi, Zeytinalan Mahallesi, ...Mevkii, ... pafta, ... parseldeki taşınmazın satışı hususunda davalı ile gayrimenkul alım satım aracılık sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme süresi boyunca taşınmazın satılamadığını, taşınmazın davalı ile yaptığı aktin süresi bittikten sonra 23.52008 tarihinde 3. bir kişiye kendisince satıldığını, satışın sözleşme süresi içinde gerçekleşmediği gibi davalının satışa hiçbir surette de aracılık etmediğini, ne var ki davalının komisyon bedeli alacağı için aleyhine icra takibine giriştiğini belirterek borçlu olmadığının tespiti ile %40 oranında tazminata karar verilmesini istemiştir....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davalının taşınmazı yeniden kiraya vermek için gerekli çabayı sarf edip emlak pazarlama şirketi ile sözleşme imzalamış olmasına, kısa kararda taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildiği halde gerekçeli kararda davalının yokluğunda karar verildiğinin yazılı olmasının sonuca etkili bir hata olarak kabul edilemeyecek olmasına, menfi tesbit davasında verilen tedbir kararı ile alacağın tahsilinin geciktirilmesi söz konusu olmadığından alacaklı yararına tazminata hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığından taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 450.00....
Ancak;Mahkemece 16.10.2019 tarihli celsede ödenmeyen çekler nedeniyle menfi tespit talebi(1.750.000-TL) için eksik harç yatırılmadığından menfi tesbit davasının işlemden kaldırılmasına, 3 ay içinde harç yatırılmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine ilişkin ara karar verilmesine ,harç da yatırılmadığı halde çeklere ilişkin menfi tespit davası yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken bir karar verilmediği anlaşılmakla ,menfi tesbit talebinin de ,hisse devir sözleşmelerinin iptali alacak davası kapsamında karara bağlandığı, bu durumun tereddüde yol açacağından açıkça istinaf sebebi olarak gösterilmese de re'sen incelenerek ; davacı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına , yapılan hata nedeniyle yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından yeniden karar verilerek menfi tesbit talebi bakımından davanın açılmamış sayılmasına ,hüküm davacı ... dışındaki taraflarca istinaf edilmediğinden hükmün kesinleşen diğer...